Translation of "Tadı" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Tadı" in a sentence and their polish translations:

Etin tadı kötü.

Mięso źle smakuje.

Sütün tadı ekşi.

Mleko ma kwaśny smak.

Bu, zaferin tadı.

To jest smak zwycięstwa.

Tadı güzel değildi.

To nie smakowało dobrze.

Tadı ayırt edebilemem.

Nie umiem rozpoznać smaku.

Elmanın tatlı tadı var.

To jabłko ma słodki smak.

Onun tadı gerçekten iyi.

To smakuje bardzo dobrze.

Bunun tadı çaya benziyor.

To smakuje jak herbata.

Bu hindinin tadı iyi.

Ten indyk jest pyszny.

Bu elmanın tadı ekşi.

To jabłko ma kwaśny smak.

Bu biranın tadı acı.

To piwo jest gorzkie.

Çorbanın sarımsak tadı var.

Zupa ma smak czosnku.

Bu sütün tadı tuhaf.

To mleko dziwnie smakuje.

Sanırım bunun tadı iyi.

Myślę, że to dobrze smakuje.

Tadı dikenli bir salata gibi.

Smakują jak kolczasta sałata.

Bu çorbanın şarap tadı var.

Ta zupa smakuje jak wino.

Tadı biraz şey... ...karton çiğnemek gibi.

To trochę jak... żucie kartonu.

Onun tadı çok iyi, değil mi?

Smakuje bardzo dobrze, nie?

Yiyeceğin tadı o kadar kötü değildi.

Jedzenie nie smakowało tak źle.

Tadı en iyi olan et hangisi?

Które mięso smakuje najlepiej?

Tereyağlı ekmeğin çok iyi tadı var.

Chleb z masłem smakuje bardzo dobrze.

Tadı oldukça kötü ama... ...iyi protein, iyi enerji.

Smakują dość nędznie, ale... dobre białko to więcej siły.

Tadı oldukça kötü ama... ...İyi protein, iyi enerji.

Smakują dość nędznie, ale... dobre białko to więcej siły.

Tadı oldukça kötü, ama... ...İyi protein, iyi enerji.

Smakują dość nędznie, ale... dobre białko to więcej siły.

Ama hayal edebileceğiniz gibi, tadı pek harika sayılmaz!

Ale, jak się domyślasz, nie jest to rarytas!

Sana gerçeği söylemek gerekirse, bunun kadar iyi tadı yoktu.

Prawdę mówiąc, niezbyt mi to smakowało.

- Bu ilaç çok kötü tadıyor.
- Bu ilacın tadı çok kötü.

To lekarstwo ma wstrętny smak.

İkisinin de tadı oldukça iğrenç ama ancak biri beni hasta edebilir.

Oba smakołyki są dość obrzydliwe, ale tylko jeden może wywoływać mdłości.

İkisinin de tadı oldukça iğrenç, ama ancak biri beni hasta edebilir.

Oba smakołyki są dość obrzydliwe, ale tylko jeden może wywoływać mdłości.

- İnek sütü soya sütünden daha lezzetlidir.
- İnek sütü, soya sütünden daha lezzetli.
- İnek sütünün tadı soya sütünden daha güzel.

Krowie mleko jest smaczniejsze niż sojowe.