Translation of "Dedektif" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Dedektif" in a sentence and their japanese translations:

Dedektif hikayeleri eğlendirici.

探偵小説はおもしろい。

Tom bir dedektif.

トムは探偵だ。

Dedektif romanlarını okumaya daldı.

彼は探偵小説を読むのに夢中になっている。

İki dedektif şüpheliyi izledi.

二人の刑事が容疑者をつけた。

Dedektif suç mahalline geldi.

刑事が犯行現場に到着した。

Bu dedektif hikayesinin yarısındayım.

- この推理小説はまだ半分も読んでない。
- この推理小説はまだ半分ぐらいしか読んでいない。

Ben sadece dedektif hikayeleri okurum.

私は、もっぱら推理小説を読む。

Tom özel bir dedektif kiraladı.

トムは私立探偵を雇った。

Canım dedektif hikayesi okumayı istedi.

私はその探偵小説を読みたい気がした。

Onu bir dedektif olarak tanımladı.

彼女は彼を探偵だと言った。

O, zaman zaman dedektif hikayeleri okur.

彼はときどき探偵小説を読む。

Genç bir oğlanken, dedektif hikayaleri okuma bağımlısıydım.

- 少年の頃私は探偵小説を読みふけっていた。
- 子どもの頃、私は推理小説にはまっていた。

O bir dedektif hikaye okuyarak kendini eğlendirdi.

彼は推理小説を読んで楽しんだ。

Dedektif adamın suçuyla ilgili kesin kanıtı buldu.

刑事はその男が有罪だという確たる証拠を握った。

Kocasını izlemek için bir özel dedektif kiraladı.

彼女は夫を見張るため私立探偵を雇った。

Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.

有能な探偵がその悲劇の原因を調査する任務に当てられた。

Dedektif kendini yaşlı bir beyefendi olarak kamufle etti.

その探偵は年老いた紳士に変装した。

Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.

- 刑事はその事件について文字どおり何千もの人たちに尋問した。
- 刑事は文字通り何千人もの人に事件についての聞き込みを行った。

O, davayı soruşturmak için özel bir dedektif kiraladı.

彼女はその事件を調べるのに私立探偵を雇った。

Akşam yemeğinden sonra o sık sık dedektif hikayeleri okurdu.

彼は夕食後しばしば推理小説を読んだものだった。

Akşam yemeğinden sonra bir dedektif hikayesi okuyarak kendini eğlendirdi.

彼は夕食後、探偵小説を読んで楽しんだ。

Tom özel bir dedektif tarafından gölge gibi izlendiğini düşünüyor.

- トムは探偵に尾行されていると思っている。
- トムは探偵に尾行されている気がしている。