Translation of "Ayna" in German

0.003 sec.

Examples of using "Ayna" in a sentence and their german translations:

Ayna kırma.

Zerbrich bloß keinen Spiegel.

Ayna nerede?

Wo ist ein Spiegel?

Ayna kırıldı.

Der Spiegel zerbrach.

Nerede bir ayna var?

Wo ist ein Spiegel?

Bir ayna ışığı yansıtır.

Ein Spiegel reflektiert Licht.

- Ayna olmadan kendi yüzünü göremezsin.
- Ayna olmadan kendi yüzünüzü göremezsiniz.

Man kann sein eigenes Gesicht nicht ohne einen Spiegel sehen.

Ayna olmadan kendi yüzümüzü göremeyiz.

Wir können unser eigenes Gesicht nicht ohne einen Spiegel sehen.

İkinci ayna kapının yanına asıldı.

Ein zweiter Spiegel hängt neben der Tür.

ayna ya da video kamerayı deneyin.

üben Sie vor einer Videokamera oder sogar vor dem Spiegel.

Onun yüzeyi bir ayna kadar düzdü.

Seine Oberfläche war glatt wie ein Spiegel.

Tom kırık bir ayna parçası aldı.

Tom hob ein Stück des zerbrochenen Spiegels auf.

Gölün suyu bir ayna gibi pürüzsüz.

Das Wasser des Sees ist glatt wie ein Spiegel.

Bir ayna aldı ve diline baktı.

Er nahm einen Spiegel und schaute sich seine Zunge an.

Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir.

Man kann einen Spiegel aus Metall oder Glas herstellen.

Odadaki bir ayna duvar bir ferahlık yanılsaması yaratır.

Eine Spiegelwand schafft in einem Raum eine Illusion von Geräumigkeit.

O bir ayna aldı ve dikkatle dilini inceledi.

Er nahm einen Spiegel und betrachtete sorgfältig seine Zunge.

Hayat ayna gibidir. Gülümsersen o da sana gülümser.

Das Leben ist wie ein Spiegel. Lächelst du, lächelt es zurück.

Meryem makyajını yenilemek için akıllı telefonunu ayna olarak kullandı.

- Mit dem Schlaufon als Spiegel schminkte sich Maria nach.
- Maria benutzte ihr Smartphone als Spiegel, um ihr Make-up aufzufrischen.

Ayna benim en iyi arkadaşımdır. Çünkü ben ağladığımda o asla gülmez.

Der Spiegel ist mein bester Freund. Denn er lacht nie, wenn ich weine.

Mary çantasından küçük bir ayna çıkardı ve saçını ve makyajını kontrol etti.

- Maria nahm einen kleinen Spiegel aus ihrer Handtasche und überprüfte ihr Haar und ihr Make-up.
- Maria nahm einen kleinen Spiegel aus ihrer Handtasche und überprüfte ihr Haar und ihre Schminke.

İnsanlar Maria'ya şirin olduğunu söylediler fakat ayna sen şirinden çok daha fazlasısın, sen güzelsin! dedi.

Die Leute sagten Maria, sie sei niedlich, doch der Spiegel sagte: „Du bist weit mehr als niedlich: du bist schön!“