Translation of "Kamera" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Kamera" in a sentence and their japanese translations:

Bu kaybettiğim kamera ile aynı tip kamera.

これは私がなくしたのと同じ種類のカメラだ。

- Bu kamera gümrüğe tabiidir.
- Bu kamera gümrüklüdür.
- Bu kamera gümrük vergisine tabiidir.

このカメラには関税がかかります。

Bu kamera ucuz.

このカメラは安いです。

Bu kamera kimin?

このカメラはだれのものですか。

Kamera için gülümse.

はい、チーズ。

- Bu sizinkiyle aynı kamera.
- Bu seninkiyle aynı kamera.

これは君のと同じカメラだ。

O, kamera kulübünün üyesidir.

彼は写真部に所属している。

Bir kamera satın aldım.

私はカメラを買った。

O, Japonya'dayken kamera aldı.

彼女は日本にいた時にそのカメラを買った。

Tom bir kamera getirmedi.

トムはカメラを持って来ていなかった。

Dün aldığım kamera budur.

- これは私がきのう買ったカメラです。
- これが昨日私が買ったカメラです。

Bu kamera satılık mı?

こちらのカメラは売り物ですか?

Bu kamera Almanya'da yapılmıştı.

このカメラはドイツでつくられた。

Bu kamera kaç para?

- このカメラはいくらですか。
- このカメラいくらですか?

İyi bir kamera aldım.

いいカメラを買った。

O eski bir kamera.

あれは古いカメラだ。

O, bir kamera almayacak.

彼はカメラを買うつもりはない。

Geçenlerde bir kamera aldım.

先日カメラを買いました。

- Vergisiz bir kamera satın aldım.
- Vergiden muhaf bir kamera satın aldım.

私は無税でカメラを買った。

Yeni bir kamera alacağım. Bu sefer o dijital bir kamera olacaktır.

新しいカメラを買うよ、今度はデジタルのを。

kamera ya da telefonunuzu getiremeseniz?

カメラや携帯を持って行けなかったら?

O, bozuk bir kamera buldu.

彼は壊れたカメラを見つけた。

Önceki gün bir kamera kaybettim.

私はその前日にカメラをなくしてしまった。

Bu kamera, film yüklü değil.

このカメラにはフィルムが入っていない。

Bu onun fotoğraf çektiği kamera.

これが、彼がその写真を撮ったカメラです。

Bu onun kaybettiği aynı kamera

これは彼がなくしたのと同じカメラだ。

Bu, Japonya'da yapılmış bir kamera.

これは日本で作られたカメラだ。

Bu, mağazadaki en iyi kamera.

これが店で一番いいカメラです。

Babam bana bir kamera aldı.

お父さんは僕にカメラを買ってくれた。

Babam bir kamera satın aldı.

お父さんはカメラを買った。

Amcam bana bir kamera verdi.

おじさんがぼくにカメラをくれました。

O kamera ile ne yaptın?

あのカメラはどうしましたか。

Bu oldukça iyi bir kamera.

これ、かなりいいカメラだね。

Bana başka bir kamera göster.

別のカメラを見てください。

Tom pahalı bir kamera istemiyordu.

トムは高いカメラが欲しくはなかった。

Bir kamera satın almak istiyorum.

カメラを買いたいな。

O, oğluna bir kamera aldı.

彼女は息子にカメラを買ってあげた。

Bunu yapabilecek bir kamera üzerinde çalışıyordum.

これについての研究をしています

Sihir burada, bu kamera sisteminde oluyor.

秘密はこのカメラシステムにあります

Sınıfta bırakılmış pahalı bir kamera vardı.

教室に高価なカメラが置き忘れられていた。

Orada satın aldığı bir kamera idi.

彼女がそこで買ったのは、カメラだった。

- Kameram Nikon'dur.
- Benim kamera bir Nikon'dur.

私のカメラはニコンです。

O, oğluna bir kamera satın aldı.

彼は息子にカメラを買ってやった。

Bunun gibi bir kamera almak istiyorum.

私はこのようなカメラを買いたいと思います。

İki gün önce bir kamera aldım.

私は二日前にカメラを買った。

Bana amcam tarafından bir kamera verildi.

私は叔父にカメラをもらいました。

Erkek kardeşim elinde bir kamera tutuyor.

私の兄は手にカメラを持っている。

O bana hoş bir kamera aldı.

- 彼は私にすてきなカメラを買ってくれた。
- 彼は私にいいカメラを買ってくれた。

30 dolara bir kamera satın aldım.

- カメラを30ドルで買ったよ。
- 30ドルでカメラを買ったんだ。

Bu, kaybettiğim kamera ile aynı model.

これは私がなくしたのと同じ型のカメラだ。

Bu kamera küçük, ama çok iyi.

このカメラは小さいが、大変優れている。

Bu kamera ondan daha az pahalı.

このカメラはあのカメラほど高くない。

Bu kamera bana amcam tarafından verildi.

このカメラは、おじが私にくれたものです。

Bir kamera almanın bir faydası yok.

カメラを持っていっても無駄だ。

Ben bu kamera için can atıyorum.

あのカメラが欲しくてたまらない。

Satın aldığın kamera benimkinden daha iyi.

あなたが買ったカメラは私のより良い。

Bana başka bir kamera gösterin lütfen.

別のカメラを見てください。

Lütfen bana kamera için bataryalar verin.

カメラ用の電池を下さい。

Tom dün bir kamera satın aldı.

トムは昨日カメラを買った。

Tom Mary'ye bir kamera satın aldı.

トムはメアリーにカメラを買ってあげた。

Ben önceki gün bir kamera kaybettim.

私はその前日にカメラをなくしてしまった。

O, dijital bir kamera satın aldı.

- 彼はデジタルを買った。
- 彼ね、デジタルカメラ買ったんだよ。

Elime bir silah değil bir kamera aldım.

銃の代わりに カメラを選びました

Çünkü kamera önünde ya da değil, fahişeyseniz,

なぜなら もし あなたが売春婦なら カメラの前でも そうじゃなくても

Bana iyi bir kamera tavsiye edebilir misiniz?

よいカメラを教えていただけますか。

Neredeyse her turist yanında bir kamera taşır.

ほとんどの観光客がカメラを持参している。

Kamera en az $500'a mal olacaktır.

そのカメラは少なくとも500ドルする。

Tom Mary için bir kamera satın aldı.

トムはメアリーにカメラを買ってあげた。

Senin satın aldığın kamera benimkinden daha iyi.

あなたが買ったカメラは私のより良い。

İyi bir kamera tavsiye edebilir misiniz, lütfen?

よいカメラを教えていただけますか。

Geçen gün ben bir kamera satın aldım.

先日カメラを買いました。

Tom, çok iyi bir kamera satın aldı.

トムはとてもいいカメラを買った。

Tom çok pahalı bir kamera satın aldı.

トムはとても高価なカメラを買った。

Tom çok ucuz bir kamera satın aldı.

トムはとても安いカメラを買った。

Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.

私には君が持っているようないいカメラを買う余裕がない。

Yani bizim kamera sistemimiz aslında bunu doğrudan görüyor.

カメラは直接それを 見る事はできません

Bir kamera aldım fakat ertesi gün onu kaybettim.

私はカメラを買ったが、その翌日になくしてしまった。

Babam, doğum günüm için bana bir kamera aldı.

父は誕生日にカメラを買ってくれた。

"Bu kamera ne kadar değer? " " Yaklaşık 100 dolar. "

「このカメラはどれくらいの価値がありますか」「約100ドルくらいです」

Tom Mary'ye vermek için bir kamera satın aldı.

トムはメアリーにあげるためにカメラを買った。

Isı algılayan termal kamera en karanlık gecede bile görebilir.

‎真っ暗な夜でも ‎赤外線カメラなら撮影できる

Ama termal görüntüleme yapan bir kamera sıcak vücutları görebilir.

‎体温を感知する ‎赤外線カメラを使う

Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.

‎だが赤外線カメラが ‎闇の中を映し出す

Lütfen bana bundan daha ucuz bir kamera gösterir misin?

これよりもっと安いカメラをみせてくれませんか。

Ay'sız bir gecede termal görüntüleme yapan bir kamera karanlıkta görebilir.

‎月明かりのない夜は ‎赤外線カメラが闇の中を映す

Lütfen bana bundan daha ucuz olan bir kamera gösterebilir misin?

これよりもっと安いカメラをみせてくれませんか。

- Bu dün satın aldığım kamera.
- Dün aldığım fotoğraf makinesi bu.

これは私がきのう買ったカメラです。

Tom nereye giderse gitsin her zaman yanında bir kamera taşır.

- トムはどこに行くときも、いつもカメラを持参している。
- トムはどこに行くにもカメラを携帯する。

- Yanına bir fotoğraf makinesi almayı unutma.
- Yanına kamera getirmeyi unutma.

カメラを持っていくのを忘れないでください。

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.

‎高感度カメラが ‎氷の世界を映し出した

Bu kamera, arazinin yaydığı ısı enerjisini tespit eder. Tabii hayvanlarınkini de.

‎自然の中の熱を感知するのだ ‎生き物が発する熱も

Tom, onun doğum gününde vermek için Mary'ye bir kamera satın aldı.

- トムさんはメアリさんの誕生日のためにカメラを買いました。
- トムはメアリーの誕生日にあげるためにカメラを買った。

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

‎熱を感知する ‎赤外線カメラが‎― ‎その頭上に ‎別のハンターをとらえた

O mağazadan bir kamera, bir saat ve bazı yemek takımları satın aldık.

私達はあの店でカメラと時計と何枚かの皿を買いました。

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bir anne kutup ayısı ile iki yavrusunu tespit ediyor.

‎ホッキョクグマの母子の姿を ‎高感度カメラがとらえた