Translation of "Birbirlerine" in Russian

0.016 sec.

Examples of using "Birbirlerine" in a sentence and their russian translations:

Birbirlerine güvenirler.

- Они доверяют друг другу.
- Они друг другу доверяют.

Birbirlerine bakıyorlar.

Они пялятся друг на друга.

Birbirlerine güveniyorlar.

- Они доверяют друг другу.
- Они друг другу доверяют.

Birbirlerine doyamadılar.

Они не могли насытиться друг другом.

birbirlerine neler yaptığı

что он сделал друг с другом

Hemen birbirlerine kenetleniyorlar

они сразу соединяются

Kızlar birbirlerine bakıyorlar.

Девочки стоят лицом к лицу.

Onlar birbirlerine akrabalar.

Они родственники.

Onlar birbirlerine hayrandır.

Они восхищаются друг другом.

Onlar birbirlerine baktılar.

Они посмотрели друг на друга.

Birbirlerine âşık olacaklar.

Они полюбят друг друга.

Onlar birbirlerine gülümsüyorlar.

Они улыбаются друг другу.

Kızlar birbirlerine baktılar.

Девочки смотрели друг на друга.

Çocuklar birbirlerine baktı.

Мальчики смотрели друг на друга.

Birbirlerine hediyeler verirler.

- Они дарят друг другу подарки.
- Они обмениваются подарками друг с другом.

Garsonlar birbirlerine çarptılar.

Официанты столкнулись друг с другом.

Onlar birbirlerine güvenmezler.

Они друг другу не доверяют.

Olar birbirlerine gülümsedi.

- Они улыбнулись друг другу.
- Они обменялись улыбками.

Onlar birbirlerine sarıldı.

Они обнялись.

Onlar birbirlerine gülümsedi.

Они улыбнулись друг другу.

Küçük aileler birbirlerine yaklaşır.

Малые семьи сближаются.

Kız kardeşler birbirlerine benziyorlar.

Сёстры похожи друг на друга.

Birbirlerine dostluk bağıyla bağlılar.

Их связывала дружба.

Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.

Друзья должны помогать друг другу.

Onlar birbirlerine yardım ettiler.

Они помогли друг другу.

Öğrenciler birbirlerine kağıt atıyorlardı.

Ученики бросались друг в друга бумажками.

Birbirlerine dik dik baktılar.

- Они уставились друг на друга.
- Они таращились друг на друга.

Onlar birbirlerine hayran kaldılar.

Они восхищались друг другом.

Onlar birbirlerine hediyeler verir.

Они преподносят друг другу подарки.

Onlar birbirlerine yardımcı olurlar.

- Они помогают друг другу.
- Они друг другу помогают.

Onlar birbirlerine saygı duyarlar.

Они друг друга уважают.

Son sesleriyle birbirlerine küfrediyorlardı.

Они ругались друг с другом на повышенных тонах.

Onların birbirlerine ihtiyacı vardı.

- Они были нужны друг другу.
- Они нуждались друг в друге.

Onlar birbirlerine yardım edebilir.

Они могут помочь друг другу.

Birbirlerine âşık gibi görünüyorlar.

Кажется, они влюблены друг в друга.

Çocuklar birbirlerine kartopu attılar.

Дети бросали друг в друга снежки.

birbirlerine olan güveni konusunda ise

о доверии друг к другу

birbirlerine tutunarak bir köprü yapıyoralar

они делают мост, держась друг за друга

Bütün kızlar birbirlerine yardım ettiler.

Все девочки помогали друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine sarıldılar.

Том и Мэри обнялись.

Onların birbirlerine âşık olduğunu biliyorum.

Я знаю, что они влюблены друг в друга.

Birbirlerine alışmaları biraz zaman aldı.

- Им потребовалось некоторое время, чтобы привыкнуть друг к другу.
- Им потребовалось какое-то время, чтобы привыкнуть друг к другу.

Tom ve Mary birbirlerine katlanamıyorlar.

Том и Мария терпеть друг друга не могут.

Tom ve Mary birbirlerine bakıyorlardı.

Том и Мэри смотрели друг на друга.

Tom ve Mary birbirlerine güvenmiyor.

Том и Мэри не доверяют друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine aşıktılar.

Том и Мария были влюблены друг в друга.

Tom ve Mary birbirlerine hayranlar.

Том и Мэри восхищаются друг другом.

Üç komşu birbirlerine yardımcı oldular.

- Три соседа помогали друг другу.
- Трое соседей помогали друг другу.

Birbirlerine sık sık mektup yazdılar.

Они часто писали друг другу письма.

Tom ve Mary birbirlerine yazdılar.

Том и Мэри написали друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine güvenirler.

Том и Мэри доверяют друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine aşıklar.

Том и Мэри влюблены друг в друга.

Sık sık birbirlerine yardım ederler.

Они часто друг другу помогают.

Birbirlerine alışmak biraz zamanlarını aldı.

Им потребовалось некоторое время, чтобы привыкнуть друг к другу.

Tom ve Mary birbirlerine bağlılar.

Том и Мэри зависят друг от друга.

Tom ve Mary birbirlerine baktı.

Том и Мэри друг на друга посмотрели.

Tom ve Mary birbirlerine gülümsüyorlar.

Том и Мэри друг другу улыбаются.

Tom ve Mary birbirlerine gülümsüyordu.

Том и Мэри улыбались друг другу.

Erkekler ve kadınların birbirlerine ihtiyaçları vardır.

Мужчины и женщины нуждаются друг в друге.

Aile üyelerinin birbirlerine yardım etmesi doğaldır.

Естественно, члены семьи помогают друг другу.

Onlar bir zamanlar birbirlerine yardım etmişlerdi.

Как-то раз они помогли друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine kartopu attı.

Том с Мэри играли в снежки.

Tom ve Mary birbirlerine bağırmaya başladılar.

Том и Мэри начали кричать друг на друга.

Tom ve Mary birbirlerine bakıp güldüler.

Том с Мэри посмотрели друг на друга и засмеялись.

Tom ve Mary birbirlerine yakın yaşarlar.

Том и Мэри живут рядом друг с другом.

Tom ve Mary birbirlerine saygı duyarlar.

Том и Мэри уважают друг друга.

Tom Mary'yi öptü ve birbirlerine sarıldılar.

Том поцеловал Мэри, и они обнялись.

Üç erkek kardeş birbirlerine yardım etmeliler.

- Три брата должны помогать друг другу.
- Три брата должны помочь друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine özür diledi.

Том и Мэри попросили друг у друга прощения.

Tom ve Mary birbirlerine deli oluyor.

Том с Мэри без ума друг от друга.

Garsonlar birbirlerine çarptılar ve tepsilerini düşürdüler.

Официанты столкнулись и уронили подносы.

Onların birbirlerine ne fısıldadıklarını merak ediyorum.

Интересно, о чём они там шепчутся.

Tom ve Mary'nin birbirlerine ihtiyaçları vardı.

Том и Мэри нуждались друг в друге.

Tom ve Mary birbirlerine yardımcı oldular.

Том и Мэри помогли друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine yardım edebildiler.

- Том и Мэри были в состоянии помочь друг другу.
- Том и Мэри могли помочь друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine el salladı.

Том и Мэри помахали друг другу рукой.

Tom ve Mary birbirlerine bağırmaya başladı.

Том и Мэри начали кричать друг на друга.

Baba ve oğul birbirlerine çok benzerler.

Отец с сыном очень похожи.

Bu iki erkek kardeş birbirlerine benzerler.

Эти два брата похожи друг на друга.

Tom ve Mary birbirlerine çok âşık.

Том и Мэри сильно влюблены.

Tom ve Mary birbirlerine âşık oldu.

Том и Мэри полюбили друг друга.

Tom ve Mary birbirlerine derinden âşıklar.

Том и Мэри без памяти влюблены друг в друга.

Tom ve Mary birbirlerine yardım eder.

Том и Мэри выручают друг друга.

Tom ve Mary birbirlerine yardım etmedi.

Том и Мэри не помогали друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine çok benzerler.

Том и Мэри очень похожи друг на друга.

Ahtapotlar kavgaya başlamak için birbirlerine doğru yaklaştıklarında,

Когда осьминоги сближаются перед сражением,

Onların birbirlerine duydukları derin aşk oldukça açık.

Их глубокая любовь к друг другу была однозначна.

Tom ve Mary birbirlerine dik dik baktılar.

Том с Мэри уставились друг на друга.

Tom ve Mary birbirlerine hiçbir şey söylemediler.

- Том и Мэри ничего друг другу не сказали.
- Том и Мэри ничего не сказали друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine bir şey fısıldıyordu.

- Том и Мэри шепчутся друг с другом.
- Том с Мэри перешептываются.

Tom ve Mary birbirlerine aşık gibi görünüyor.

Том и Мэри, кажется, влюблены друг в друга.

Tom ve Mary birbirlerine her şeyi söylerler.

Том и Мэри всё друг другу рассказывают.

Tom ve Mary birbirlerine sırılsıklam âşık oldular.

Том с Марией втюрились друг в друга по самые уши.

Tom ve Mary birbirlerine asla yalan söylemediler.

Том и Мэри утверждают, что никогда не лгут друг другу.

Tom ve Mary birbirlerine baktı ve gülümsedi.

Том и Мэри посмотрели друг на друга и улыбнулись.

Tom ve Mary sürekli birbirlerine hakaret eder.

Том и Мэри постоянно друг друга оскорбляют.