Translation of "Sağlıklı" in Italian

0.007 sec.

Examples of using "Sağlıklı" in a sentence and their italian translations:

Sağlıklı değilim.

Non sono in buona salute.

- Onun büyükannesi sağlıklı görünüyor.
- Anneannesi sağlıklı görünüyor.
- Babaannesi sağlıklı duruyor.

Sua nonna sembra in salute.

Hasta veya sağlıklı,

tra malati e sani,

O sağlıklı görünüyor.

- Sembra di buona salute.
- Lui sembra di buona salute.

Onlar sağlıklı görünüyorlar.

- Sembrano di buona salute.
- Loro sembrano di buona salute.

Benim babam sağlıklı.

Mio padre è di buona salute.

O sağlıklı mı?

È in salute?

Bu sağlıklı değil.

- Questo non è salutare.
- Questa non è salutare.

Bu sağlıklı olmaz.

- Non sarebbe salutare.
- Quello non sarebbe salutare.
- Quella non sarebbe salutare.

Tom sağlıklı görünüyor.

Tom sembra in salute.

Tom çok sağlıklı.

Tom è molto in salute.

Tom oldukça sağlıklı.

Tom è piuttosto in salute.

Tom sağlıklı değil.

Tom non è in salute.

Hâlâ sağlıklı hissediyorum.

- Mi sento ancora in salute.
- Io mi sento ancora in salute.

Tom sağlıklı görünüyordu.

Tom sembrava in salute.

Erkek kardeşim sağlıklı.

Mio fratello è in salute.

Çocukların sağlıklı görünüyorlar.

- I tuoi figli sembrano di buona salute.
- I suoi figli sembrano di buona salute.
- I vostri figli sembrano di buona salute.

Dedem çok sağlıklı.

Mio nonno è molto in salute.

Sağlıklı olduğunu umuyoruz.

- Spero che voi stiate bene.
- Speriamo che siate in buona salute.

- Neden sağlıklı yiyecek yemek önemlidir?
- Sağlıklı beslenmek neden önemlidir?

Perché è importante mangiare del cibo salutare?

Sağlıklı topluluklar oluşturmaya takıntılıyım,

Sono ossessionato dall'idea di creare delle comunità salutari

Tom'un büyükannesi sağlıklı görünüyor.

La nonna di Tom sembra in salute.

Ben sağlıklı bir çocuktum.

- Ero un bambino di buona salute.
- Ero una bambina di buona salute.
- Io ero un bambino di buona salute.
- Io ero una bambina di buona salute.

Sağlıklı bir kahvaltı yaptım.

- Ho fatto una colazione salutare.
- Io ho fatto una colazione salutare.
- Feci una colazione salutare.
- Io feci una colazione salutare.

O çok sağlıklı görünmüyor.

- Non sembra molto in salute.
- Lui non sembra molto in salute.

Sağlıklı bir bebek doğurdu.

- Ha dato luce a un bebè in buona salute.
- Lei ha dato luce a un bebè in buona salute.
- Diede luce a un bebè in buona salute.
- Lei diede luce a un bebè in buona salute.

O, genç ve sağlıklı.

- È giovane e in salute.
- Lui è giovane e in salute.

O genç ve sağlıklı.

- È giovane e in salute.
- Lei è giovane e in salute.

Tom sağlıklı, değil mi?

Tom è in salute, vero?

Tom çok sağlıklı değil.

Tom non è molto in saluto.

Tom sağlıklı gibi görünüyordu.

Tom sembrava essere in salute.

Herkes sağlıklı olmak istiyor.

Tutti vogliono essere in salute.

- O, sağlıklı.
- O, sağlıklıdır.

È in salute.

Tom sözüm ona sağlıklı.

Si presuppone che Tom sia in salute.

Tom sağlıklı olduğunu söyledi.

Tom ha detto che è in salute.

Çok yürürüm, çünkü sağlıklı.

- Cammino molto, perché è salutare.
- Io cammino molto, perché è salutare.
- Passeggio molto, perché è salutare.
- Io passeggio molto, perché è salutare.

Tom genç ve sağlıklı.

Tom è giovane e in salute.

Tom'un sağlıklı olduğunu düşünüyorum.

- Penso che Tom sia in salute.
- Io penso che Tom sia in salute.
- Penso che Tom sia sano.
- Io penso che Tom sia sano.

Rekabet sağlıklı bir şeydir.

La concorrenza è una cosa sana.

Havuç sağlıklı bir aperitiftir.

La carota è uno spuntino salutare.

Tom sağlıklı gibi görünüyor.

Sembra che Tom sia in salute.

Tom çok sağlıklı görünüyor.

Tom sembra molto in salute.

Hem de sağlıklı olduğunuz zaman

ma anche solo per il fatto che quando si sta meglio,

Yetenekli, sağlıklı ve üretken insanlar.

esseri umani qualificati, sani e produttivi.

Kirli hava sağlıklı akciğerlerin düşmanıdır.

Lo smog è il nemico dei polmoni in salute.

Yürüyüş egzersizin sağlıklı bir şeklidir.

Camminare è una forma di esercizio sana.

Bu tam olarak sağlıklı değil.

Questo non è esattamente salutare.

Tom şimdi sağlıklı, değil mi?

- Tom sta bene ora, vero?
- Tom sta bene adesso, vero?

Tom çok sağlıklı bir kişi.

Tom è una persona molto in salute.

Onun sağlıklı bir bebeği vardı.

- Aveva un bambino sano.
- Lei aveva un bambino sano.

Tom güçlü ve sağlıklı görünüyor.

Tom sembra essere forte e in salute.

Tom'un sağlıklı yaşam tarzı var.

Tom ha uno stile di vita salutare.

Granola barlarının sağlıklı olduğunu düşünüyorum.

- Penso che le barrette di granola siano salutari.
- Io penso che le barrette di granola siano salutari.

Yalnızca sağlıklı gıdaları yemeye çalışırım.

Cerco di mangiare solo cibi sani.

Tom ve Mary sağlıklı görünüyorlar.

Tom e Mary sembrano in salute.

Tom tekrar sağlıklı olduğunu söylüyor.

- Tom dice che è di nuovo in salute.
- Tom dice di essere di nuovo in salute.

Brokoli en sağlıklı sebzelerden biridir.

I broccoli sono una delle verdure più salutari.

Yürüyüş sağlıklı bir egzersiz türüdür.

Camminare è una forma di esercizio sana.

Tom eskisinden daha sağlıklı görünüyor.

Tom sembra più in salute di quanto non fosse una volta.

Tom eskisi kadar sağlıklı değil.

Tom non è in salute com'era una volta.

Sağlıklı bir kahvaltı neyden oluşmalı.

- In cosa dovrebbe consistere una colazione salutare?
- In che cosa dovrebbe consistere una colazione salutare?

Tom sağlıklı yemek yemeyi sever.

A Tom piace mangiare del cibo salutare.

Taze ve sağlıklı gıda üretimi sağlamak

Posso fare parte di tutti questi bei progetti

ACL işte burada, çok sağlıklı görünüyor,

Quello è il crociato anteriore, sembra in forma,

Yalnızca popülasyonlarının sağlıklı olmasıyla devam edebilir,

continueranno solo se le loro popolazioni rimarranno in buone condizioni.

Tom sağlıklı bir öğle yemeği yedi.

- Tom ha fatto un pranzo salutare.
- Tom fece un pranzo salutare.

Büyükbabası yaşına göre hâlâ oldukça sağlıklı.

Suo nonno è ancora molto in salute per la sua età.

O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.

- Ha uno stile di vita salutare.
- Lei ha uno stile di vita salutare.

Onlardan bazıları sağlıklı ama diğerleri değil.

Alcuni di loro sono in buona salute, ma altri no.

Sigara içmek sağlıklı bir alışkanlık değildir.

Fumare non è un'abitudine salutare.

Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.

Tom ha uno stile di vita salutare.

Virüs sağlıklı bir insanı kolayca enfekte edebilir.

Il virus può facilmente infettare una persona sana.

çok sayıda sağlıklı, öğrenme ile ilişkili faaliyet gördük.

abbiamo notato una sana attività legata all'apprendimento.

- Tom sağlıklı.
- Tom'un sağlığı iyi.
- Tom'un sağlığı yerinde.

Tom è in salute.

Yaşlı adam bir meşe kadar sağlıklı ve güçlüdür.

Il vecchio è sano e forte come una quercia.

Ben sağlıklı kalmak için düzenli olarak spor yaparım.

- Pratico degli sport per poter restare in salute.
- Io pratico degli sport per poter restare in salute.
- Pratico degli sport per poter rimanere in salute.
- Io pratico degli sport per poter rimanere in salute.

Sağlıklı bir insanın bakış açısından bu bir absürdlüktür.

Dal punto di vista del senso comune questa è un'assurdità.

Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.

Ogni ecosistema sano necessita di una varietà di specie diverse.

Eğitim kadınlar ve çocukları için daha sağlıklı bir hayat,

L'istruzione implica una salute migliore per le donne e i propri figli,

Ufacık bir noksanlığı dahi olmayan ultra sağlıklı bir insan,

una sorta di umano ultra sano che non possedesse un solo difetto

Kahvaltı için bir şişe Coke içiyorum. O sağlıklı mı?

- Bevo una bottiglia di Coca per colazione. È salutare?
- Io bevo una bottiglia di Coca per colazione. È salutare?

Tom sağlıklı olduğunu duyduğu için oldukça sık tofu yer.

Tom mangia il tofu abbastanza spesso perché ha sentito dire che era salutare.

Masaya sağlıklı bir yemek getirilmesi için karar vermenize gerek olmasın.

non avete decisioni da prendere per portare in tavola un pasto sano.

Bilirsin ki iyi bir karışımla çok sağlıklı bir diyetin olabilir.

E se si ottiene un giusto mix, si ha un equilibrio perfetto.

O kadar zayıf ki sağlıklı ahtapotlar gibi canlı renkler çıkaramıyor.

È così debole che non riesce a fare quei colori vivaci di un polpo in salute

Bu makarna çok sağlıklı, onun içinde bir sürü sebze bulabilirsin.

Questa pasta è molto salutare, dentro ci si possono trovare molte verdure!

Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur.

Mio nonno fa attività fisica moderata ogni mattina, che è il motivo per cui è forte e sano.

1950'lerde, Finler dünyadaki en az sağlıklı diyetlerden birine sahip olarak belirtildiler.

Negli anni '50, i finlandesi sono stati citati come aventi una delle diete meno sane nel mondo.