Translation of "Yaş" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Yaş" in a sentence and their japanese translations:

“Yaş?” “16.”

「何歳?」「16」

Ogawa'dan iki yaş büyüktür.

- 彼は小川より二歳年上です。
- 彼は小川の二つ上だ。

- Kaç yaşındasın?
- Yaş kaç?

- おいくつですか?
- 何歳ですか。
- あなたの年齢は何歳ですか。
- 歳はいくつですか。

- George benden beş yaş büyük.
- George benden beş yaş daha büyüktür.

- ジョージは私より5つ年上です。
- ジョージは私より5歳年上です。

- Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam Tom'dan iki yaş daha gençtir.

- サムはトムより二歳年下です。
- サムはトムより二つ下だ。

- Jack benden üç yaş daha büyük.
- Jack benden üç yaş büyük.

ジャックは私より3つ年上です。

Benden üç yaş daha büyük.

彼女は私より三歳年上だ。

Benden altı yaş daha büyüktür.

彼女は私より6歳年上です。

O, benden iki yaş büyüktür.

彼は僕より2才年上である。

O'sizden sekiz yaş daha yaşlıdır.

彼は8歳君より年上である。

Annem, babamdan iki yaş küçük.

母は父より二つ下です。

Ağabeyim benden iki yaş büyüktür.

兄は私より二つ上です。

Benden iki yaş daha büyüktür.

彼女は私より2歳年上だ。

Benden üç yaş daha büyüktür.

彼女は私より三歳年上だ。

Benden beş yaş daha gençtir.

彼女は私より5歳年下です。

Kim benden dört yaş büyük.

キムは私よりも4歳年上だ。

Ondan beş yaş daha gençtir.

彼女は彼より5才年下だ。

Susan benden iki yaş büyük.

スーザンはわたしより2つ年上だ。

O, benden beş yaş küçük.

彼女は私より5歳年下だ。

Benden üç yaş daha genç.

彼は私より三つ年下です。

Senden üç yaş daha gencim.

私はあなたより3歳若い。

Ondan iki yaş daha gencim.

私は彼より2歳若い。

Onun belleği yaş nedeniyle kötüleşiyor.

- 彼の記憶力は、年齢と共に衰えている。
- 彼の記憶力は、年齢と共に衰えています。

Bu sınıfın yaş ortalaması nedir?

このクラスの平均年齢は何歳ですか。

Babamdan üç yaş daha büyüktür.

彼は父より3つ年上です。

Babam annemden iki yaş daha küçük.

父は母より2歳若い。

Jane'den sadece iki yaş daha büyük.

彼はジェーンより2歳だけ年上だ。

18 yaş üstü insanlar araba sürebilir.

18歳以上の人は車を運転できる。

Yani, babam annemden iki yaş büyüktür.

つまり、父は母より2歳年上です。

O benden üç yaş daha büyük.

彼女は私よりも三つ年上だ。

Kim ondan iki yaş daha büyük.

キムは彼より二つ年上である。

O, senden iki yaş daha büyüktür.

彼はあなたより2歳年上だ。

John benden iki yaş daha büyük.

- ジョンは、私より2歳年上です。
- ジョンは私の2個上。

O, senden on yaş daha büyüktür.

彼の方があなたより10歳年上だ。

O, benden altı yaş daha büyüktür.

彼女は私より6歳年上です。

Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.

18歳未満の方の入場は禁じます。

O benden beş yaş daha genç.

彼女は私より5歳年下です。

O ondan beş yaş daha genç.

彼女は彼より5才年下だ。

Bill benden iki yaş daha büyük.

- ビルは私よりも2歳年上である。
- ビルは私より2歳年上である。
- ビルは私より二つ上です。

O benden iki yaş daha genç.

彼女は僕より2歳年下だ。

Ondan sadece üç yaş daha büyüğüm.

私は彼よりも3歳だけ年上です。

Sally Ken'den iki yaş daha büyük.

- サリーはケンよりも二つ年上です。
- サリーはケンより2つ上です。

Babam annemden iki yaş daha gençtir.

- 父は母より2歳若い。
- 父さんは母さんより2つ下なんだ。

Karım benden üç yaş daha küçük.

妻は私より3歳若い。

George benden beş yaş daha büyüktür.

- ジョージは私より5つ年上です。
- ジョージは私より5歳年上です。

Bu sözler onun gözlerinden yaş getirdi.

この言葉に彼女は泣いた。

O benden üç yaş daha büyüktür.

- 彼は私より三歳年上だ。
- 私より彼のほうが三才年上です。
- 彼は私より3個上だよ。

Susan benden iki yaş daha büyük.

スーザンはわたしより2つ年上だ。

Annem babamdan iki yaş daha gençtir.

- 母は父より2歳年下です。
- 母は父より二つ下です。

Tom Mary'den üç yaş daha gençtir.

トムはメアリーより三歳年下です。

Tom Mary'den üç yaş daha büyüktür.

- トムはメアリーより3歳年上だ。
- トムはメアリーより3つ上だよ。

Erkek kardeşim benden üç yaş küçük.

僕の弟は3個下だ。

Denver'daki ilk okulumda sekiz yaş grupları ile

ある夜 デンバーの小学校で 8歳の子ども達を教え

Kendilerinden 10 yaş daha olgun biriyle aynı.

10歳年上の男性と同程度です

Maaş yaş ve deneyime göre tespit edilir.

給料は年齢と経験に応じて決まっている。

O benim ağabeyimden üç yaş daha genç.

彼は私の兄より3歳年下です。

On iki yaş bir köpek için yaşlıdır.

12歳といえば犬は年寄りだ。

Bu çim üstüne oturmak için çok yaş.

この芝生は座れないほどぬれている。

Büyük yaş ölümün etrafını saran bir adadır.

老年は死に取り巻かれている島である。

Altı yaş ve üstü çocukların okula gitmeleri gerekir.

6歳以上の子供は学校に通わなければならない。

5 yaş altı çocuklar için giriş ücreti yoktur.

5歳未満の小人は、入場料は要りません。

16 yaş ve altındaki çocuklar tiyatroya kabul edilmeyecek.

16歳以下の子供は劇場には入場できません。

Toprak hâlâ yaş. Büyük ihtimalle oyun iptal edilecek.

地面はまだ濡れている。試合はたぶん中止されるだろう。

Bugün küçük erkek kardeşimin yirmi ikinci yaş günü.

今日は弟の二十二歳の誕生日です。

25 yaş kadar küçük olduğunuzda, yaklaşık ergenlikten hemen sonra,

ほんの25年前まで 思春期以降の脳には

Benden iki yaş büyük bir arkadaşımla dışarıda oyun oynuyordum,

少し年上の友達と 道で遊んでいるところでした

O benden iki yaş büyük ama boyu benden kısa.

彼は僕より2才年上だが、僕よりも背が低い。

O benden iki yaş daha büyük fakat daha kısa.

彼は僕より2才年上だが、僕よりも背が低い。

- Benden iki yıl daha genç.
- Benden iki yaş genç.

彼女は僕より2歳年下だ。

13 ila 18 yaş arasındaki ergenlerin çocuk ve yetişkinlere göre

13~18歳の若者が

- Soğanları doğradığım zaman gözlerimden yaş geliyordu.
- Soğanları doğrarken gözüm yaşardı.

玉ねぎを切っていたら涙が出てきた。

Biz yaş ya da fiziksel sorunlar hakkında bir şey soramayız.

年齢や身体的について尋ねることはできない。

Onun adı Linda idi ve o, Tony'den bir yaş daha gençti.

名前はリンダで、トニーより1つ年下でした。

Tom benden üç yaş daha büyük ama o benden daha kısa.

トムは僕より3才年上だが、僕よりも背が低い。

Erkek kardeşim benden iki yaş büyük ve üç santimetre daha kısa.

兄は私より2つ年上ですが、身長は3センチも低いのです。

Son zamanlarda, belimin etrafında biraz kilo alıyorum. Sanırım bu orta yaş yayılması.

最近、お腹の周りに肉がついてきたみたい。中年太りかな。

- Baba tarafından dedem yarın 88. doğum gününü kutluyor.
- Babamın babası yarın seksen sekizinci yaş gününü kutlayacak.

- 父方の祖父は明日米寿を迎える。
- 明日は父方の祖父の米寿のお祝いをする。