Translation of "Yakaladım" in Italian

Yakaladım.

Presa!

Yakaladım seni.

- Capito.
- Ti ho beccato.
- Ti ho beccata.
- Vi ho beccati.
- Vi ho beccate.
- L'ho beccato.
- L'ho beccata.

Onları yakaladım.

- Li ho catturati.
- Le ho catturate.
- Li catturai.
- Le catturai.

Onu yakaladım.

- L'ho catturato.
- Lo catturai.

Hırsızı yakaladım.

Ho catturato il ladro.

Köpeği yakaladım.

- Ho catturato il cane.
- Catturai il cane.

Yakaladım seni!

- Ti ho catturato!
- Ti ho catturata!
- Vi ho catturati!
- Vi ho catturate!
- L'ho catturato!
- L'ho catturata!

Onu yakaladım, işte.

L'ho preso, eccolo.

İki balık yakaladım.

- Ho preso due pesci.
- Io ho preso due pesci.
- Presi due pesci.
- Io presi due pesci.

Onları öpüşürken yakaladım.

- Li ho beccati a baciarsi.
- Le ho beccate a baciarsi.

Ben onu yakaladım.

- L'ho catturata.
- La catturai.

Ben topu yakaladım.

- Ho preso la palla al volo.
- Io ho preso la palla al volo.
- Presi la palla al volo.
- Io presi la palla al volo.

Bir fare yakaladım.

- Ho catturato un topo.
- Catturai un topo.

Tamamdır! Onu yakaladım, işte.

Preso! L'ho preso, eccolo.

Onu yakaladım, hadi bakalım.

L'ho preso, eccolo.

Onun Shibuya bakışını yakaladım.

- L'ho avvistata a Shibuya.
- Io l'ho avvistata a Shibuya.
- La avvistai a Shibuya.
- Io la avvistai a Shibuya.

Onu parayı çalarken yakaladım.

L'ho sorpreso a rubare il denaro.

Güzel bir kelebek yakaladım.

Ho catturato una bellissima farfalla.

Adamı parayı çalarken yakaladım.

Ho beccato l'uomo a rubare i soldi.

Dün beş balık yakaladım.

Ieri ho catturato cinque pesci.

Dün üç balık yakaladım.

- Ho preso tre pesci ieri.
- Io ho preso tre pesci ieri.

Dün büyük bir balık yakaladım.

Ho preso un pesce grande ieri.

Ben kötü bir soğuk algınlığına yakaladım.

- Ho preso un brutto raffreddore.
- Presi un brutto raffreddore.

Şimdiye kadar ilk defa bir kuş yakaladım.

Questa è la prima volta che io abbia mai catturato un uccello.

Dün sadece ellerimle büyük bir balık yakaladım.

Ieri ho catturato un grosso pesce a mani nude.

Bunu yapalım. Bir sopamız var, onu yakalayalım. Yakaladım.

Lo bloccheremo con il bastone. Preso.

Elim çarptı, denizkestanesi kaydı, yere düşmesin diye elimle yakaladım,

Urtai il coperchio, feci per evitare che scivolando cadesse in terra

Her şeyi düşürdüm ve bunun için Boston'dan çıkan ilk uçağı yakaladım.

- Ha un atteggiamento negativo verso la vita.
- Lei ha un atteggiamento negativo verso la vita.

- Birkaç saniye ile son otobüse yetiştim.
- Birkaç saniye ile son otobüsü yakaladım.

Sono riuscito a prendere l'ultimo autobus per pochi secondi.