Translation of "Kadınları" in Italian

Kadınları seviyorum.

- Mi piacciono le donne.
- A me piacciono le donne.

Kadınları anlamıyorum.

- Non capisco le donne.
- Io non capisco le donne.
- Non comprendo le donne.
- Io non comprendo le donne.

Kadınları gerçekten anlamıyoruz.

- Non capiamo veramente le donne.
- Noi non capiamo veramente le donne.

Kadınları sever misin?

- Ti piacciono le donne?
- Vi piacciono le donne?
- Le piacciono le donne?
- A te piacciono le donne?
- A voi piacciono le donne?
- A lei piacciono le donne?

Ben bu kadınları tanıyorum.

Conosco quelle donne.

Şu kadınları nerede gördün?

- Dove hai visto quelle donne?
- Tu dove hai visto quelle donne?
- Dove ha visto quelle donne?
- Lei dove ha visto quelle donne?
- Dove avete visto quelle donne?
- Voi dove avete visto quelle donne?
- Tu dove hai visto queste donne?

Bu kadınları nerede gördün?

Tu dove hai visto queste donne?

Tom kadınları anladığını düşünüyor.

Tom pensa di capire le donne.

Kadınları anlıyormuş gibi davranmam.

- Non fingo di capire le donne.
- Io non fingo di capire le donne.
- Non fingo di comprendere le donne.
- Io non fingo di comprendere le donne.

- Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız.
- Biz erkekler kadınları beklemeye alışkınız.

Noi uomini siamo abituati ad aspettare le donne.

Biz erkekler kadınları beklemeye alışkınız.

Noi uomini siamo abituati ad aspettare le donne.

Çinli kadınları anlamak çok zordur.

- Le donne cinesi sono molto difficili da capire.
- Le donne cinesi sono molto difficili da comprendere.

Tom "Kadınları hiç anlamıyorum" dedi.

- "Non capirò mai le donne", disse Tom.
- "Io non capirò mai le donne", disse Tom.

O şirket kadınları işe almıyor.

- Quell'azienda non assume donne.
- Quella compagnia non assume donne.
- Quella ditta non assume donne.

Kadınları tüm üst sıralara koymak istedim.

E volevo che le donne ricoprissero le posizioni al vertice.

Tanrılar kadınları erkekleri uysallaştırmaları için yarattı.

Dio ha creato le donne per domare gli uomini.

- Asyalı kadınları çekici buluyor.
- Asyalı kadınlara ilgi duyuyor.

- È attratto dalle donne asiatiche.
- Lui è attratto dalle donne asiatiche.

Sanırım Tom kadınları gerçekten anlamayacak kadar çok genç.

- Penso che Tom sia troppo giovane per capire davvero le donne.
- Io penso che Tom sia troppo giovane per capire davvero le donne.

Kadınların hareketlerinden kaynaklanan değişiklikler hem kadınları hem de erkekleri etkiledi.

Le conseguenze del movimento femminista hanno colpito sia gli uomini che le donne.