Translation of "Türk" in French

- Onun sevgilisi Türk.
- Erkek arkadaşı Türk.

Son petit ami est turc.

O bir Türk

C'est un turc

Erkek arkadaşı Türk.

Son petit ami est turc.

Türk dillerini seviyorum.

J'aime les langues turques.

Gündemimiz Türk Tarih Kurumu

notre agenda Société historique turque

Türk müslümanları dışında görülmez

Les musulmans ne sont pas visibles en dehors de la Turquie

Uygurca bir Türk dilidir.

L'ouïghour est une langue turque.

Bu bir Türk geleneğidir.

C'est une tradition turque.

Türk ve Kürt kardeştir.

Turcs et Kurdes sont frères.

Siz Türk Tarih Kurumunun başına

vous vous dirigez vers la Société historique turque

Neyse dönelim Türk Tarih Kurumuna

Quoi qu'il en soit, revenons à la Société historique turque.

Türk olmayan müslüman toplumlarında ise

Les communautés non musulmanes de Turquie

çünkü Türk tarihinde çok önemli

car c'est très important dans l'histoire turque

Hiç Türk mutfağını denedin mi?

Tu as déjà goûté à la cuisine turque ?

1453 yılından beri Türk hakimiyetinde ve Türk topraklarında olan Ayasofya'yı önce bir tanıyalım

Reconnaissons d'abord Ayafosya, qui est sous domination turque et sur le territoire de Truk depuis 1453.

Peki, Türk Tarih Kurumunun amacı ne?

Alors, quel est le but de la Société historique turque?

Türk tarihini incelemek ve yaymak için

Pour étudier et diffuser l'histoire turque

Türk dilinde birçok Farsça kelime vardır.

En turc, il y a beaucoup de mots persans.

Eğer bizim Türk Tarih Kurumumuz olmaz ise

si nous n'avons pas de société historique turque

Oysaki Türk en eski ırklardan bir tanesi

tandis que le turc est l'une des races les plus anciennes.

Türk Tarih Kurumu, Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle

Société historique turque, sur ordre de Mustafa Kemal Atatürk

Türk Tarih Kurumu bu işe el atmadı

La Société historique turque n'a pas géré ce travail

O yüzden, Türk Tarih Kurumunun başkanı değişmiş

donc le président de la Société historique turque a changé

Amerika'da Metropolitan Müzesi'nde gezen bir Türk gazeteci

Un journaliste turc en visite au Metropolitan Museum en Amérique

Yine Türk müslümanları dışında çok kullanılmayan birşeydir

Encore une fois, c'est quelque chose qui n'est pas beaucoup utilisé autre que les musulmans turcs.

Hele ki o kadın bir Türk ise

Surtout si cette femme est turque

Bir Türk hücumunu korkan, o çekildi İstanbul'a.

Craignant une contre-attaque turque, il se retira à Constantinople.

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.

- Le kébab est l'aliment principal dans plusieurs restaurants turcs.
- Le grec est l'aliment principal dans plusieurs restaurants turcs.

Türk Tarih Kurumu ne iş yapar o zaman?

Que fait la Société historique turque?

Işte Türk Tarih Kurumu bu yüzden çok önemlidir

Voilà pourquoi la Société historique turque est si importante

Türk tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışı ile araştırmak

Pour explorer l'histoire turque avec une compréhension contemporaine des sciences sociales

Bunun asıl bağırılması gereken yer Türk Tarih Kurumudur

le point principal de cela devrait être crié est la Société historique turque

Ama biz Türk milleti olarak yabancıyız bu kavramlara

mais en tant que nation turque, nous sommes étrangers à ces concepts

Atatürk'ün Cumhuriyet'e emanet ettiği Türk gençliğine ne oldu

Ce qui est arrivé à la jeunesse turque Atatürk confiée à la République

"Almatı" birçok Türk dillerinde "Elmaların babası" anlamına gelir.

"Almaty" signifie "Le Père des Pommes" dans plusieurs langues turques.

Türk dilinde noktalama işaretlerinin büyük bir önemi var.

La ponctuation a une grande importance dans la langue turque.

Sadece birkaç Türk hikayeyi anlatabilecek kadar canlı kalabilmiş olacaktır

Peu de Turcs réussirent à traverser vivants le Danube et à raconter leur déroute.

Türk Tarih Kurumu ayrı tüzel bir kamu kişiliğe bürünmüştür

La Société historique turque a acquis une personnalité juridique distincte

Daha önce de söyledik aile Türk için çok önemli

La famille que nous avons dite avant est très importante pour le Turc

Gerekçesi ise Türk müslüman kadınlarının bu kıyafetlere uygun olmadığı

La raison en est que les femmes musulmanes turques ne conviennent pas à ces vêtements.

Türk Tarih Kurumu sayesinde ise biz artık tarihimizi öğrenmeye başladık

Grâce à la Société historique turque, nous avons commencé à apprendre notre histoire.

Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor

Cependant, les anciennes coutumes turques perdurent dans les zones plus rurales.

Bunları yapmak için Türk Tarih kurumunun ne yaptığına bir bakalım mı?

Voyons ce que la Société historique turque fait pour les faire?

Türk kadınına ne oldu da şimdi tecavüze, tacize ve cinayete kurban veriyoruz

Qu'est-il arrivé à la femme turque maintenant que nous sacrifions le viol, le harcèlement et le meurtre