Translation of "Ilham" in Italian

0.006 sec.

Examples of using "Ilham" in a sentence and their italian translations:

Ne ilham!

Che ispirazione!

Bu, ilham verici.

- È stimolante.
- È motivante.

Ben ilham bekliyorum.

Sto aspettando l'ispirazione.

İlham için teşekkürler.

Grazie per l'ispirazione.

Savunmamda bana ilham verdi.

come se fosse la mia.

Kitabı bana ilham verdi.

- Il suo libro mi ispirò.
- Il suo libro mi ha ispirato.
- Il suo libro mi ha ispirata.

Tom benim ilham kaynağım.

Tom è la mia ispirazione.

Zeki değil. İlham verici değil.

Niente di intelligente. Niente di motivazionale.

Bir sohbete ilham veren dünyalar.

una conversazione.

En büyük ilham kaynağınız nedir?

- Qual è la tua più grande fonte d'ispirazione?
- Qual è la vostra più grande fonte d'ispirazione?
- Qual è la sua più grande fonte d'ispirazione?

Hepimiz için bir ilham kaynağısın.

Sei un'ispirazione per tutti noi.

Sizlere ilham kaynağı hayvanımdan bahsetmeye geldim:

Sono qui per parlarvi dell'animale che considero la mia musa ispiratrice,

Böylelikle bu kısa ilham anını saklayabiliyorum.

per conservare questo breve momento di ispirazione.

O animasyonlu karikatürden ilham almış olacak.

Avrà preso spunto da questo cartone animato.

Babam benim en büyük ilham kaynağımdır.

Mio padre è la mia fonte d'ispirazione più grande.

Ama bazen düşmanınızın sözlerinde bile ilham bulabilirsiniz.

Ma a volte puoi ispirarti anche alle parole del tuo nemico.

Ve Kalahari'de çalıştığım usta izcilerden ilham aldım.

a questi maestri segugi con cui avevo lavorato nel Kalahari.

O hareketli çizgi filmden ilham almış olacak.

Avrà preso spunto da questo cartone animato.

Tom bana bunu yapmam için ilham verdi.

- Tom mi ha ispirato a farlo.
- Tom mi ha ispirata a farlo.

Aramızda bir bağ yaratan bir şeye ilham veren,

ispirasse in loro qualcosa che diventasse una connessione tra noi,

Japonya'da, Ōmukade adındaki dev kırkayak efsanesine ilham kaynağı olmuştur.

In Giappone, ispirò la leggenda di Ōmukade, il centopiedi gigante.

Bir süredir bana ilham veren insanların kimler olduğunu düşünüyordum.

Mi sono chiesto a chi mi ispiravo:

Mecaz ve anlam açısından insan kalbi kadar ilham verici değil.

è tanto permeato di metafore e significato quanto il cuore.

Mareşal Ney tarihteki en ilham verici savaş alanı komutanlarından biriydi: doğuştan bir

Il maresciallo Ney è stato uno dei comandanti del campo di battaglia più stimolanti della storia: un

Askerlerine ilham verecek yerde de değildi ... ve ordusu kanlı bir yenilgiye uğradı.

Né era sul posto per ispirare le sue truppe ... e il suo esercito ha subito una sanguinosa sconfitta.

Açıklık ve eleştirel düşünme için, ilham ve harekete geçme için bir gün.

all'apertura di idee e al pensiero critico, all'ispirazione e all'azione.

Diğer insanlara cesaret ve tahammül gibi insanüstü başarılara ilham verebilir ya da zorbalık yapabilirdi.

poteva ispirare o costringere altri uomini a compiere imprese sovrumane di coraggio e resistenza.

Bir Marshal olarak SOULT rekor karışık oldu -.. kimin yeteneği master-inme teslim veya zamanla azaldı, zafer askerlerine ilham

Il record di Soult come maresciallo è stato misto: un organizzatore brillante e intelligente, la cui