Translation of "çapında" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "çapında" in a sentence and their japanese translations:

Dünya çapında meşhur.

彼は世界で有名です。

Hükümetin etkinlikleri dünya çapında kınandı.

政府の政策は、世界中で非難された。

Mimar dünya çapında ün kazandı.

その建築家は世界的名声を獲得した。

Hayalim dünya çapında gezi yapmaktır.

- 夢は、世界一周旅行。
- 夢は世界一周です。
- 私の夢は、世界を一周することです。

Şubelerimiz tüm ülke çapında uzanır.

支店は全国にまたがっている。

O, ülke çapında seyahat etti.

彼は国中をくまなく旅行した。

Teorileri ve örnekleri, dünya çapında üniversitelerde;

理論やモデルが 世界中の大学でいま研究され

Tolstoy dünya çapında bir ün kazandı.

トルストイは世界的名声を博した。

Onun adı tüm ülke çapında bilinir.

彼の名前は国中で知られている。

Param olsa dünya çapında seyahat yaparım.

もしそのお金があれば、世界一周旅行をするのだが。

Ve neden dünya çapında yüz milyonlarca insan

そして なぜ何億という人々が

2030 yılında dünya çapında eklenmiş GSYİH olarak.

世界のGDPの総額に AIが寄与する金額は16兆ドルです

Tüm gezegen çapında trilyonlarca yaratık yapar bunu.

‎世界中で ‎膨大な数の大群が移動する

Dünya çapında ünlü olmak onlar için kolaydı.

世界中で有名になることは彼らにとってやさしいことだった。

Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.

逆境にもかかわらず、その建築家は世界的名声を獲得した。

Onun kendi çapında bir şair olduğunu düşünüyorum.

彼はちょっとした詩人だと思う。

İngilizce dünya çapında ortak bir dil gibidir.

英語は世界共通語のようなものだ。

Dünya çapında bir geziden az önce döndük.

私たちは世界一周旅行から今帰ってきたところです。

Polis ülke çapında yüzlerce uyuşturucu baskınları yaptı.

警察は国中で何百もの麻薬の手入れをおこなった。

Geçen yıl dünya çapında bir geziye çıktık.

私たちは昨年、世界一周の旅に出かけた。

Dünya çapında her 10 çocuk ve gençten altısı

世界的には 10人中6人の子どもや若者が

Onlar balayları için dünya çapında bir yolculuk yaptılar.

新婚旅行には世界一周の船旅をした。

Ülke çapında bir ekonomik patlama ile ziyaret edildik.

全国的に好景気に見舞われている。

Kral uzun yıllar boyunca ülke çapında saltanat sürdü.

王様は長年ずっと国を統治している。

Polis suçlu için ülke çapında bir ava başladı.

警察は犯人の全国的な捜索を開始した。

- İngilizce Dünya çapında konuşulur.
- İngilizce tüm dünyada konuşulur.

英語は世界中で話されている。

Biz de bilginin gezegen çapında nasıl iletildiğini anlamak istiyoruz.

情報が世界中でどう伝達されるかを 私たちは理解したいと思います

Ben üstü açık bir arabayla ABD çapında dolaşmak isterim.

- コンバーチブルでアメリカを横断したい。
- オープンカーでアメリカを横断したい。

Ben üstü açık bir arabayla ABD çapında dolaşmak istiyorum.

コンバーチブルでアメリカを横断したい。

O sadece Japonya'da değil, dünya çapında da ünlü bir fizikçi.

彼は日本のみならず、世界においても有名な物理学者である。

Dünya çapında, gazeteler ve televizyon istasyonları Koko ve onun yavrusunun hikayesini anlattı.

世界中の新聞やテレビ局がココと子猫の話を報道しました。

Uluslararası satışlarımız büyümeye, Toyo Computer adını dünya çapında iş dünyasına getirmeye devam ediyor.

海外との取引は増加しており、東洋コンピューターの名前は世界に広まりつつあります。

On yıl sonra dünya çapında bir petrol sıkıntısı olduğunu varsayalım. Sanayileşmiş ülkelere ne olurdu?

10年経って、世界に石油が不足すると仮定しよう。工業国に何が起こるだろうか。

Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.

直径1メートル、深さ2メートルの穴を掘るのに、約2時間半かかりました。

Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.

ロッキード事件とは、アメリカの航空機製造大手のロッキード社による、主に同社の旅客機の受注をめぐって1976年2 月に明るみに出た世界的な大規模汚職事件。

Jane Goodall tarafından, Jane Goodall ve Phillip Berman'ın hazırladığı Reason for Hope: A Spiritual Journey (Sönmeyen Umut: Spiritüel Bir Yolculuk) adlı kitaptan sesli olarak okunmuştur Telif Hakkı © 1999 Soko Publications Ltd. ve Phillip Berman. Hachette Audio'nun izniyle kullanılmıştır. Tüm hakları dünya çapında saklıdır.

原作「森の旅人」ジェーン・グドール、フィリップ・バーマン共著 Copyright © 1999 by Soko Publications Ltd. and Phillip Berman. Used by permission of Hachette Audio. All rights reserved worldwide.