Translation of "Büyüyen" in German

Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.

Sie sind der am schnellsten wachsende Lebensraum der Erde.

Teleskop görmeden büyüyen neslimiz çok fazla

Unsere Generation wächst, ohne ein Teleskop zu sehen

Şangay dünyanın en hızlı büyüyen kentidir.

Schanghai ist eine der am schnellsten wachsenden Städte der Welt.

İkimiz arasında büyüyen bir gerginlik hissettim.

Ich spürte, wie die Spannung zwischen uns wuchs.

Hükümetin kararı üzerine büyüyen öfke var.

Der Beschluss der Regierung ruft wachsenden Unmut hervor.

Koruma ve yenilenme yoluyla gelişip büyüyen ekosistemler;

blühende Ökosysteme durch Schutz und Erneuerung;

Bambular gezegendeki en hızlı büyüyen bitkilerden biridir.

Bambus ist eine der am schnellsten wachsenden Pflanzen der Welt.

Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.

Ihm wachsen unansehnliche Haare aus den Ohren.

Japonya, 1980'lerde en hızlı büyüyen ekonomilerden biriydi.

Japan war in den Achtzigern eine der am schnellsten wachsenden Volkswirtschaften der Welt.

Dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden biri ile Çin büyük bir ekonomik güç.

China ist eine Wirtschaftsgroßmacht mit einer der am schnellsten wachsenden Volkswirtschaften der Welt.