Translation of "Yapılan" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Yapılan" in a sentence and their portuguese translations:

Mermerden yapılan şeyler

Coisas de mármore

Bölgede yapılan çalışmalarda

estudos na região

Onun aksine yapılan süslemeler

Em contraste, as decorações feitas

Bu taşlarda yapılan incelemede

no exame dessas pedras

Fakat yapılan incelemede ise

mas no exame feito

Dikiş elle yapılan iştir.

Costura é um trabalho manual.

Arkeolojik açıdan yapılan kazılar derken

Quando dizemos escavações arqueológicas

Işte o baskın yapılan topluluk Türklerdi

essa comunidade dominante era turcos

Yapılan gözlemlerde kuyruklu yıldızları bünyesinde barındırıyor

contém cometas nas observações feitas.

Bölgede yapılan araştırmalarda gök taşına rastlanmamıştı

Nas pesquisas realizadas na região, não foram encontradas pedras do céu.

Düzgün bir şekilde yapılan işleri severim.

Eu gosto das coisas feitas corretamente.

İlk olarak, laboratuvarlarda yapılan deneylerden bahsedelim.

Primeiro, vamos falar sobre os experimentos conduzidos em laboratório.

Peynir ve tereyağı sütten yapılan ürünlerdir.

Queijo e manteiga são produtos derivados do leite.

"Önemli olan bahçe değil, yapılan bahçe işleri."

"Não é o jardim, mas a jardinagem que importa".

Yapılan arkeolojik kazılarda 2. Ayasofya'nın kalıntılarına rastlayabiliyoruz

podemos encontrar as ruínas da 2ª Hagia Sophia nas escavações arqueológicas

Milyon yıllık kayaçlarda yapılan incelemeler sonucunda ise

Como resultado das investigações feitas nas rochas de milhões de anos

Meyer ve arkadaşları tarafından yapılan çalışma olağandışıydı.

O estudo de Meyer e seus colegas foi incomum.

Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.

O discurso feito ontem pelo presidente alegrou seus partidários.

Picasso tarafından yapılan resmi hiç gördünüz mü?

Você já viu a figura pintada por Picasso?

çünkü daha önce yapılan ilk iki tanesi yıkıldı

porque os dois primeiros anteriores foram destruídos

Ve tüm dünyada izlenebilecek şekilde yapılan bir film

e um filme feito para assistir em todo o mundo

Yapılan testler sonucu ise 12.000 yıllık olduğu anlaşıldı

Como resultado dos testes, entendeu-se que ele tinha 12.000 anos.

Şehre yapılan saldırılarda ise büyük bir önem taşıdı

Foi de grande importância nos ataques à cidade.

Yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için

Pense no tamanho da estrutura agora para a formiga

Ve son yapılan artık restore çalışmalarından sonra ise

E após o último trabalho de restauração realizado

O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.

Ele tira sempre vantagem dos erros cometidos por seus adversários.

Bu, bir grup Alman fizikçi tarafından yapılan bir video.

Este é um vídeo feito por um grupo de médicos alemães.

Onlarından politikalarını her yıl yapılan referandumla seçiyorlar. (keşke bizde de olsa :/)

mas também as suas políticas - com a realização de vários referendos por ano.

Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.

O queijo é um alimento sólido elaborado a partir do leite de vaca, cabra, ovelha e outros mamíferos.

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.

Graças aos arranjos feitos por Ken'ichi, as mulheres encontraram vários lugares para trabalhar ao redor da cidade.

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.

Estudos ocidentais mostram que inibe o crescimento de cancro e bloqueiam a dor de forma mais eficiente que a morfina.