Translation of "Parça" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Parça" in a sentence and their japanese translations:

Bilgi, parça parça basına sızdırılıyor.

情報は新聞社にぽつりぽつりと洩れているよ。

Bu parça uymuyor.

この断片は組み合わない。

Bir parça kek.

そんなの朝飯前よ。

- Bir parça kek istiyorum.
- Bir parça pasta istiyorum.

ケーキ一切れちょうだい。

- O, bir parça tebeşir aldı.
- Bir parça tebeşir aldı.

一本のチョークを取り出した。

Bir parça şeker istiyorum.

飴がほしい。

Bir parça pasta istiyorum.

パイ一切れちょうだい。

Bana bir parça ver.

それ一口ちょうだい。

Pastadan bir parça al.

- このケーキを少し召し上がりなさい。
- このケーキを少し召し上がってください。
- このケーキ、ちょっと食べてみて。

Bana bir parça bilgi getirdi.

ニュースを一つ持ってきた。

Her küçük parça yardım eder.

どんなに少しでもすべて役に立つ。

Bana bir parça tebeşir getir.

チョークを1本持ってきてください。

Odada dört parça mobilya vardı.

部屋には家具が4点あった。

Yanına iki parça bagaj aldı.

彼女は手荷物を2個持っていった。

O, bir parça kağıt çıkardı.

彼は一枚の紙切れを取り出した。

Mağazada bir parça mobilya aldı.

彼はその店で家具を1点買った。

Bana bir parça kağıt ver.

紙を一枚下さい。

Köpeğe bir parça et fırlattı.

彼は一切れの肉を犬に投げ与えた。

Ona bir parça nasihat edeceğim.

私が彼に忠告しよう。

Köpeğe iki parça et verdim.

私はその犬に肉を2切れやった。

Onun üç parça bağajı vardı.

彼は手荷物が三個あった。

Lütfen, büyük bir parça istiyorum.

ご飯は大盛りでお願いします。

Sana bir parça tavsiye vereyim.

- 一言忠告しておきたいんだ。
- 一言苦言を呈したい。

Bana üç parça tebeşir ver.

チョークを三本ください。

Bana bir parça tebeşir verin.

チョークを一本下さい。

Sadece iki parça mobilya aldık.

私たちは家具を二つちょうど購入したところだ。

Bana iki parça tebeşir getir.

チョークを2本持って来い。

- Bir parça daha keke ne dersin?
- Bir parça daha kek ister misiniz?

もう一つケーキはいかがですか。

Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız

樹皮を取ってきた

Bana bir parça jambon dilimler misin?

ハムを1きれ薄く切ってくれませんか。

Lütfen bana bir parça ekmek ver.

どうか私にパンを一切れください。

Masanın üstünde dört parça peynir vardı.

テーブルの上にはチーズが4個あった。

Lütfen bana iki parça tebeşir getir.

チョークを二本持ってきてください。

Köpeğin ağzında bir parça et vardı.

その犬は肉を一切れくわえていた。

Parça, piyano ve orkestra için düzenlendi.

その曲はピアノ協奏曲に編集された。

Bu ünlü bir şirketten bir parça.

有名なブランドですね。

O iyi bir parça tavsiye verdi.

彼は良い忠告を一つしてくれた。

O bana bir parça tavsiye verdi.

彼は私に忠告を1つしてくれた。

İçinde bir parça dürüstlüğe sahip değil.

彼には正直のかけらもない。

Oğlum kutudan bir parça şeker aldı.

息子は箱から飴を一つ取った。

Kedi mutfaktan bir parça balık aşırdı.

猫は台所から魚を持ち出した。

Lütfen bana bir parça kağıt getir.

紙切れを取ってきてください。

O, boğazına bir parça ekmek sıkıştırdı.

彼女はパンを喉に詰まらせた。

Fincan yere düştü, param parça oldu.

コップは床に落ちて、粉々に割れた。

Bu araba için yedek parça alamam.

この車の予備の部品を買うことができない。

Bir parça pasta daha almayacak mısın?

ケーキをもう一つ召し上がりませんか。

Bir parça kek daha alabilir miyim?

- もう一つケーキを食べてもいいですか。
- もう一個ケーキ食べてもいい?
- ケーキもう一つ食べていい?
- ケーキもう一切れ食べてもいい?

Ben üç parça mobilya satın aldım.

私は家具を3点買った。

Biz parça başı esasına göre çalışırız.

私たちは出来高制で働いている。

Bir parça kek daha alır mısınız?

ケーキをもう一つ召し上がりませんか。

Bebek neredeyse bir parça şeker yutuyordu.

お菓子で赤ちゃんが窒息するところだった。

O, ona bir parça kağıt verdi.

彼は彼女に紙を1枚あげた。

Bir parça daha keke ne dersin?

ケーキもう1ついかが。

Bir parça peynirli kek alabilir miyim?

チーズケーキを一切れいただけますか。

Bir parça daha pasta ister misiniz?

- パイをもう一ついかがですか。
- もう一切れパイ食べる?

Tom küçük bir parça pasta aldı.

トムはパイを少しもらった。

Ben bir parça bagaj satın aldım.

私は、かばんを1点買った。

Ama bana küçük bir parça güvence verdiler.

しかし 彼らはちょっとした 元気づけもくれ

Tony, bize bir parça yararlı tavsiye verdi.

トニーは私たちに役に立つ助言を1つした。

Çocuk bir parça daha kek için uzandı.

その少年はもう一つのケーキを取ろうと手を伸ばした。

O, bana bir parça iyi öğüt verdi.

- 彼は私によい忠告を1つしてくれた。
- 彼は私によい助言をしてくれた。

O gizlice bir parça kek yerken görüldü.

彼はケーキをつまみ食いするのを見られた。

O bize bir parça bile sorun çıkarmadı.

彼は我々に少なからぬ面倒をかけた。

O, kız kardeşine bir parça ekmek kesti.

- 彼は妹のためにひときれのパンを切ってやった。
- 彼は妹にパンを一切れ切ってあげた。

Tom, Mary'nin yaptığı pastadan bir parça yedi.

トムはメアリーが焼いたケーキを一切れ食べた。

Kız bir parça bezden bir bebek yaptı.

少女は生地の切れ端で人形を作った。

Eğer pastadan bir parça alırsan seni azarlarım.

もしケーキをひとつでも食べたら、ぶつからね。

Japon satrancında kaç tane farklı parça var?

日本の将棋には何種類の駒がありますか。

Bir parça daha pastaya ne dersin, Tom?

- トム、パイをもう一切れどう?
- トム、パイをもう一ついかが?

Evlendiklerinde birkaç parça mobilya parçası satın aldılar.

彼らは結婚したときに家具をいくつか買った。

Onu bu bir parça kağıda yazar mısın?

この紙に書いていただけますか。

Bu çocukların her birine üç parça verin.

この子供たちにそれぞれ3個ずつあげなさい。

- Torbayı yapmak için koca bir parça kağıt kullandı.
- Çanta yapmak için büyük bir parça kâğıt kullandı.

彼はその袋を作るのに一片の大きな紙切れを使いました。

- Annem bir parça ip ile üç kurşun kalemi bağladı.
- Anne, bir parça iple üç kurşun kalemi bağladı.

母は1本の紐で3本の鉛筆を結わえた。

Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor

まるで食べているかのように 手を口に持っていきますが

Sabah saat 10.00 civarında bacağından kabukla vuruldu parça.

午前10時頃 彼は足に砲弾片を受けた

Her yolcu için iki parça bagaj limiti vardır.

各々の乗客には荷物二つの制限がある。

Aşağıdaki parça iyi bilinen bir fabldan bir alıntıdır.

- 次の一節はある有名な寓話から引用したものです。
- 以下の一節は有名な寓話からの引用です。

O açlıktan öldüğü için bir parça tost yedi.

彼はひどく空腹だったのでトーストを1枚飲み込んだ。

O,bir parça şairdi ve romantik şiirler yazardı.

彼はちょっとした詩人でロマンチックな詩をよく書いていた。

Yaşlı adam bana bir parça faydalı öğüt verdi.

- 老人は役に立つ忠告を1つしてくれた。
- そのお年寄りは私に役に立つアドバイスをしてくれた。

Sana bir parça daha pasta ikram edebilir miyim?

ケーキをもう一つ召し上がりませんか。

Lütfen yazmak için bana bir parça kağıt ver.

書く紙を一枚ください。

Kahverengi tek parça elbiseme uyan bir şapka arıyorum.

茶色のワンピースに似合う帽子を探してる。

O konuşamadığı için onu bir parça kağıda yazdı.

しゃべれなかったので、彼はそれを一枚の紙に書いた。

- Tom bir parça müzisyen.
- Tom müzisyen gibi bir şey.

トムはちょっとした音楽家だ。

O bana bir parça pastaya karşılık bir portakal verdi.

彼はケーキ1切れと引き換えにオレンジ1個を私にくれた。

Bir parça ekmek onun açlığını tatmin edecek kadar yeterli değildi.

ひとかけらのパンでは彼の飢えを満たすには足りなかった。

Atmosferik sorun için dört ana parça vardır: gözlem, anlama, tahmin ve kontrol.

大気の問題には、観察、理解、予測、それに管理と言った4つの主要な部門がある。

Utangaç genç adam "Teşekkür ederim, bir parça daha kek yemek istiyorum" dedi.

「ありがとう。もう一つケーキをいただきます」と内気な青年は言った。

- Bu sabah hava bir parça soğuk geliyor.
- Bu sabah hava biraz soğuk.

今朝は空気が多少冷たい。

- Bir parça kağıda onun adresini yazdım.
- Onun adresini bir kağıt parçasına yazdım.

私は紙に彼の住所を書き留めた。

Ben kutunun etrafına bir parça kağıt koydum ve bir kurdele ile bağladım.

私は箱を紙で包み、それをリボンで結んだ。

Çatal ve çubuklardan önce, insanlar genellikle düz bir parça ekmek ile yemek yerdi.

フォークやはしが使われる以前は、人々はふつう平らなパンを使って食べていた。

Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek. Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız

でも何かしらの足しには なるだろう 樹皮を取ってきた

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.

昔は、平気で昆虫触れたのに、今は、図鑑を見るだけでもだめ。

"Tom, bunun ne tür bir yazıt olduğunu biliyor musun?" "Muhtemelen Tibet, ama ondan bir parça okuyamıyorum."

「トム、これどこの文字か分かる?」「えっと、多分チベット文字だと思う。全然読めないけど」

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.

私は封筒と紙、それに鉛筆かペンが必要です。