Translation of "Penguen" in German

- Penguen gibi yürürüm.
- Penguen gibi yürüyorum.

Ich gehe wie ein Pinguin.

- Ben bir penguen değilim.
- Ben penguen değilim.

Ich bin kein Pinguin.

- O bir penguen mi?
- Şu bir penguen mi?

Ist das ein Pinguin?

Penguen uçamayan bir kuştur.

Ein Pinguin ist ein Vogel, der nicht fliegen kann.

Ben bir penguen değilim.

Ich bin kein Pinguin.

O bir penguen mi?

Ist das ein Pinguin?

Bu yavru penguen çok sevimli.

Dieses Pinguinbaby ist so niedlich!

Hayvanat bahçesindeki penguen evini seviyorum.

Ich finde das Pinguinhaus im Zoo toll.

- Tom bana tıpkı penguen gibi yürüdüğümü söyledi.
- Tom bana penguen gibi yürüdüğümü söyledi.

Tom sagte zu mir, ich würde gehen wie ein Pinguin.

- Kuzey Kutbu'nda penguen yok.
- Kuzey Kutbu'nda buzulkuşları yoktur.

Am Nordpol gibt es keine Pinguine.

- Bu penguen gerçekten şirin.
- Bu buzulkuşu gerçekten sevimli.

Dieser Pinguin ist echt süß!

- Ben bir penguen değilim.
- Ben bir karabat değilim.

Ich bin kein Pinguin.

Bilim adamları, sadece Antarktika'da yaşayan bir uçan penguen kolonisi keşfetti.

Wissenschaftler haben unlängst in der Antarktis eine Kolonie fliegender Pinguine entdeckt.

Söylendiğine göre Japonya'da evcil hayvan olarak bir penguen besleyen insanlar var.

In Japan soll es Leute geben, die sich einen Pinguin halten.

İlk bakışta Totoro çok benzemeyen bir genetik kombinasyonu çalar saat, termos, kedi, tavşan ve penguen gibi.

Auf den ersten Blick ähnelt Totoro ein bisschen der Kreuzung eines Weckers mit einer Wärmflasche, einer Katze, einem Hasen und einem Pinguin.