Translation of "Diş" in Hungarian

0.005 sec.

Examples of using "Diş" in a sentence and their hungarian translations:

Diş macunu nerede?

- Hol van a fogkrém?
- Hol a fogkrém?

Diş beyazlatma pahalıdır.

A fogfehérítés költséges.

Tom diş teknisyeni.

Tamás fogtechnikus.

Diş bakımı pahalıdır.

Drága a fogápolás.

Diş etlerim kanıyor.

Ínyvérzésem van.

Hiç diş çürüğüm yok.

Nincsenek szuvas fogaim.

Bir diş dolgum düştü.

Kiesett egy tömésem.

Diş etleriniz kötü durumda.

Az ínyed rossz állapotban van.

Nereden diş macunu bulabilirim?

Hol találom a fogkrémet?

Kızımın diş telleri var.

Tom lánya fogszabályzós.

Bebek şimdilerde diş çıkarıyor.

- A babának most jön a foga.
- Fogzik a baba.

Tom diş ağrısı çekiyor.

Tom fogfájástól szenved.

Bu benim diş fırçam.

Ez az én fogkefém.

Diş doktoruna gitmek istemiyorum.

Nem akarok fogorvoshoz menni.

Göze göz, dişe diş.

Szemet szemért, fogat fogért.

Gözde diş macunun nedir?

Melyik a kedvenc fogkrémed?

Diş hekimi korkum var.

- Parázok a fogászoktól.
- Félek a fogorvosoktól.

Diş fırçamı kullandın mı?

- Használtad a fogkefémet?
- Te használtad az én fogkefémet?!

Diş hekimi olmak istiyorum.

- Fogász akarok lenni.
- Fogorvos akarok lenni.

Hangi diş fırçası benim?

Melyik fogkefe az enyém?

- Diş macunlarının çoğu florür içerir.
- Çoğu diş macunu florür içerir.

- A legtöbb fogkrém tartalmaz fluort.
- A legtöbb fogkrém tartalmaz fluoridot.

Yine de diş fırçası orada.

de meg is van a fogkefe.

- “Neredeydin?” “Diş doktorundaydım.”
- "Neredeydin?" "Dişçideydim."

- - Hol voltál? - Fogorvosnál.
- - Hol voltál? - A fogorvosnál voltam.

Diş ipiyle temizlik yapmayı unutma.

Ne felejtsd el a fogadat fogselyemmel megtisztogatni.

O onun diş görünüşüne şaşırmıştı.

Meglepődött a kinézetén.

O, tüpten diş macunu sıktı.

Kipréselte a fogkrémet a tubusból.

O benim diş fırçam mı?

Ez az én fogkefém?

Dan dişlerini diş ipiyle temizledi.

Dani fogselyemmel tisztogatta a fogait.

Elektrikli bir diş fırçası kullanıyorum.

- Én elektromos fogkefét használok.
- Elektromos fogkefét használok.

Tom dün bir diş çektirdi.

Tomnak tegnap kihúzták az egyik fogát.

Diş fırçanızı almayı hatırladınız mı?

Eszedbe jutott, hogy elrakd a fogkefédet?

Tom'un diş doktoru olduğunu biliyorum.

Tudom, hogy Tamás fogorvos.

Ortaya geldiğinizde diş fırçası kullanmaya başlıyorsunuz,

középre haladva használatba jön a fogkefe,

- Hangi dişin ağrıyor?
- Hangi diş acıyor?

Melyik fog fáj?

Büyük bir tüp diş macunu istiyorum.

Egy nagy tubus fogkrémet akarok.

- Dişim ağrıyor.
- Bir diş ağrım var.

Fáj a fogam.

O sık sık diş ağrısı çekti.

- Gyakran fájt a foga.
- Gyakran fogfájástól szenvedett.

Bir diş fırçası alabilir miyim lütfen?

Kérhetek egy fogkefét?

Dişlerimi bu diş macunuyla fırçalamayı seviyorum.

Szeretek ezzel a fogkrémmel fogat mosni.

Bir dizi diş fırçalama görseli paylaşmak istiyorum,

Mutatok pár videó-részletet a fogmosásról,

O sık sık diş ağrısından muzdarip oldu.

Gyakran szenvedett fogfájástól.

Ben bir diş fırçası ile dişlerimi fırçalarım.

Fogkefével fogat mosok.

Bu, diş macunu değil, yüz temizleme köpüğü!

Nem egy fogkrém, egy arctisztító hab!

Tom kendine yeni bir diş fırçası aldı.

Tom vett magának egy új fogkefét.

Ben bir diş fırçası ile dişlerimi temizlerim.

Fogkefével mosok fogat.

Bir yıl içinde kaç kez diş hekimine gidiyorsun?

Évente hányszor mész fogorvoshoz?

Ve bütün çocukları hayatlarında ilk defa diş hekimine götürdüm.

és elvittem a gyerekeket fogászatra, életükben először.

Onun doğum gününü unuttuğum için karım bana diş biledi.

- A feleségem haragszik rám, mióta elfeledkeztem a születésnapjáról.
- Rám jár a rúd, mióta elfeledkeztem a feleségem születésnapjáról.

Biz dişçiyi her ziyaret edişimizde eve yeni diş fırçaları ile geliriz.

Ahányszor csak meglátogattuk a fogorvost, utána mindig új fogkefékkel tértünk haza.