Translation of "Kızım" in Portuguese

0.010 sec.

Examples of using "Kızım" in a sentence and their portuguese translations:

- Benim bir kızım var.
- Kızım var.
- Bir kızım var.

- Tenho uma filha.
- Eu tenho uma filha.

Kızım sarışın.

Minha filha é loura.

- Kızım piano istiyor.
- Kızım bir piyano istiyor.

Minha filha quer um piano.

İki kızım var.

- Tenho duas filhas.
- Tenho duas meninas.

Kızım derin uykuda.

Minha filha está dormindo profundamente.

Benim kızım aldatıldı.

Minha filha foi enganada.

Kızım haziranda evlenecek.

Minha filha se casará em junho.

Kızım haziranda evleniyor.

- Minha filha vai se casar em junho.
- Minha filha se casa em junho.
- A minha filha vai se casar em junho.

Kızım beni dinlemeyecek.

Minha filha não vai me ouvir.

Kızım Ultraman'ı sever.

Minha filha ama o Ultraman.

Senden kızım olacak.

Ficarei com a sua filha.

Kızım senin yaşında.

Minha filha tem a sua idade.

Bu benim kızım.

Esta é minha filha.

Kızım müziği seviyor.

Minha filha adora música.

O benim kızım.

Ela é a minha filha.

Kızım hâlâ işte.

Minha filha ainda está no trabalho.

Kızım evlenebilecek yaşa geldi.

Minha filha atingiu a idade de pensar em casamento.

Benim bir kızım var.

Tenho uma filha.

Kızım ip atlamayı sever.

Minha filha adora pular corda.

Kızım haziran ayında evlenecek.

- Minha filha vai se casar em junho.
- A minha filha vai se casar em junho.

Kızım yumurta sarısını seviyor.

Minha filha gosta de gemas.

Ben Hristiyan bir kızım.

Sou cristã.

Ben normal bir kızım.

Sou uma garota normal.

Kızım Noel için sabırsızlanıyor.

A minha filha está ansiosa para o Natal.

Kızım daha 10 yaşındaydı.

Minha filha tinha apenas 10 anos.

Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.

A minha filha gosta de brincar com bonecas.

Ben sana aşığım kızım.

Eu me apaixonei por ti, menina.

Evet, bir kızım var.

Sim, eu tenho uma filha.

Kızım bir piyano istiyor.

Minha filha quer um piano.

Kızım beyin sarsıntısı geçirdi.

Minha filha teve uma concussão.

Bu benim kızım Mary.

Esta é a minha filha, Mary.

Kızım neredeyse on beş yaşındadır.

- Minha filha mal sequer tem quinze anos.
- Minha filha mal completou quinze anos.

Kocam ve kızım derin uykuda.

- Meu marido e minha filha estão dormindo profundamente.
- Meu esposo e minha filha estão dormindo profundamente.

Mavi paltolu kız benim kızım.

A garota de casaco azul é a minha filha.

Ben sadece sıradan bir kızım.

Eu sou apenas uma garota normal.

Benim kızım bunu asla yapmaz.

Minha filha nunca faria isso.

Ona kendi kızım gibi davrandım.

Tratei-a como minha própria filha.

13 yaşında bir kızım var.

Eu tenho uma filha de treze anos.

Kızım yeni mobilya satın alacak.

Minha filha vai comprar móveis novos.

Ben 11 yaşında bir kızım.

Eu sou uma menina de onze anos.

Kızım için yeterince iyi değilsin.

Você não é bom o suficiente para a minha filha.

Kızım için bir piyano arıyorum.

Estive procurando um piano para minha filha.

Sadece bir bekar kızım var.

Eu apenas tenho uma filha.

Benim bir kupa kızım var.

Eu tenho uma dama de copas.

Bir oğlum ve bir kızım var. Oğlum Boston'da yaşıyori kızım ise Chicago'da yaşıyor.

Eu tenho um filho e uma filha. Meu filho mora em Boston e minha filha mora em Chicago.

İki kızım ve iki oğlum var.

Eu tenho duas filhas e dois filhos.

Mavi ceket giyen kız benim kızım.

A menina vestindo o casaco azul é a minha filha.

Kızım üç yıl önce İngiltere'ye gitti.

- A minha filha foi para a Inglaterra há três anos.
- A minha filha foi à Inglaterra há três anos.

İki oğlum ve iki kızım var.

Eu tenho dois filhos e duas filhas.

Ben evliyim ve bir kızım var.

- Eu sou casado e tenho uma filha.
- Sou casado e tenho uma filha.

- Bu benim kızımdır.
- Bu benim kızım.

Esta é minha filha.

Kızım zaman zaman beni görmeye geldi.

Minha filha vinha me ver de vez em quando.

Büyük kızım Magdalena bir melek gibidir.

Minha filha mais velha, Magdalena, é como um anjo.

- Üç kız evladım var.
- Üç kızım var.
- Üç tane kızım var.
- Benim üç kızım var.
- Benim üç tane kızım var.
- Benim üç tane kız evladım var.
- Üç tane kız evladım var.

Eu tenho três filhas.

Mavi bir ceket giyen kız benim kızım.

A moça de casaco azul é minha filha.

Bir adamın alışkanlıklarını hemen değiştirmesini bekleyemezsin, kızım.

Você não pode esperar que um homem mude seus hábitos de uma vez, garota.

Kızım hastanede, çünkü bir trafik kazasında yaralandı.

Minha filha está no hospital porque se machucou num acidente de trânsito.

Kızım zaten dört senedir iştahsızlıktan ızdırap çekmekte.

Minha filha sofre de anorexia há quatro anos.

Bir Fransız erkeği ile evlenmiş bir kızım var.

Tenho uma filha que se casou com um francês.

Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.

Minha filha vivia tendo ataques de asma quando era criança.

Kızım, bir çocuk olarak, sıklıkla astım atakları geçirdi.

Minha filha, quando criança, constantemente sofria de ataques de asma.

Kızım eski kafalı olduğumu söyler çünkü cep telefonu kullanmam.

Minha filha diz que eu sou antiquada porque não uso celular.

"Görünüşe rağmen, sen bir sapıksın." "Ben bir sapık değilim. Ben saf ve masum bir genç kızım." "Evet, evet, yok daha neler."

"Apesar das aparências, você é uma pervertida" - "Pervertida nada. Eu sou é uma puritana." - "Tá bom, finge que eu acredito"