Translation of "Karar" in Korean

0.022 sec.

Examples of using "Karar" in a sentence and their korean translations:

Karar sizin.

당신이 결정하세요

Karar sizin!

당신이 결정하세요

Karar zamanı!

결정할 시간입니다!

Zor bir karar ama karar sizin.

어려운 결정이지만 결정은 당신 몫입니다

Zor bir karar ama karar sizin.

어려운 결정이지만 결정은 당신 몫입니다

Unutmayın, karar sizin.

잊지 마세요 선택은 당신 몫입니다

Zor bir karar.

어려운 결정이에요

Pekâlâ, karar sizin.

자, 당신이 결정하세요

Pekâlâ, karar sizin:

자, 당신이 결정하세요

Bir karar vermelisiniz!

결정해야 합니다!

Siz karar verin.

당신이 결정하세요

Öğrenmeye karar verdim.

저는 답을 찾아내기로 마음먹었습니다.

Olduğunda karar kıldılar

낭비도 적다는 걸 알게 되었습니다.

Ve eşleştiğine karar verdiler,

일치한다고 결론지었습니다.

Ama yapmamaya karar verdim.

그러지 않기로 결정했습니다.

Zor karar, sizin kararınız!

어렵겠지만 당신이 결정하세요

Karar sizin, ne yapacağız?

당신이 결정하세요 어떻게 할까요?

Çabuk karar verin. Hadi.

빨리 결정하세요, 어서요

Gidip görmeye karar verdim.

가서 직접 봐야겠더라고요.

Yetki sizde, karar sizin.

결정은 당신 몫입니다 당신이 결정하세요

O an karar verdim.

그 때가 제가 결심을 내린 순간이예요.

Bu zor bir karar, bu yüzden akıllıca bir karar verin.

어려운 결정입니다 그러니 현명하게 결정하세요

Bir karar destek sistemi kurduk.

대기오염 의사결정 시스템을 만들었습니다.

Karar verip yola devam edelim.

그러니 결정하고 움직입시다

Zor bir karar, sizin kararınız!

어렵겠지만 당신이 결정하세요

Kumandayı alın, bir karar vermelisiniz.

리모컨을 쥐세요 결정을 내려야 합니다

Karaçalı çiçeğini mi? Karar sizin!

가시금작화 꽃을 먹을까요? 당신이 결정하세요!

Pekâlâ, hızlıca bir karar vermeliyiz.

자, 빨리 결정해야 합니다

Pekâlâ, hemen bir karar vermeliyiz.

자, 빨리 결정해야 합니다

O anda, doğru karar gibiydi.

그 당시엔 그게 옳은 결정처럼 느껴졌어요

Neye karar verirseniz birlikte yapacağız.

당신이 어떤 결정을 내리든 우리는 함께할 겁니다

Yetki sizde, bu karar sizin.

결정은 당신 몫입니다 당신이 결정하세요

Hangi yöne gideceğimize karar vermeliyiz.

이 아래에서 우리가 갈 방향을 알아내야 합니다

Yine kendimi geliştirmeye karar verdim,

저는 다시 한 번 다른 모습을 끄집어내기로 했어요.

Almam gereken bir karar vardı.

결정을 내려야 했습니다.

Mutluluğumuz ve mutsuzluğumuza karar veren şey

우리의 행복과 불행을 결정하는 것은

Onun karakterine ve beklentilerimize karar veriyoruz.

특성과 기대를 부여하기 시작합니다.

Hangi tarafta olduğumuza hemen karar vermeliyiz.

자신이 어느 편에 설지 서둘러 결정해야 합니다.

Halka açık havuzu boşaltmaya karar verdiler.

차라리 풀장을 배수하기로 결정한거예요.

Denemeliydim ve yardım etmeye karar verdim.

그래서, 저는 이들을 돕기로 결심하였습니다.

Bu yolculuğun yetkisi sizde. Karar sizin.

결정권자는 당신입니다 당신이 결정하세요

Bu iyi bir karar mı bilmiyorum.

좋은 생각인지 모르겠군요

Oyun kumandasını alın. Bir karar vermelisiniz!

게임 컨트롤러를 잡으세요 결정해야 합니다!

Hemen bir karar verseniz iyi edersiniz.

그러니 서둘러 결정하는 게 좋을 겁니다

Bilgisayarlı bir karar verme görevi sundum.

술, 마약, 도박과 같은 것들이요.

Herkes durumun normal olduğuna karar kılmıştı.

모두 이건 정상이라고 했어요.

Insanların karar vermesini nasıl kolaylaştırabildiğini görebiliyorum.

인간의 의사결정을 편하게 하는지 알 수 있습니다.

Neye karar verirseniz birlikte onu yapacağız.

당신이 어떤 결정을 내리든 우리는 함께할 겁니다

Yetki sizde, unuttunuz mu? Karar sizin.

결정은 당신 몫인 거 잊지 않으셨죠? 당신이 결정하세요

Bu karar üstünde çok zaman harcamayalım.

이 결정에 많은 시간을 허비하지 맙시다

Bu karar için çok zaman harcamayalım.

이 결정에 많은 시간을 허비하지 맙시다

Hakim aleyhlerine karar vermiş olsa bile

품위 있고 공평하게

Bir şey daha yazmaya karar verdim:

그래서 저는 마지막으로 하나만 더 쓰기로 했습니다.

Şimdi değişime ihtiyaç olduğuna karar verdi.

그는 이제 변화가 필요하다고 판단했다.

Ve giderken ona bahşiş bırakmaya karar verdim.

팁을 드려야겠다고 생각했습니다.

Şirkette karar almak ve kaynakları paylaştırmak için

결정을 내리고 자원을 할당할 때 사용되는

Her türlü bir karar vermeliyiz. Neyi seçeceksiniz?

어느 쪽이든 결정해야 합니다 어떻게 할까요?

Ya da ağaçta kamp kuracağız. Karar sizin.

나무 위에서 야영하거나 당신이 결정하세요

Bu zor bir seçim ama karar sizin.

어렵겠지만 결정을 내려야 합니다

Bilgisayarın başında öylece oturmayın, bir karar vermelisiniz.

컴퓨터 앞에 앉아만 있지 말고 결정을 내려야 합니다

Karar sizin, ama çabuk olun, hava soğuk!

당신이 결정하세요 다만 서두르세요, 추우니까!

Uzaktan kumandayı alın ve bir karar verin.

그러니 리모컨을 쥐고 결정을 내리세요

Bu, hipotermiden kaçınmamı sağlayacak önemli bir karar.

저체온증을 피하게 해줄 중요한 결정입니다

Acele edip bir karar verseniz iyi olur.

서둘러 결정해야 합니다

Bu zor bir karar, ama size bağlı.

어려운 결정이지만 당신에게 달렸습니다!

Yetki sizde, bu konuda benimlesiniz. Karar sizin.

결정은 당신 몫이고 함께 갈 테니 당신이 결정하세요

Ekibim ve ben bunu araştırmaya karar verdik.

우리 팀과 저는 이에 대해 조사하기로 했죠.