Translation of "Hayvanlar" in Italian

0.016 sec.

Examples of using "Hayvanlar" in a sentence and their italian translations:

Onlar hayvanlar.

Sono animali.

Hayvanlar koşar.

Gli animali corrono.

Bunlar hayvanlar.

Questi sono animali.

hayvanlar mümkün oldu.

gli animali divennero possibili.

Hayvanlar ateşten korkar.

Gli animali hanno paura del fuoco.

Hayvanlar oyuncak değildir!

- Gli animali non sono giocattoli!
- Gli animali non sono dei giocattoli!

Timsahlar gizemli hayvanlar.

I coccodrilli sono degli animali misteriosi.

Evcil hayvanlar izinlidir.

- Gli animali domestici sono permessi.
- Sono permessi gli animali domestici.

Hayvanlar bizim arkadaşlarımızdır.

Gli animali sono nostri amici.

Bütün hayvanlar eşittir.

Tutti gli animali sono uguali.

- Hayvanlar birbiri ardına öldü.
- Hayvanlar birbiri ardına öldüler.

- Uno dopo l'altro gli animali sono morti.
- Uno dopo l'altro gli animali morirono.

Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.

Tutti gli animali sono uguali, ma alcuni sono più uguali degli altri.

- Bu kitap hayvanlar hakkında.
- Bu, hayvanlar üzerine bir kitap.

È un libro sugli animali.

hayvanlar muhteşemdir, insanlar korkunçtur.

gli animali sono meravigliosi, gli umani sono terrificanti.

Orangutanlar yarı münferit hayvanlar,

Gli oranghi sono solitari o semi-solitari

Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda

Perché, vedete, se diamo uno sguardo al regno animale,

Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor,

Gli animali si nutrono vicino alla superficie,

Hayvanlar üzerinde deney yaptım.

- Sperimentai sugli animali.
- Io sperimentai sugli animali.
- Ho sperimentato sugli animali.
- Io ho sperimentato sugli animali.

Hayvanlar fındık toplamakla meşguldü.

Gli animali erano impegnati a raccogliere noci.

Hayvanlar içgüdüleri tarafından yönlendirilir.

Gli animali sono mossi dall'istinto.

Bazı hayvanlar geceleri aktiftir.

Alcuni animali sono attivi di notte.

Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.

Gli animali selvatici vivono nella giungla.

Dinozorlar sıcakkanlı hayvanlar mıydı?

I dinosauri erano animali a sangue caldo?

Sadece hayvanlar kürk giymeli.

- Solo gli animali dovrebbero indossare delle pellicce.
- Soltanto gli animali dovrebbero indossare delle pellicce.
- Solamente gli animali dovrebbero indossare delle pellicce.

Hayvanlar zaten yeterince yedi.

Gli animali hanno già mangiato abbastanza.

Avustralya'da nadir hayvanlar var.

Ci sono degli animali rari in Australia.

hayvanlar sessiz, sakin ve güvenilirdir

che gli animali sono una compagnia sicura, quieta e affidabile,

Bazı hayvanlar tırmanmada çok iyidirler.

Alcuni animali sono molto bravi ad arrampicarsi.

Bazı hayvanlar gece çok aktiftir.

Alcuni animali sono molto attivi durante la notte.

O, çeşitli evcil hayvanlar besledi.

Lei teneva vari tipi di animali domestici.

Hayvanlar hakkında bir kitap okuyorum.

- Sto leggendo un libro sugli animali.
- Io sto leggendo un libro sugli animali.

Tom vahşi hayvanlar tarafından öldürüldü.

- Tom è stato ucciso da degli animali selvatici.
- Tom fu ucciso da degli animali selvatici.
- Tom venne ucciso da degli animali selvatici.

Hayvanlar içgüdülerine göre hareket ederler.

- Gli animali agiscono secondo i loro istinti.
- Gli animali si comportano secondo i loro istinti.

Hayvanlar çok küçük kafeslerde tutuluyor.

Gli animali sono tenuti in gabbie molto piccole.

Akıllı hayvanlar insanlara yardım edebilir.

Animali intelligenti possono aiutare le persone.

Su aygırları zararsız hayvanlar mıdır?

- Gli ippopotami sono animali innocui?
- Gli ippopotami sono degli animali innocui?

Bu, hayvanlar üzerine bir kitap.

È un libro sugli animali.

Hayvanlar hakkında bir kitap aldım.

Ho comprato un libro sugli animali.

Bazı hayvanlar fırtınanın geleceğini hissedebilir.

Certi animali possono sentire l'arrivo di una tempesta.

Hayvanlar içgüdüsel olarak hareket eder.

Gli animali agiscono secondo i loro istinti.

Bu hayvanlar çok cana yakın.

Questi animali sono molto amichevoli.

Hayvanlar hakkında çok şey biliyorum.

- So molto sugli animali.
- Io so molto sugli animali.

Hayvanlar için de insanlar için de,

Sia per gli animali che per gli uomini,

Bu ilişkilendirilmeler hayvanlar için bile geçerli.

Queste associazioni sono vere anche per gli animali.

Ay'dan etkilenen tek şey hayvanlar değil.

Non sono solo gli animali a dipendere dalla luna.

Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.

- C'è qualche strano animale allo zoo.
- C'è qualche animale strano allo zoo.
- Ci sono alcuni animali strani allo zoo.

Güneş olmasaydı, bütün hayvanlar ölmüş olurdu.

Se non ci fosse il sole, tutti gli animali sarebbero morti.

Bu filmin yapımında hayvanlar zarar görmüştür.

Sono stati feriti degli animali durante la realizzazione di questo film.

Mars'taki hayvanat bahçelerinde dünyadan hayvanlar var.

Negli zoo di Marte ci sono animali della Terra.

Hayvanlar doğru ile yanlışı ayırt edemezler.

Gli animali non riescono a distinguere il giusto dallo sbagliato.

O, hayvanlar hakkında çok şey bilir.

- Sa molte cose sugli animali.
- Lui sa molte cose sugli animali.

İnsanlar alet kullanan tek hayvanlar değil.

- Gli esseri umani non sono gli unici animali che usano degli strumenti.
- Gli esseri umani non sono gli unici animali che utilizzano degli strumenti.

İnekler Hindistan'da kutsal hayvanlar olarak düşünülür.

- Le mucche sono considerate degli animali sacri in India.
- Le vacche sono considerate degli animali sacri in India.

Buz birçok tarih öncesi hayvanlar fosilleştirdi.

Il ghiaccio ha fossilizzato molti animali preistorici.

Hayvanat bahçeleri hayvanlar için cezaevi gibidir.

Gli zoo sono come delle prigioni per gli animali.

Bir de iki parmaklı tembel hayvanlar var.

poi c'è il bradipo didattilo,

Tembel hayvanlar gaz çıkarmayan, bildiğimiz tek memeliler.

i bradipi sono gli unici mammiferi che non emettono flatulenze.

Köpekbalığı gibi hayvanlar için uydu izleme cihazları

Dispositivi di localizzazione satellitare su animali come gli squali

Bu hayvanlar son derece egzotik ve garip.

Gli animali sono estremamente esotici e strani.

O, hayvanlar hakkında hikayeler yazmaya devam etti.

- Ha continuato a scrivere delle storie sugli animali.
- Continuò a scrivere delle storie sugli animali.

Hayvanlar Amerikan yerlileri için insanların daha kutsaldılar.

Gli animali erano più sacri delle persone per i nativi americani.

Hayvanlar kar üzerinde yürürken ayak izlerini bırakırlar.

- Gli animali lasciano impronte quando camminano nella neve.
- Gli animali lasciano delle impronte quando camminano nella neve.

- Bütün atlar hayvandır ama bütün hayvanlar at değildir.
- Tüm atlar hayvandır ama tüm hayvanlar at değildir.

- Tutti i cavalli sono degli animali, però non tutti gli animali sono dei cavalli.
- Tutti i cavalli sono degli animali, ma non tutti gli animali sono dei cavalli.

Ama bazı hayvanlar için değişime ayak uydurmak zor.

Ma per alcuni animali questi cambiamenti sono troppo rapidi.

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

Ma, grazie a una bonificazione da milioni di dollari, gli animali stanno tornando.

çünkü bu harika hayvanlar benim için çok önemli

perché tengo molto a queste creature incredibili,

Kapıları açık bırakmıyorum çünkü benim semtimde hayvanlar var.

Non lascio le porte aperte perché ci sono animali nel vicinato.

Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.

Molti dei virus che ci fanno ammalare in realtà hanno origine negli animali.

Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir.

La soia è un alimento per animali che è pieno di proteine.

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

Sono bestie nate per essere selvagge. Predatori di prima qualità, brutali ma magnifici.

Bundan faydalanmak için... ...bazı hayvanlar inanılmaz koku duyuları geliştirmiştir.

Per sfruttarlo, alcuni animali hanno sviluppato un incredibile senso dell'olfatto.

Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE

Ma alcuni animali utilizzano la notte a loro vantaggio. NOTTI NELLA GIUNGLA

Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.

Da allora, ha sviluppato la vista più complessa del regno animale.

Küresel ısınma, vahşi hayvanlar için de ciddi sorunlara neden olabilir.

Anche il riscaldamento globale può causare seri problemi per gli animali selvatici.

Donuk geceden sağ çıkan tüm hayvanlar için müjdeli bir değişimdir bu.

Per tutti gli animali che hanno sopportato la gelida notte, il cambiamento è gradito.

Bütün bunlara rağmen bu hayvanlar kâr için canlı hayvan pazarlarına gönderiliyordu.

Questi animali vennero quindi introdotti nei mercati alimentari.

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

Con le luci cittadine che eclissano il cielo notturno, gli animali non riescono più a orientarsi con le stelle.

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.

"Ok, sono gli animali che sta uccidendo." Quindi cerco uccisioni, piccoli segni, scavi nella sabbia,

Bütün hayvanlar, insanın dışında, yaşamın asıl işinin ondan zevk almak olduğunu biliyor.

A parte l'uomo, tutti gli animali sanno che lo scopo principale della vita è godersela.

Kaplan, gergedan ve karıncayiyen gibi nesli tükenmekte olan hayvanlar Çin'e kaçak yollardan sokuldu.

Animali in via di estinzione come tigri, rinoceronti e pangolini sono stati contrabbandati in Cina.

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

In tutto il mondo, gli animali selvatici diventano sempre più abili a rubare un pasto.