Translation of "öğrencileri" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "öğrencileri" in a sentence and their japanese translations:

Öğretmenler öğrencileri selamladılar.

教師たちは子供たちに挨拶をした。

Bu, öğrencileri içermiyor.

これは学生にはあてはまらない。

Öğretmen öğrencileri tarafından çevriliydi.

先生は学生たちに囲まれた。

Öğrenci salonu öğrencileri yararınadır.

学生会館は学生のためにある。

Öğrencileri onu çok severdi.

学生たちは彼に心酔していた。

Öğretmen salonda öğrencileri topladı.

その教師は講堂に学生を集めた。

Öğrencileri odanın içine çağırdı.

彼女は生徒を呼んで部屋へ入らせた。

Bu okulun öğrencileri naziktir.

この学校の生徒は親切である。

Gök gürültüsü öğrencileri korkuttu.

雷は生徒たちを怖がらせた。

O, öğrencileri odadan kovdu.

彼は学生を部屋から出した。

Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı.

その先生は厳しく生徒を叱った。

Öğrencileri tarafından saygı görmek istiyordu.

彼は学生たちに尊敬されたかった。

Bu öğrencileri düşündüğümde başım ağrıyor.

- あの学生たちのことを考えると本当に頭痛の種だ。
- あの生徒たちのことを考えると、頭が痛いよ。

Öğretmen öğrencileri alfabetik sırayla çağırdı.

先生は生徒の名前をアルファベット順に呼んだ。

O okuldaki bazı öğrencileri tanıyorum.

- 私はあの学校の生徒を何人か知ってます。
- 私はその学校の何人かの学生を知っている。

öğrencileri matematikte aynı hızla hareket ettiriyoruz.

学生達を型にはまった手順で 数学に向かわせています

Ve diğer üç haftada öğrencileri ödüllendiriyoruz.

残りの3週間は学生に報酬を与えています

Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı.

教師は学生全員に評価をつけなければならなかった。

Bay Smith bütün öğrencileri tarafından sevilir.

- スミス先生は生徒全員から好かれている。
- スミス先生は生徒みんなに好かれている。
- スミス先生はどの生徒からも好かれている。

Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.

ほめることが学習者にやる気を起こさせる。

İyi bir öğretmen, öğrencileri için sabırlı olmalı.

りっぱな先生は生徒に忍耐強くなければならない。

Değişim öğrencileri bu kulübe katılabiliyor mu acaba?

留学生も入れるのかしら。

Bu okulun öğrencileri ders kitaplarını ücretsiz alabilirler.

この学校の学生は教科書がタダでもらえます。

Bu, lise öğrencileri için iyi bir sözlük.

- これは高校生向けのよい辞書だ。
- この辞書は高校生向けにいい。
- 高校生向けにはこの辞書がいいです。

Bu tarih kitabı lise öğrencileri için yazılmıştır.

- この歴史書は高校生を対象に書かれている。
- この歴史の本は高校生向けに書かれている。

Bu kitap fen öğrencileri için çok değerli.

この本は、科学を勉強する人にとっては大変価値がある。

Genelde lise öğrencileri üniversite öğrencilerinden daha çok çalışırlar.

一般的に言って、高校生は大学生より一生懸命勉強する。

Yeni okul öğrencileri ile geçinmek zor gibi görünüyor

彼女にとって新しい学校でうまくやっていくのは難しいようだ。

Bazı öğrencileri ona hayrandı, diğerleri ise onu küçümsüyordu.

彼を尊敬する生徒もいたし、軽蔑する生徒もいた。

Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider.

日本の高校生は年に35週間学校に行く。

Bu Tarih ders kitabı lise öğrencileri için tasarlanmış.

この歴史書は高校生を対象に書かれている。

Genel olarak konuşulursa, bu sınıfın öğrencileri çok iyi.

この組の生徒は全体に出来がよい。

Okuldan sonra öğrencileri sınıfı temizlerken görmek beni çok şaşırttı.

生徒達が、放課後自分たちの教室を掃除しているのを見て、私はとても驚きました。

Bu programla kırsal, ücra, ulaşılması zor dağlık yerleşimlerde yaşayan öğrencileri

田舎の人里離れた山岳地帯の コミュニティの生徒と

1960'larda, Japon üniversite öğrencileri kendi hükümetlerine karşı gösteri düzenlediler.

1960年代に日本の大学生は政府に対して示威運動を起こした。

Birçok lise öğrencileri çizgi roman okumak için kitap mağazalarında gezinirler.

高校生の中には本屋をぶらついて漫画を読むものも多い。

1960'larda Japon üniversite öğrencileri tarafından hükümete karşı yapılan gösteriler vardı.

1960年代に日本では大学生による、政府に対するデモが起きた。

Birinci sınıf öğrencileri kompozisyon yazdıklarında, kelimeler arasında boşluklar bırakmaları gerekmiyor mu?

一年生は文章を書く時に言葉の間のスペースを使うのだろうか。

Esas dersane öğretmenleri, öğrencileri ile temas kurmak için her türlü çabayı göstermelidir.

担任の教師は自分の生徒たちと接触を保つようあらゆる努力をすべきだ。

Sınıfta aşikar bir şekilde sigara içen lise öğrencileri ve onları uyaramayan öğretmenler cezalandırılacak.

教室でどうどうとタバコをすう高校生たちとそれを注意できない教師たちは罰を受けることになります。