Translation of "Ulusal" in Japanese

Gombe Ulusal Parkı, Tanzanya

ゴンベ国立公園 タンザニア

Grev ulusal ekonomiyi aksatmıştır.

ストは国の経済をさまたげた。

Bir ulusal televizyon programının sunucusuydum.

全国放送のテレビ番組の 司会者でした

Küresel dünya ile ulusal kimlik

グローバル世界に対する懸念は

O ulusal bir kahraman oldu.

彼は国民的ヒーローになった。

Ulusal bayramlarda bayrakları havaya kaldırmalıyız.

私たちは国民の祝日に旗を立てる。

Ulusal Sağlık Hizmeti’nde psikoterapi hizmeti veriyordum.

NHSで 会話療法を行なっていました

Ulusal bir şampiyonluk kazandığın için tebrikler.

「全国大会に 優勝しておめでとう」

Ona bir ulusal kahraman gözüyle bakıyorlardı.

彼らは彼を国民的英雄と考えた。

ABD Başkanı, ulusal bir seçimle seçilir.

合衆国大統領は国民投票によって選ばれる。

Bu ulusal park güzel manzarayla dolu.

この国立公園には景色のいい所がたくさんある。

Bu bina ulusal miras olarak tutulmalıdır.

この建物は国民的遺産として保存すべきだ。

Ulusal Sağlık Hizmeti'nin yıllar süren psikoterapi için

そして NHSには 長期治療を施す予算がありません

Ekonomiyi ya da ulusal güvenliği önemsiyor muyuz?

経済や国家の安全に関心があるか等から 始めましょう

Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.

我々は皆国家遺産を守るように気をつけなければならない。

O, ulusal lise boks şampiyonası yarışmasına girdi.

彼は全国高等学校総合体育大会ボクシング競技大会に参加しました。

Enerji tasarrufu için ulusal bir kampanya sürüyor.

省エネルギーの全国運動が展開中だ。

ABD'nin ulusal bayrağına birleşik Amerika bayrağı denilmektedir.

合衆国の国旗は星条旗と呼ばれる。

Önemli miktarda para ulusal savunma için tahsis edilmiştir.

国防のため大きな額が計上された。

Onlar Singapur'da ikinci ulusal dil olarak Çince öğretiyorlar.

シンガポールでは中国語を第２外国語として教えている。

Yaşlı insanlar için daha fazla ulusal hastaneler olmalıdır.

老人のための国立の病院がもっとあってしかるべきだ。

Kendi ulusal kimliğimizin parçası olarak gördüğümüz pek çok şey

国民性を決定する多くの要因は

Ulusal Futbol Liginde en iyi koçun kim olduğunu düşünüyorsun?

ＮＦＬで一番才能のあるコーチは誰だと思いますか。

Japonya'da ulusal ebelik sınavına girme hakkı sadece kadınlara veriliyor.

日本では助産師国家試験の受験資格は女性のみとなっている。

- Tom NRA'nın bir üyesi.
- Tom, Ulusal Tüfek Derneği'ne üye.

トムは全米ライフル協会の会員だ。

O, nükleer silahların ulusal savunma için gerekli olduğunu iddia ediyor.

彼は核兵器は国防のために必要だと主張している。

Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir.

この国宝は年１回しか拝観を許されない。

O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi.

彼は広がりを見せる汚職スキャンダルで摘発された最初の国会議員です。

Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.

日本の財政当局は経済運営に対する国民の信頼を回復するため手段を考慮中である。

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.

海の日は、日本の国民の祝日の一つです。日付は7月の第3月曜日。

Japonya'da ilkbahar ve sonbahar ekinoksları ulusal bayramdır ama yaz ve kış gündönümleri değildir.

日本では春分の日と秋分の日は国民の祝日だが、夏至と冬至は祝日ではない。

Aile işine katılma planları, ateşli bir cumhuriyetçi olan Suchet'in Lyon Ulusal Muhafızlarının süvarisine katılmasıyla

がリヨン州兵の騎兵隊に加わった

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.

仏政府は国家予算の帳尻を合わせるよう納税者に挑むオンラインゲームを売り出した。

Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.

全国教育情報センターによれば、退職した教員が復職しているおかげで、予測された教員不足は起こらないだろう、ということです。