Translation of "Konuştum" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Konuştum" in a sentence and their japanese translations:

- Telefonda konuştum.
- Ben telefonda konuştum.

私は電話で話をしました。

Onunla konuştum.

私は彼女に向かってしゃべった。

Onunla telefonda konuştum.

私は電話で彼と話しました。

Aktrisin kendisiyle konuştum.

私はその女優本人に話しかけた。

Ben arkadaşlarla konuştum.

私は友達に話しかけた。

Çok fazla konuştum.

喋りすぎちゃった。

Dün Tom'la konuştum.

トムと昨日話をしたよ。

Bakanın kendisiyle konuştum.

私は大臣自身と話した。

Ben kalpten konuştum.

私は心を込めて話した。

Bizim satış elemanlarıyla konuştum.

営業の者と話をしてみました。

Gerçekten çok sert konuştum.

ちょっと言い過ぎました。

Ben ondan sonra konuştum.

彼の後を受けて私が話をした。

Ben müzik hakkında konuştum.

私は音楽について話した。

Bir saat onunla konuştum.

私は彼女と一時間話した。

Konu hakkında onunla konuştum.

私はその件について彼と話し合った。

Dün gece Tom'la konuştum.

昨夜トムと話をしました。

Dün onunla telefonda konuştum.

昨日私は彼と電話で話した。

Ben zaten yöneticiyle konuştum.

すでに上には話を通してあります。

Onu Tom'la konuştum bile.

そのことなら、もうトムと話し合ったよ。

Evet, şirket başkanı ile konuştum.

はい、社長さんと話しました。

Ben proje hakkında fazlasıyla konuştum.

その企画については詳しく話した。

Ben, dersten sonra onunla konuştum.

放課後、私は彼に話しかけた。

Beni anlayabilsinler diye yavaş konuştum.

彼らが私の言うことを理解できるようにゆっくり話した。

Ben bir saat onunla konuştum.

私は彼女と一時間話した。

Bu konuda onunla telefonda konuştum.

私はそのことで彼と電話で話をした。

En büyük görünen delikanlıyla konuştum.

私は最も年上と思われる少年に話しかけた。

Yurtdışında okumam hakkında ailemle konuştum.

- 私は両親と留学のことを相談した。
- 私の留学について両親と話をした。

Giysiler hakkında Aki'yle biraz konuştum.

あきちゃんと少し服の話をした。

Seninle dünyevi şeyler hakkında konuştum.

私はあなたたちに地上のことを話した。

Telefonda onunla konu hakkında konuştum.

私はそのことについて彼と電話で話した。

Bir saat boyunca onunla konuştum.

私は彼女と1時間話をした。

Sanırım fazla hızlı biçimde konuştum.

私、早口だったと思うんだ。

Dün gece telefonda onunla konuştum.

- 昨夜電話で彼と話をした。
- 昨日の夜、彼と電話で話した。

Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.

彼を怖がらせないように、私は彼にやさしく話しかけた。

Ben zaten bu öğrenci ile konuştum.

- この生徒にはもう話したよ。
- この学生にはもう話しました。

Konuştum ama hiç kimse beni dinlemedi.

- 私はたしかに話したのだが、誰も私の話に耳を傾けなかった。
- 話しはしたが、誰も聞いちゃいなかった。

Fikrinin kabul edilmediği bir iş yeriyle konuştum.

ミレニアル世代の離職防止策としての 提案だったとか

Sonra korku içinde bunu aleni olarak konuştum

おそるおそる このことを公にしたところ

Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.

みんなに聞こえるように、私は大きな声で話した。

Onunla İngilizce konuştum fakat kendimi ifade edemedim.

- 彼に英語で話しかけたが理解してもらえなかった。
- 彼に英語で話しかけたが通じなかった。

Herkes tarafından duyulabilecek kadar yüksek sesle konuştum.

私は皆に聞こえてしまうほどの大声で話した。

Ben gece geç saatlere kadar onunla konuştum.

私は彼と夜おそくまで話し合った。

Herkes tarafından duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştum.

私は皆に聞こえてしまうほどの大声で話した。

Kendi kendime çok konuştum ama endişelenmenize gerek yok.

独り言多いけど気にしないでね。

Ben çocukla konuştum, ki o kızdan daha yaşlı görünüyordu.

私は少年のほうに話しかけた、その少年は少女より年上のようだったからだ。

Üç çocuk içeri girdi. Ben en yaşlı görünen çocukla konuştum.

少年が3人入ってきた。私は最も年上と思われる少年に話しかけた。