Translation of "Roma" in Portuguese

0.015 sec.

Examples of using "Roma" in a sentence and their portuguese translations:

Roma İtalya'dadır.

Roma fica na Itália.

Roma, dünyanın başkentidir.

Roma é a capital do mundo.

- Roma bir günde kurulmamıştır.
- Roma bir günde yapılmadı.

- Roma não foi construída em um único dia.
- Roma não se fez em um dia.

Tom, Roma ve Roma İmparatorluğu arasındaki farkı bilmiyor.

Tom não sabe a diferença entre Roma e o Imprério Romano.

Roma eski bir şehirdir.

Roma é uma cidade antiga.

Spartacus bir Roma kölesiydi.

Espártaco foi um escravo romano.

Roma bir İtalyan kentidir.

Roma é uma cidade italiana.

Roma rakamlarını biliyor musun?

- Você conhece os algarismos romanos?
- Conheces os números romanos?

Roma antik mimarisi ile ünlüdür.

Roma é famosa por sua arquitetura antiga.

Nero Roma yanarken Roma'ya baktı.

Nero olhou para Roma enquanto queimava.

"Roma" "amor"un bir anagramıdır.

"Roma" é um anagrama de "amor".

Roma ziyaret etmeye değer bir şehirdir.

Roma é uma cidade que vale a pena visitar.

Roma tarihi ile ilgili kitaplar arıyorum.

- Estou procurando livros sobre a história romana.
- Estou à procura de livros sobre a história romana.

Roma için ne zaman yola çıkacaksın?

Quando você partirá para Roma?

Roma Romulus ve Remus tarafından kurulmuştur.

Roma foi fundada por Rômulo e Remo.

Roma İmparatorluğu bin yıl ayakta kaldı.

O Império Romano sobreviveu por mil anos.

Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.

- Há muitas construções antigas em Roma.
- Roma tem um monte de prédios antigos.

- Jül Sezar, bu büyük Roma kahramanı, öldürüldü.
- Jül Sezar, bu büyük Roma kahramanı suikaste uğradı.

Júlio César, este grande herói romano, foi assassinado.

Derste Antik Roma ile uğraşmak zorunda kalırdık.

era aprender a fazer e manter uma boa amiga.

Bir cehennem varsa, Roma üzerine inşa edilmelidir.

Se o inferno existe, Roma deve ter sido construída em cima dele.

Biz hayvanat bahçesine gittik ve daha sonra bir Roma hamamını ve Güney Cumbria'daki bir Roma kalesini gördük.

Nós fomos ao zoológico e então vimos um banheiro romano e um forte romano no sul de Cumbria.

Dün Roma İmparatorluğu'nun genişlemesi üzerine bir belgesel izledim.

Ontem, assisti a um documentário sobre a expansão do Império Romano.

Bu sıralarda, Lucius Cornelius Sulla, Roma diktatörü olduktan sonra, Sezar'ın onun egemenliği için siyasi bir tehdit olduğunu düşündü.

Por essa época, Lúcio Cornélio Sila, tendo-se tornado ditador de Roma, entendeu que César era uma ameaça política ao seu governo.

Sulla düşmanlarını öldürmeye başladı ve Sezar onun öldüreceği insanların listesindeydi. Sezar'ın annesinin ailesi onun hayatı için yalvardı ve Sulla isteksizce onu bağışladı. Sonra Sezar Roma ordusuna katıldı ve Sulla'nın ölümünden sonra döndü.

Sila começou a matar seus inimigos, e César estava na lista daqueles que deveriam ser eliminados. A família da mãe de César implorou pela vida dele e Sila, relutantemente, o poupou. Então César alistou-se no exército romano, só retornando após a morte de Sila.