Translation of "Erkekler" in German

0.008 sec.

Examples of using "Erkekler" in a sentence and their german translations:

- Erkekler sadakatsizdir.
- Erkekler vefasızdır.

Männer sind untreu.

- Erkekler açtırlar.
- Erkekler aç.

Die Männer haben Hunger.

Erkekler çalışmalı.

Männer sollten arbeiten.

Erkekler domuzdur.

Männer sind Schweine.

Erkekler basittir.

Männer sind schlicht.

Erkekler geliyor.

Die Männer sind auf dem Weg.

Genç erkekler oynar ve yaşlı erkekler izler.

Die jungen Männer spielen, und die alten Männer sehen zu.

Tüm erkekler çalışkandır.

All diese Männer sind fleißig.

Erkekler ne yapıyorlar?

Was machen die Männer?

Erkekler ağlar mı?

Weinen Männer?

Erkekler asla ağlamaz.

Männer weinen nie!

Tüm erkekler bağırıyorlardı.

Sämtliche Jungen schrien.

Erkekler yaramazlığa düşkündür.

Knaben lieben Unfug.

Erkekler tuvaletine gidiyorum.

Ich gehe auf die Toilette.

Bütün erkekler böyledir.

Alle Männer sind so.

Erkekler de ağlar.

Auch Männer weinen.

Erkekler bazen gariptir.

Jungen sind manchmal komisch.

Erkekler tuvaleti nerede?

Wo ist die Herrentoilette?

Bütün erkekler kaçtılar.

- Alle Jungen rannten weg.
- Alle Jungen rannten fort.

Erkekler işe giderler.

Die Männer gehen zur Arbeit.

Bütün erkekler aynıdır.

Alle Männer sind gleich.

Erkekler ve kadınlar farklı.

Männer und Frauen sind verschieden.

Başka erkekler de ötmekte.

Andere Männchen tun es ihm gleich.

Eş arayan âşık erkekler.

Liebeshungrige Männchen suchen eine Partnerin.

Iyi doğmuş erkekler, kaçmayanlar.

Männer von guter Geburt, die nicht fliehen.

Erkekler kızlardan daha agresiftir.

Jungen sind aggressiver als Mädchen.

Erkekler tuvaletine gitmek zorundayım.

Ich muss mal auf die Toilette.

Erkekler öğle yemeği yiyor.

Die Männer essen zu Mittag.

Siz erkekler ne istiyorsunuz?

Was wollt ihr Männer?

Erkekler bile bazen ağlar.

- Auch Männer weinen manchmal.
- Sogar Männer weinen manchmal.
- Selbst Männer weinen manchmal.

Erkekler aslanları avlamaya gitti.

Die Männer sind auf Löwenjagd gegangen.

Bütün erkekler böyle değil.

Es sind nicht alle Männer so.

Gerçek erkekler çay içerler.

- Wahre Männer trinken Tee.
- Richtige Männer trinken Tee.

Erkekler önemli hissetmek istiyor.

Männer wollen sich wichtig vorkommen.

Erkekler tuvaleti ikinci katta.

- Die Herrentoilette befindet sich im ersten Stock.
- Die Herrentoilette befindet sich in der zweiten Etage.

Erkekler çok işe yaramaz.

Männer sind so nutzlos!

Bazı erkekler takı takar.

Manche Männer tragen Schmuck.

Erkekler kızlar kadar sinirliydi.

- Die Burschen waren genauso nervös wie die Mädchen.
- Die Jungen waren genauso nervös wie die Mädchen.

Neden erkekler çok aptal?

- Warum sind Männer so blöd?
- Warum sind Kerle so blöd?
- Warum sind Typen so blöd?

Erkekler bölümü ikinci katta.

Die Herrenabteilung befindet sich im zweiten Stock.

- Kızlar değil ama erkekler korkuyordu.
- Kızlar korkmuyordu ama erkekler korkuyordu.

- Die Mädchen hatten keine Angst, aber die Jungen.
- Die Mädchen hatten keine Angst, wohl aber die Jungen.

- Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız.
- Biz erkekler kadınları beklemeye alışkınız.

Wir Männer sind es gewohnt, auf die Frauen zu warten.

- Erkekler kadınlardan çok farklı değiller.
- Erkekler kadınlardan o kadar farklı değiller.

Männer unterscheiden sich gar nicht so sehr von Frauen.

erkekler günümüzde daha çok kazanıyorlar

heute meistens mehr Geld,

Bazı erkekler de şöyle düşünüyorlar,

Einige Männer hier denken vielleicht:

Basitçe ifade edeyim, erkekler kadınlara,

Einfach gesagt: Männer verlieben sich in Frauen,

Bütün erkekler Julia'ya âşık oldular.

Alle Jungen verliebten sich in Julia.

Genellikle, erkekler kadınlardan daha uzundur.

Im Allgemeinen sind Männer größer als Frauen.

Kadın doğurur ve erkekler doğurmaz.

- Frauen gebären, Männer nicht.
- Frauen schenken Leben, Männer nicht.

Kızlar karmaşık değildir. Erkekler basittir.

- Mädchen sind nicht kompliziert. Männer sind schlicht.
- Es sind nicht Mädchen kompliziert, sondern Männer allzu einfach.

Erkekler, genellikle, kızlardan daha uzundur.

Jungen sind in der Regel größer als Mädchen.

Biz erkekler kadınları beklemeye alışkınız.

Wir Männer sind es gewohnt, auf die Frauen zu warten.

Hukuka göre bütün erkekler eşittir.

Das Gesetz sagt, dass alle Menschen gleichberechtigt sind.

Tom diğer erkekler gibi değil.

Tom ist nicht so wie die anderen Jungen.

Erkekler HPV ile enfekte olabilirler.

Männer können mit HPV infiziert sein.

Erkekler nadiren sorunları hakkında konuşurlar.

Männer reden selten über ihre Probleme.

Genelde erkekler kadınlardan daha güçlüdür.

Im Allgemeinen sind Männer stärker als Frauen.

Bazı erkekler bebekler kadar naifler.

Manche Männer sind so naiv wie kleine Kinder.

Erkekler ve kızlar bahçede oynuyor.

Jungen und Mädchen spielen im Garten.

Mevcut bütün erkekler smokin giyiyorlardı.

Alle anwesenden Herren trugen einen Smoking.

O zamanlar erkekler şapka takardı.

Männer trugen damals Hüte.

Bazı erkekler iyi şansla doğarlar.

Manche Menschen werden ins Glück hineingeboren.

Karısı ikiz erkekler dünyaya getirdi.

Seine Frau brachte Zwillinge zur Welt, zwei Jungen.

Niçin erkekler bu kadar aptal?

Warum sind Männer so blöd?

Neden erkekler bu kadar aptal?

Warum sind Männer so blöd?

Tom'un ailesindeki tüm erkekler keldir.

- Alle Männer in Toms Familie sind glatzköpfig.
- Alle Männer in Toms Familie haben eine Glatze.

Erkekler kadınlara daima saygıyla davranmalıdır.

Männer müssen Frauen immer respektvoll behandeln.

Tüm erkekler suçlu olabilirler, eğer kışkırtılırlarsa; tüm erkekler kahraman olabilirler, eğer ilham verilirse.

Alle Menschen können Kriminelle werden, wenn sie versucht werden; alle Menschen können Helden sein, wenn sie inspiriert werden.

Yani gerçek anlamıyla, dünyayı erkekler yönetiyor

Männer regieren also buchstäblich die Welt.

Fakat daha tecrübeli erkekler yolunu kesiyor.

Doch erfahrenere Männchen versperren ihm den Weg.

Para sevgisi bütün erkekler için yaygındır.

Die Liebe zum Geld haben alle Männer gemein.

Cüsseli erkekler her zaman güçlü değildir.

Große Menschen sind nicht immer stark.

Erkekler, kadınlar kadar iyi araba kullanmaz.

Männer fahren nicht so gut wie Frauen.

Erkekler bu konuda kadınlardan daha iyidirler.

- Männer sind darin besser als Frauen.
- Männer eignen sich besser dafür als Frauen.
- Männer können das besser als Frauen.

Kadınlar erkekler kadar iyi araba süremezler.

Frauen fahren nicht so gut wie Männer.

Birçok film erkekler tarafından yazılıp yönetilir.

Drehbuch und Regie der meisten Filme obliegen Männern.

Erkekler ve kadınlar farklı düşünür mü?

- Gibt es Unterschiede in der Denkweise von Männern und Frauen?
- Denken Männer und Frauen unterschiedlich?

Erkekler yalnızca tek şey hakkında düşünür.

Männer denken nur an das eine.

Bunu erkekler yaptığında bundan nefret ederim.

Ich hasse es, wenn Kerle das tun.

- Erkeklerin hepsi aynıdır.
- Erkekler tamamen aynıdır.

Alle Männer sind gleich.

Erkekler zayıf olsalar bile neden güçlüdür?

Weshalb sind wohl selbst schlanke Männer kräftig?

Erkekler kadınlardan o kadar farklı değiller.

Männer unterscheiden sich gar nicht so sehr von Frauen.

Erkekler her zaman kadınlar hakkında konuşur.

Männer sprechen andauernd über Frauen.

Kuşkusuz bu sadece yakışıklı erkekler için.

Allerdings ist das nur etwas für gutaussehende Männer.

Erkekler hakkında öğrenecek çok şeyin var.

Du musst noch einiges über Männer lernen.

Erkekler cinsel partnerlerinin sayısını abartma eğilimindedir.

Männer neigen bei der Zahl ihrer Beischlafpartner zur Übertreibung.

Erkekler ve kızlar dans için eşleştiler.

Die Jungen und Mädchen bildeten zum Tanz Paare.

Erkekler, kadınlar hakkında hiçbir şey bilmezler.

Männer wissen nichts über Frauen.

Genel olarak, erkekler kadınlardan daha uzundur.

Im Allgemeinen sind Männer größer als Frauen.

Erkekler ise yüzde 90'ında doruğa ulaşıyorlar.

Männer erreichen den Höhepunkt bei 90 Prozent ihrer Sexualakte.

Benimde oynamışlığım vardı. Erkekler de oynardı çünkü

Ich hatte auch gespielt Männer spielten auch weil

Neredeyse bütün erkekler ilaçlarından öldüler hastalıklarından değil.

Fast alle Menschen sterben an ihrer Medizin und nicht an ihrer Krankheit.

Genek olarak, erkekler kadınlardan daha hızlı koşabilirler.

Männer können in der Regel schneller laufen als Frauen.

Erkekler ve kadınlar birçok kültürde farklı giyinirler.

In vielen Kulturen kleiden sich Männer und Frauen unterschiedlich.