Translation of "Büyür" in German

0.008 sec.

Examples of using "Büyür" in a sentence and their german translations:

Bitkiler büyür.

Pflanzen wachsen.

Elmalar ağaçlarda büyür.

Äpfel wachsen auf Bäumen.

O tekrar büyür.

Das wächst wieder nach.

Ekvator bir taşma noktasına ulaşana kadar büyür ve büyür.

desto größer wird der Äquator, bis er seinen Kipp-Punkt erreicht.

Bitkiler Güneş'e doğru büyür.

Pflanzen wachsen der Sonne zu.

- Bitkiler büyür.
- Bitkiler büyüyor.

- Die Pflanzen wachsen.
- Pflanzen wachsen.

Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.

Moos wächst an dunklen, feuchten Stellen.

Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.

Moos mag es dunkel und feucht.

Bitkiler yağmurdan sonra çabuk büyür.

Pflanzen wachsen schnell, wenn es geregnet hat.

Karayip flamingo yavruları çok hızlı büyür.

Kubaflamingo-Küken wachsen extrem schnell.

Onları yalnız bıraksan bile, çocuklar büyür.

Kinder werden auch groß, wenn man sie in Ruhe lässt.

Bedenler yavaş yavaş büyür, çabucak ölür.

Körper wachsen langsam und sterben schnell.

- Acı paylaşılarak azalır.
- Mutluluk paylaşılarak büyür.

Geteilter Schmerz ist halber Schmerz.

Arpa ve buğday köyün etrafındaki tarlalarda büyür.

Auf den Feldern rund um das Dorf wachsen Gerste und Weizen.

Tatoeba günde yüzlerce, hatta binlerce cümle oranında büyür.

Tatoeba gewinnt täglich Hunderte oder sogar Tausende von Sätzen und wird so umfangreicher.

Aşk, her öpücükle, her dokunuşla, her kavga ve her uzlaşmayla büyür.

Die Liebe wächst mit jedem Kuss, mit jeder Berührung, mit jedem Streit und mit jeder Versöhnung.