Translation of "Insanları" in Polish

0.006 sec.

Examples of using "Insanları" in a sentence and their polish translations:

İnsanları tanıyorum.

Znam ludzi.

Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.

To nie pistolety zabijają ludzi. Ludzie zabijają ludzi.

- Bu insanları tanımıyorum.
- O insanları tanımıyorum.

- Nie znam tych ludzi.
- Nie znam tamtych ludzi.

Bilgisayarlar insanları aptallaştırır.

Komputery ogłupiają ludzi.

Sen insanları abartıyorsun.

Przeceniasz ludzi.

Başka insanları davet edebilirsin.

Możesz zaprosić innych ludzi.

Parktaki insanları görüyor musun?

Widzisz ludzi w parku?

Nihayet hükümet insanları dinliyor.

Wreszcie rząd słucha ludzi.

İnsanları yemek ahlaken yanlıştır.

Uważam jedzenie ludzi za moralnie naganne.

İnsanları yemek yanlış mıdır?

Czy jedzenie ludzi jest złem?

İnsanlar diğer insanları hoş karşılamak

Dzięki któremu ludzie wychodzą poza schemat,

İnsanları kovalayıp kasten ısırmaya çalışmazlar

Nie chcą celowo ugryźć człowieka,

Zenginler insanları küçük görmeye eğilimlidir.

Bogacze często pogardzają ludźmi.

Bazı insanları memnun etmek zordur.

Niektórzy ludzie są trudni do usatysfakcjonowania.

Diğer insanları daha çok dinlemelisin.

Ona powinna częściej słuchać innych ludzi.

O, insanları nasıl aldatacağını biliyor.

On wie jak oszukiwać ludzi.

Bütün bu insanları tanıyor musun?

Znasz tych wszystkich ludzi?

Çünkü mizah insanları birbirine bağlar.

Humor łączy ludzi.

Tom'un insanları ağlatma yeteneği var.

Tom ma talent do wprawiania ludzi w płacz.

Hastalıkları yok etmek, aç insanları doyurmak,

niszczenie chorób, karmienie głodnych,

Arkamdan benim hakkımda konuşan insanları sevmem.

Nie lubię, gdy ludzie mówią o mnie za moimi plecami.

- Para insanı değiştirir.
- Para insanları değiştirir.

Pieniądze zmieniają ludzi.

Bu gösteride, tüm görüş seviyelerinden insanları alıp

Na tym pokazie zabieram ludzi na każdym poziomie widzenia

Böylelikle bilim insanları, sanatçılar, müzisyenler ve yazarlar

dzięki czemu naukowcy, artyści, muzycy i pisarze

Yetiştirilen bir ahtapotun farklı insanları tanıdığını gösterdi.

ośmiornica żyjąca w niewoli umie rozpoznawać poszczególnych ludzi.

İnsanları bize yardım etmeleri için ikna etmem gerekiyor.

Muszę przekonać ludzi, aby nam pomogli.

Dev çarpışma fikrini tamamen reddetmek isteyen bilim insanları vardı.

niektórzy naukowcy odrzucali teorię wielkiego zderzenia.

Insanları hayatlarında gerçekten mutlu ve memnun eden şeyle ilgili,

opisuje badania z wielu dekad

Ne tür insanları evime davet ettiğim hakkında çok dikkatkiyimdir.

- Bardzo zważam na to, jakich ludzi zapraszam do domu.
- Jestem bardzo ostrożny, kogo zapraszam do swojego domu.

Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.

Badacze wyjaśniają to na dwa sposoby.

Bugünlerde yaşlı insanları kastetmek için "kıdemli vatandaş" terimini sıklıkla kullanırız.

Dzisiaj często używamy słowa "senior" w odniesieniu do starszych ludzi.

Ve bilim insanları, bu dönemin çoğunda hastalığı başkasına bulaştırabileceğinizi düşünüyor.

A naukowcy sądzą, że możesz być zaraźliwy przez większą część tego okresu.

Ve insanları birbirine daha da yaklaştıran olumlu ortak deneyimler oluşturur.

i tworzy wspólne doświadczenia, które łączą ludzi.

Tatoeba'nı yeni versiyonu, insanları eklemeye ve onlarda redaksiyon yapmaya olanak sağlayacak!

Nowa wersja Tatoeba dostarcza możliwość dodawania osób i redagowania tekstu.

Agresif olmasına rağmen, uzmanlara göre bu sürüngen katil insanları av olarak görmez.

Eksperci twierdzą, że choć stonoga bywa agresywna, nie poluje na ludzi.

İnsanları kendi aralarında iyi ve kötü olarak ayırmak saçma. İnsanlar neşeli ya da sıkıntılı olabilir.

Absurdem jest dzielenie ludzi na dobrych i złych. Ludzie są albo czarujący, albo nudni.

Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.

Jedynym sposobem na zmniejszenie ilości błędów w Tatoeba byłoby przekonanie ludzi, żeby tłumaczyli tylko na ich języki natywne.

İnsanları çikolatanın vanilya olduğuna ne kadar ikna etmeye çalışırsan çalış, o hala çikolata, kendini ve başka birilerini vanilya olduğuna ikna etmeyi becerebilsen de.

Nieważne, jak bardzo usiłujesz przekonać ludzi, że czekolada jest wanilią, to wciąż będzie czekoladą, chociaż może ci się udać przekonać siebie i kilkoro innych, że to wanilia.

- Şu anda bu platform için katil uygulaması yok.
- Şu anda bu platform için gözde bir uygulama yok.
- Şu anda insanları bu platformu almaya cezbedecek bir uygulama yok.

Obecnie nie istnieje killer appka na tej platformie.