Translation of "Belediye" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Belediye" in a sentence and their portuguese translations:

Belediye başkanı seçildi.

Ele foi eleito prefeito da cidade.

Burası belediye binasıdır.

Esta é a Prefeitura.

Belediye binası nerede?

- Onde fica a prefeitura?
- Onde é a prefeitura?

Belediye Başkanı telefonda bağırıyor.

O prefeito está gritando ao telefone.

O, belediye başkanı seçildi.

Ele foi eleito prefeito.

Belediye başkanının kızı kaçırıldı.

A filha do prefeito foi sequestrada.

Biz onu belediye başkanı seçtik.

Nós o elegemos prefeito.

O, belediye başkanı ile tanışıktır.

Ele conhece o prefeito.

İlk kez belediye başkanıyla tokalaşıyorum.

É a primeira vez que eu aperto a mão do prefeito.

O, Boston belediye başkanı seçildi.

Ele foi eleito prefeito de Boston.

Onlar onu belediye başkanı seçtiler.

Conseguiram elegê-lo prefeito.

Belediye başkanlığı için adaylığımı koymayacağım.

Não vou me candidatar à prefeitura.

Tom belediye başkanlığına aday olacak.

Tom vai concorrer a prefeito.

Müfide İlhan ilk kadın belediye başkanı

Müfide İlhan é a primeira prefeita

Belediye binasına yürümek ne kadar sürer?

Quanto tempo leva caminhando até chegar à prefeitura?

Belediye başkanını tanımıyorum, ama tanışmak isterim.

- Eu não conheço o prefeito, mas gostaria de conhecê-lo.
- Eu não conheço a prefeita, mas gostaria de conhecê-la.

Ben beş yıldır belediye meclisi üyesiyim.

Fui conselheiro por cinco anos.

Tom 2013'te belediye başkanlığına seçildi.

Tom foi eleito prefeito em 2013.

Hatta Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü belediye başkanı olduğunda

mesmo quando Ekrem İmamoğlu era o prefeito de Beylikdüzü

Belediye başkanı iyi ve bilge bir adam.

O nosso prefeito é um homem bom e sábio.

Belediye başkanı dev bir makasla kurdeleyi kesti.

O prefeito cortou a faixa com uma tesoura gigante.

İstasyonun belediye binasına ne kadar uzaklıkta olduğunu biliyor musunuz?

- Você sabe a distância da estação à sede do município?
- Você sabe qual é a distância da estação até a prefeitura?

Babası bir belediye başkanıydı ama o siyasetle ilgilenmek istemiyordu.

O pai foi prefeito, mas ele preferiu não entrar na política.

John F. Fitzgerald 1906 yılında Boston belediye başkanı seçildi.

John F. Fitzgerald foi eleito prefeito de Boston em 1906.

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?

Quanto tempo, mais ou menos, leva para ir caminhando daqui até a prefeitura?

Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson "Brexit" için kampanyanın lideriydi.

Boris Johnson, ex-prefeito de Londres, foi quem liderou a campanha pelo "brexit".

Dürüst olan belediye başkanın bile başına neler geldiğini anlatan bir film

um filme sobre o que aconteceu até o prefeito honesto

Napoli belediye başkanı, saldırıya uğradıktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen bir Amerikalı turistten özür diledi.

O prefeito de Napoles desculpou-se com um turista americano que foi agredido por residentes locais logo após ser roubado.