Translation of "Köyün" in German

0.015 sec.

Examples of using "Köyün" in a sentence and their german translations:

Köyün elektriği yok.

Im Dorf gibt es keinen Strom.

Kilise köyün ortasındadır.

Die Kirche ist mitten im Dorf.

Köyün besine ihtiyacı vardı.

Die Leute benötigen Lebensmittel.

Bu köyün nüfusu azalmıştı.

- Die Bevölkerung dieses Dorfes hat abgenommen.
- Die Einwohnerzahl dieses Dorfes hatte abgenommen.

Köyün bir postanesi yok.

Das Dorf hat kein Postamt.

Köyün sizin yardımınıza ihtiyacı var.

- Das Dorf braucht deine Hilfe.
- Das Dorf braucht Ihre Hilfe.
- Das Dorf braucht eure Hilfe.

Köyün merkezinde bir kaynak var.

In der Dorfmitte liegt eine Quelle.

Köyün doğusunda bir göl var.

Es gibt einen See im Osten des Dorfes.

Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.

Der Mann ist im ganzen Dorf gut bekannt.

İyi haber, köyün içinde hızla yayıldı.

Die gute Nachricht verbreitete sich schnell im Dorf.

Tom köyün kenarındaki bir evde yaşıyor.

Tom wohnt in einem Haus am Dorfrand.

Haber köyün her tarafında korkuya neden oldu.

Die Nachricht sorgte im ganzen Dorf für Aufruhr.

Bu köyün insanları doğayla uyum içinde yaşarlar.

Die Bewohner dieses Dorfes leben im Einklang mit der Natur.

Köyün yakınındaki bir nehirde balık tutmaya gitti.

Er ging an einem Fluss in der Nähe des Dorfes angeln.

Arpa ve buğday köyün etrafındaki tarlalarda büyür.

Auf den Feldern rund um das Dorf wachsen Gerste und Weizen.

Üzgünüm ama bana sonraki köyün yolunu gösterebilir misiniz?

Entschuldigung, können Sie mir den Weg zum nächsten Dorf zeigen?

Bir zamanlar köyün çıkışında küçük güzel bir ev varmış.

Es war einmal ein schönes Häuschen, ganz weit weg auf dem Lande.

Uzun zaman önce köyün birinde yaşlı bir adam yaşarmış.

Vor langer, langer Zeit lebte ein alter Mann in einem Dorf.

Ben terk edilmiş bir köyün kalıntıları yanında kamp kurdum.

Ich zeltete unweit der Ruinen eines verlassenen Dorfes.