Translation of "Taşınabilir" in German

0.002 sec.

Examples of using "Taşınabilir" in a sentence and their german translations:

Walkman'e, taşınabilir CD çalara,

zu Walkmans und tragbaren CD-Spielern

- Cihaz portatiftir.
- Cihaz taşınabilir.

Das Gerät ist tragbar.

Tom taşınabilir bir evde yaşıyor.

Tom wohnt in einem Fertighaus.

Benim taşınabilir bilgisayarım Linux kullanıyor.

- Auf meinem Laptop ist Linux installiert.
- Ich verwende Linux auf meinem Laptop.

Tom taşınabilir bir DVD oynatıcıda bir film izledi.

Tom sah sich auf einem tragbaren DVD-Spieler einen Film an.

- İyi ki yanımda powerbank vardı.
- Neyse ki yanımda taşınabilir şarj aleti vardı.

Zum Glück hatte ich eine Powerbank dabei.

Duygular incitmeye başladığında çıkarıp kenara koyabilmek için, kalpte değil bir kolye içinde taşınabilir olmalıydı.

Man sollte Gefühle in einer Halskette tragen können und nicht im Herzen, damit man sie ablegen kann, wenn es beginnt wehzutun.