Translation of "Katı" in Italian

0.013 sec.

Examples of using "Katı" in a sentence and their italian translations:

Katı kurallar geliştirdik.

il matrimonio e la procreazione.

Ebeveynlerim çok katı.

- I miei genitori sono molto rigidi.
- I miei genitori sono molto severi.
- I miei genitori sono molto rigorosi.

Katı yumurtayı seviyorum.

Adoro le uova sode.

Su donduğunda katı olur.

L'acqua diventa solida quando congela.

Binanın 20 katı var.

- L'edificio ha venti piani.
- Il palazzo ha 20 piani.

Evin üç katı var.

La casa ha tre piani.

Üst katı kontrol edeceğim.

- Controllerò di sopra.
- Controllerò al piano di sopra.

Bu çatı katı geniş.

Questo attico è spazioso.

Buz, katı haldeki sudur.

Il ghiaccio è acqua all ostato solido.

Bu madde, katı haldedir.

Questa sostanza è allo stato solido.

Stavanger'dekinin beş katı olduğunu görüyoruz.

è cinque volte maggiore rispetto al numero in Stavanger.

Eşinin iki katı kadar ağırdır.

- Pesa il doppio di sua moglie.
- Lui pesa il doppio di sua moglie.

Fiyat geçen yılkinin iki katı.

Il prezzo è il doppio di quello che era l'anno scorso.

Tom'un katı bir mazereti var.

Tom ha un alibi di ferro.

Bu okulun kuralları çok katı.

Questa scuola ha una politica di tolleranza zero.

Bu binanın yedi katı var.

Questo edificio ha sette piani.

Bu sinemanın iki katı var.

Questo cinema ha due piani.

Katı bir şekilde diyeti uyguladım.

Ho seguito strettamente la dieta.

Şüphelilerin hepsinin katı mazeretleri var.

Tutti i sospetti hanno un alibi solido.

Bu binanın kaç katı var?

Quanti piani ha questo edificio?

- Fiyatlar on yıl öncesinin iki katı.
- Fiyatlar on yıl öncesininkinin iki katı.

- I prezzi sono il doppio di quello che erano dieci anni fa.
- I prezzi sono il doppio di quanto fossero dieci anni fa.

- Yeni tünel eskisinin iki katı uzunluğunda.
- Yeni tünel eskisinin iki katı kadar uzun.

- Il nuovo tunnel è lungo il doppio di quello vecchio.
- Il tunnel nuovo è lungo il doppio di quello vecchio.

A, B'nin 5 katı kadar uzundur.

A è 5 volte più lungo di B.

Odam seninkinin iki katı kadar büyük.

La mia camera è due volte più grande della tua.

Madde; katı, gaz ​​veya sıvı olabilir.

Una sostanza può essere solida, gassosa o liquida.

- Tom çok katı.
- Tom çok otoriter.

- Tom è molto rigido.
- Tom è molto severo.
- Tom è molto rigoroso.

Tom Mary'nin iki katı kadar uzun.

Tom è alto il doppio di Mary.

Ona karşı bu kadar katı olma.

- Non siate troppo duri con lui.
- Non essere troppo duro con lui.
- Non essere troppo dura con lui.
- Non sia troppo duro con lui.
- Non sia troppo dura con lui.
- Non siate troppo dure con lui.

Bu kutu diğerinin üç katı büyüklüğünde.

Questa scatola è tre volte più grande di quella.

Buradaki evler Kobe'dekilerin iki katı fiyatına.

Le case qui costano il doppio di quelle a Kobe.

O, onun iki katı kadar yaşlıdır.

- Ha il doppio della sua età.
- Lui ha il doppio della sua età.

Tom Mary'nin iki katı kadar yaşlıdır.

Tom ha il doppio dell'età di Mary.

Tom Mary'nin iki katı kadar ağırdır.

Tom pesa il doppio di Mary.

Bu da enflasyonun tam 7 katı eder.

Che è sette volte il tasso di inflazione.

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.

- La tua stanza è grande il doppio della mia.
- La sua stanza è grande il doppio della mia.
- La vostra stanza è grande il doppio della mia.
- La tua camera è grande il doppio della mia.
- La sua camera è grande il doppio della mia.
- La vostra camera è grande il doppio della mia.

Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.

- Ho il doppio della tua età.
- Io ho il doppio della tua età.
- Ho il doppio della sua età.
- Io ho il doppio della sua età.
- Ho il doppio della vostra età.
- Io ho il doppio della vostra età.

Onun kamerası benimkinin üç katı kadar pahalı.

Il prezzo della sua macchina fotografica è tre volte quello della mia.

Onun ağırlığı on yıl öncekinin iki katı.

Il suo peso è il doppio di quello che era dieci anni fa.

Tom benim kazandığımın üç katı fazla kazanır.

Tom guadagna il triplo di me.

Bir madde katı, gaz veya sıvı olabilir.

Una sostanza può essere solida, gassosa o liquida.

Tom Mary'nin iki katı kadar uzun boylu.

Tom è alto il doppio di Mary.

Bu kutu diğerinin iki katı kadar büyük.

Questa scatola è grande il doppio di quella.

Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.

Questo tunnel è lungo il doppio di quello.

Gördüğünüz gibi onun mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği

Vedete, il perfezionismo di John, la sua ossessiva etica del lavoro,

10.000 zayiat karşılığında, Ruslara iki katı zayiat vermişti

Al costo di 10.000 vittime, aveva inflitto il doppio delle perdite ai russi - circa

Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.

E queste leggi severe sono nate per impedire che accadesse di nuovo.

Onun sahip olduğunun iki katı kadar kitabım var.

- Ho il doppio dei suoi libri.
- Io ho il doppio dei suoi libri.

Tom benim yediğimin iki katı kadar çok yedi.

- Tom ha mangiato il doppio di me.
- Tom mangiò il doppio di me.

Tom benim harcadığımın iki katı kadar çok harcadı.

- Tom ha speso il doppio di me.
- Tom spese il doppio di me.

Bu iş beklediğimin iki katı kadar uzun sürecek.

Per questo lavoro ci vorrà il doppio di quello che mi aspettavo.

Bu köprü o köprünün üç katı kadar uzun.

Questo ponte è tre volte più lungo di quel ponte.

Tom, Mary'nin içtiğinin iki katı kadar çok içiyor.

Tom beve doppio di Mary.

- Onun evi benimkinden üç kat büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı kadar büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı büyüklükte.

La sua casa è tre volte più grande della mia.

O, benim kazandığımdan üç katı daha fazla para kazanır.

- Fa tre volte più soldi di me.
- Lui fa tre volte più soldi di me.

Senin sahip olduğunun dört katı daha fazla CD'lerim var.

Ho quattro volte più CD di te.

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.

Mio fratello mangia il doppio di me.

Tom'un sahip olduğunun üç katı kadar çok kitaba sahibim.

- Ho il triplo dei libri di Tom.
- Io ho il triplo dei libri di Tom.

Senin şehrin nüfusu benim kasabanınkinin yaklaşık beş katı kadar büyüktür.

- La popolazione della tua città è circa cinque volte maggiore di quella della mia.
- La popolazione della sua città è circa cinque volte maggiore di quella della mia.
- La popolazione della vostra città è circa cinque volte maggiore di quella della mia.

- Odam seninkinden üç kat daha büyük.
- Odam seninkinin üç katı.

- La mia stanza è tre volte più grande della tua.
- La mia camera è tre volte più grande della tua.
- La mia stanza è tre volte più grande della sua.
- La mia camera è tre volte più grande della sua.
- La mia stanza è tre volte più grande della vostra.
- La mia camera è tre volte più grande della vostra.

Onun sahip olduğunun üç katı kadar çok sayıda kitabım var.

- Ho il triplo dei suoi libri.
- Io ho il triplo dei suoi libri.

Tom'un sahip olduğunun üç katı kadar çok sayıda kitaba sahibim.

- Ho il triplo dei libri di Tom.
- Io ho il triplo dei libri di Tom.

Bu genç insanlardan bazıları benimkinin iki katı kadar uzun bacaklara sahipler.

Alcuni di questi giovani hanno le gambe due volte più lunghe delle mie.

Ben müdavim olmak istiyorsam, geriye kalanın iki katı kadar çok çalışmak zorundayım.

Se sto per diventare regolare, devo lavorare il doppio del resto.

Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.

Il formaggio è un alimento solido fabbricato a partire dal latte di mucca, di capra, di pecora e di altri mammiferi.

Ortalama bir Amerikan yaşam alanı Japonya'daki yaşam alanının iki katı kadar büyüktür.

Lo spazio abitativo medio americano è il triplo di quello in Giappone.

- O benden üç kat daha fazla kazanır.
- Benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanır.

Guadagna tre volte più di me.

- Tom benim iki katım kadar yaşlı.
- Tom'un yaşı benim iki katım.
- Tom'un yaşı benimkinin iki katı.

Tom ha il doppio dei miei anni.

Aslında, herhangi bir hızda hareket etmek için kutup ayısı, çoğu diğer memelilerden iki katı daha fazla enerji harcar.

In realtà, a muoversi a qualsiasi velocità l'orso polare utilizza il doppio dell'energia della maggior parte degli altri mammiferi.