Translation of "özellikle" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "özellikle" in a sentence and their japanese translations:

özellikle stresten.

特にストレスは大敵です

özellikle eğitimde.

それだけで十分とは言えません

--özellikle diğer insanları--

他人を責めることは特にですよ

özellikle benim için.

私にとっては特にね

Bugün özellikle sıcak.

今日はとくに暑い。

- Antik halılar özellikle kıymetlidir.
- Antika halılar özellikle değerlidir.

骨董品のカーペットは特に価値が高い。

- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.

ここは特に朝は交通がはげしい。

özellikle de bizim demokrasimize.

特に民主国家では そうです

Özellikle vahşi hayvanlara karşı.

‎特に野生生物に対して

Özellikle oyunu görmek istemiyorum.

その試合をとくにみたいとも思わない。

Özellikle sabahları yürümeyi severim.

- 私は散歩が好きだ。特に朝に。
- 散歩するのが好きなんだよ。とりわけ朝の散歩がね。

Ben özellikle onu sevmiyorum.

彼女はあまり好きでない。

Özellikle bir şiiri hatırlıyorum.

私はとくに一つの詩を覚えている。

Müziği, özellikle Rock'ı seviyorum.

- 私は音楽特にロックが大好きだ。
- 俺、音楽が大好きなんだよ、特にロックな。

Bu sabah özellikle soğuk.

今朝は特に寒い。

Bu şimdi özellikle doğru.

それは今、特に当てはまります。

O, özellikle köpeklerden korkar.

彼は犬を非常に怖がっています。

Bugün özellikle sıcak değildir.

今日はとりわけ暑いというわけではない。

Nara'yı seviyorum, özellikle Sonbaharda.

私は奈良が好きだ、とりわけ秋の奈良が。

O, özellikle müzik sever.

彼女はとりわけ音楽が好きです。

- Müzik dinlemeyi severim, özellikle caz.
- Müzik dinlemeyi severim, özellikle de caz.

私は音楽を聴くこと、とりわけジャズを聞くのが好きです。

Özellikle şurada Paul'a bir bakın.

右下のポールが 特にいいですよね

özellikle son birkaç yıl içinde.

ここ数年は特にそうでした

özellikle bu dinleyici kitlesi için.

この会場の皆さんには 特にそうですね

Köylüler özellikle balıkçılık ile meşguldürler.

村人たちは主として漁業に従事している。

Hava bugün özellikle çok sıcak.

今日はとくに暑い。

Özellikle şu an susamış değilim.

今はそれほど喉は渇いてません。

Ben özellikle oraya gitmek istemiyorum.

私は特にそこに行きたいわけではない。

Özellikle Amerika'yı ziyaret etmek istiyorum.

私はとりわけアメリカに行きたい。

O, sebzeleri sever, özellikle lahanayı.

彼は野菜、とりわけキャベツが好きだ。

Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.

正確に言うと私は大学講師です。

Bu kitabı okumak özellikle zor.

この本は特に読むのが難しい。

1988 özellikle kötü bir yıl mıydı?

1988年が特にひどい年 だったのでしょうか?

Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir.

災害復旧においては特に重要です

Hikâye, özellikle zihinsel engelli insanlar iyidir,

知的障がい者は 「善」だとする物語です

Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.

先生は特にその点を強調した。

Özellikle acelemiz olduğunda otobüsümüz geç gelir.

急いでいる時に限ってバスが遅れる。

Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.

- 僕はこの点を特に強調したい。
- 私はこの点を特に強調したい。
- ぼくはこの点を特に強調したい。

O dükkâna uğramamaya özellikle dikkat ediyorum.

あえてあの店には行かないようにしているんだ。

Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.

私は特に行きたいところはありません。

Bu tür müziğe özellikle düşkün değilim.

私はこの種の音楽が特に好きというわけではない。

Sonbahar, yiyeceklerin özellikle lezzetli olduğu zamandır.

秋は食べ物が特に美味しい時である。

Müziği severim, özellikle de klasik müziği.

私は音楽、ことにクラシックが好きだ。

Özellikle aynı fikirde olmadığımızda, seni dinleyeceğim.

あなた達の声を私は聞こう、特に不賛成の場合には。

Bu özellikle genç insanlar için tasarlanmıştır.

これは特に若者向けにデザインされている。

Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.

- 明日は特に何もすることがありません。
- 明日は別に何もすることはないよ。

Ben özellikle bu canlı portreden memnunum.

私が特に気に入っているのは、この鮮やかな色彩の肖像画です。

Ben özellikle bu tür resimleri sevmiyorum.

私は個人的にこういう絵が好きではない。

Özellikle maddi olarak neler yaşadığını merak ettim.

特に私が知りたいのは 彼女の経済感覚でした

Özellikle de beynimizin duyguları nasıl oluşturduğunu anlamaya.

特に 脳が感情を どのように引き起こすかです

Özellikle inekleri severdik çünkü utangaç fakat meraklılardı,

特に牛は臆病なのに 好奇心が強く

Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.

その原材料のうちのいくつかは有害です。特に、妊娠中の方にとっては。

Zihin egzersizleri özellikle genç çocuklar için önemlidir.

精神面での訓練は幼い子供には特に必要である。

Özellikle görmek istemediğin bir şey var mı?

何か特に見たいものはありますか?

Özellikle çalışmak istediğin bir şeyler var mı?

特に何か勉強したいことはありますか?

"Spordan hoşlanır mısın?" "Evet, özellikle beyzboldan hoşlanırım.

「スポーツは好きですか」「はい特に野球が好きです」

Özellikle de patentlerine karşı büyük bir saygımız var.

特に 父が取得した特許には 敬意を払っています

özellikle de az önce bahsettiğim uykunun derin evresi.

特に 先程 お話ししたような 深い眠りは得にくくなります

Özellikle böyle sistemleri aramak üzere tasarlanmış gözlemevleri kurduk.

太陽系外惑星の探索に特化した 天文台も作り

Fıçı birasının tadı sıcak bir günde özellikle iyidir.

暑い日の生ビールの味はまた格別だ。

Her tür Asya yemeklerini severim, özellikle Tay yemeğini.

私はアジア料理が好きですが、特にタイ料理が好きです。

Bu sorun hakkında söyleyecek özellikle bir şeyim yok.

この問題については私が特に述べることがない。

Bu durum hakkında özellikle söyleyecek bir şeyim yok.

この問題については私が特に述べることがない。

Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.

現代抽象画、特にモンドリアンが理解し難い。

Peki bu teknolojiyi özellikle bu kadar tehlikeli yapan nedir?

この技術を特に 危険たらしめるのは何か?

özellikle üzerinde çok az ya da hiç kontrolünüz varsa.

自分で制御できない場合には なおさらです

Özellikle yapacak bir şeyin yoksa bana yardım etmeni isterim.

特にやることがないのなら手を貸してもらいたい。

Şu an için yapmam gereken özellikle bir şey yok.

当分の間私がなすべきことは特にない。

Fransızcayı severim ama bu özellikle de Fransa'yı sevdiğim içindir.

僕フランス語は好きだけど別にフランスが好きってわけじゃないんだよね。

"Yapacak bir şeyin var mı?" "Özellikle bir şey yok."

「何かやることがあるの?」「特にない」

Son zamanlarda özellikle ilgi duyduğun bir şey var mı?

最近何かはまってることある?

O sadece normal bir ortaokul öğrencisidir, özellikle akıllı değildir.

特に理解力がある訳でもない普通の中学生です。

Herhangi bir şekilde teşhis niteliği taşımıyor, özellikle de bu aşamada.

これで診断ができるわけではありません 特にこの段階なら なおさらです

Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.

サビた金属はマズい サビがあると 破傷風になってしまうよ

Ve İmparator ve özellikle Mareşal Berthier ile ilişkileri giderek gerginleşmesine

を通して奉仕を続けました が、皇帝、特に元帥との関係はますます

Hepimiz şirket Noel partisinde çok yemek yedik özellikle dana rosto.

会社のクリスマスパーティーでは全員がタラフク食べたが、特にローストビーフときたらすごかった。

Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.

講演者はアメリカ文学一般について、そしてとりわけ、フォークナーについて話をした。

Özellikle balıkçılar bir eklem gibi iki kabuğu bir arada tutan organları

漁師たちが特に関心があるのは 貝柱です

, özellikle de savaştaki bir tugaydan daha büyük bir şeye komuta etmemişti.

彼の包含は 多くの人 にとって驚きでした 。 ダヴーのパトロンであるデサイクス

Dachshund sosisleri ilk olarak New York'ta popüler oldu, özellikle beyzbol oyunlarında.

ダックスフント・ソーセージは、最初ニューヨークで大人気になった。とりわけ野球の試合の時である。

-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.

あのコマーシャルってインパクト強いね。特に、音楽が耳に残るよ。

Bu sebeple kapı savunmasının - 'gatehouse' olarak da bilinir. - özellikle güçlü olması gerekir.

そのためゲートハウスの防御は最高である必要がある

Bir İngiliz olarak, o, İngiliz ve Amerikan kullanımı arasındaki farklara özellikle duyarlı.

英国人なので、彼はとりわけイギリス語法とアメリカ語法の違いに敏感である。

Eski evler, özellikle geleneksel Japon olanlar, modern yapıya göre nemli ve soğuk olabilir.

古い家屋は、特に日本の伝統的な家屋は、湿気が多く現代生活に不都合な事がある。

O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle "ceviz" dediğinde verecekti.

彼女は、アレックスが何か言うたびに木の実を与えるのではなく、彼が特に「木の実」といったときにのみ与えたのである。