Translation of "Beyin" in French

0.014 sec.

Examples of using "Beyin" in a sentence and their french translations:

Beyin-bilgisayar iletişimi.

la communication entre le cerveau et les ordinateurs.

Tom beyin hasarlı.

Tom a subi des dommages au cerveau.

Beyin kafanın içindedir.

Le cerveau se trouve à l'intérieur de la tête.

Aslında gerçek bir beyin.

en fait, un vrai cerveau.

Beyin hassas bir şey."

Le cerveau est très fragile. »

Bir beyin bölgesini kullandığınızda,

Quand on sollicite une région du cerveau,

Beyin sağlığı, kadın sağlığıdır.

La santé cérébrale est la santé des femmes.

beyin gözetleme yöntemini kullansaydı?

pour détecter et empêcher la manifestation ?

Ben bir beyin cerrahıyım

Je suis neurochirurgien,

O, beyin ameliyatı değil.

Ce n'est pas de la neurochirurgie.

Bir beyin takımı nedir?

Qu'est un cercle de réflexion ?

Kızım beyin sarsıntısı geçirdi.

Ma fille a eu une commotion.

Bir beyin tümörüm var.

J'ai une tumeur cérébrale.

Farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü

on peut voir que la souris retourne à ses fonctions cérébrales normales

Beyin sadece karmaşık bir makinedir.

Le cerveau n'est qu'une machine compliquée.

O, mükemmel bir beyin cerrahıdır.

C'est un excellent chirurgien du cerveau.

Bir beyin cerrahı olmak istemezdim.

- Je n'aimerais pas être neurochirurgien.
- Je n'aimerais pas être neurochirurgienne.

Biz beyin hakkında konuşurken, şunu bilmelisiniz,

quand on parle du cerveau, il faut que vous sachiez que,

Burada, British Columbia Üniversitesi'nde, beyin araştırmacısıyım.

Je fais de la recherche sur le cerveau à l'Université de Colombie-Britannique

beyin aktivitesi değişiyor ve normale dönüyor.

que l'activité du cerveau change et retourne à la normale.

beyin dokunuzdan zerre ve parçalar yayıyorsunuz

de petits bouts de cœur, de rein, de tissu cervical,

Hem beyin hem de vücudunuz üzerinde.

tant pour votre cerveau que pour votre corps.

Ve bu esnada beyin aktivitesini görüntüleyeceğiz.

et nous avons pris des clichés de leur activité cérébrale.

Bu ülke beyin göçünden muzdarip oluyor.

Ce pays souffre de la fuite de ses cerveaux.

Beyin nakli yapmak gerçekten mümkün mü?

Est-il vraiment possible de procéder à une transplantation de cerveau ?

O bir beyin ameliyatına maruz kaldı.

Il a subi une opération chirurgicale au cerveau.

Buradaki tek beyin cerrahı sen değilsin.

Vous n'êtes pas le seul neurochirurgien ici.

Bu çalışmanın beyin sarsıntısı ile titreme arasında

ça veut dire que l'étude a montré un lien

Beyin hakkında düşündüğümüz ve anladığımız birçok şeyin

Et ce que nous pensions savoir et comprendre à son sujet

Öğrenme esnasında, beyin nöronlar arasındaki bağlantıları değiştirebilir.

Pendant l'apprentissage, le cerveau peut changer les connexions entre les neurones

Ve bu tüm beyin boyunca meydana geliyor.

Tout le cerveau est concerné par ça.

Farklı beyin hücreleri labirentin farklı kısımlarını kodlardı.

différentes cellules du cerveau codaient différentes parties du labyrinthe.

Bir de uykuyu düzenleyen beyin sapı var.

Puis il y a le tronc cérébral, responsable du sommeil et de l'éveil.

Bu beyin, 43 yaşındaki bir kadına ait,

Ce cerveau appartient à une femme de 43 ans

Bu derin uyku beyin dalgalarının kombine kalitesi

C'est la qualité combinée de ces ondes cérébrales du sommeil profond

beyin etkinliklerini ölçmek için araç ve labarotuvarlara

de laboratoires et d'outils de mesure de leur activité cérébrale,

Pozitif eylemler pozitif beyin işlevi yaratır mı?

Les actions bénéfiques amènent-elles à un fonctionnement positif du cerveau ?

Belki de beyin aktivitelerimizi ticari şekillerde kullanırız;

que nous ne vendions notre activité cérébrale

Kırılmış kafatası, beyin kanamaları, aort yırtığı olasılığı

fracture du crâne, hémorragie cérébrale, l'aorte déchirée sans doute,

Komşunun oğlu beyin kanaması geçirmiş hep güneşten

le fils du voisin a souffert d'une hémorragie cérébrale

Burada tamamen mavi gördüğünüz yerde, beyin aktivitesine bakıyoruz

Mais là, tout ce que vous voyez est bleu : et nous cherchons une activité cérébrale.

Aslında onlar anormal proteinler ve beyin için zehirli.

En fait, c'est une protéine anormale, toxique pour le cerveau.

Bunlar arasında, beyin simülasyonu, alıştırmalar ve robotik vardır.

Ça inclut des simulations du cerveau, des exercices et de la robotique.

Eğer beyin hücrelerinin her birine bir tını ekleseydiniz,

Et donc, en ajoutant une tonalité à chaque cellule du cerveau,

Bu yüzden tek sorumlu gelişmekte olan beyin değil.

Ce n'est donc pas seulement le cerveau en développement qui est en cause.

Akciğer, karaciğer, lenf nodülleri beyin ve kemiklere yayılarak

aux poumons, au foie, aux ganglions, au cerveau ou aux os,

Bir beyin onu yapabiliyorsa, bir bilgisayar onu yapabilir.

Si un cerveau le peut, un ordinateur le peut.

Yiyecek yayıncısında bu normal bir beyin fırtınası süreci değildir.

Ce n'est pas un processus de brainstorming normal chez un éditeur alimentaire.

Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.

Certains pensent que la pub est une forme de lavage de cerveaux.

Ancak bu durumda eğer kabahat olgunlaşmakta olan beyin de ise

Mais, si le développement cérébral est à blâmer,

Bu yeni ve inanılmaz beyin deşifre teknolojisi de buna dâhil.

y compris cette incroyable technologie de décodage de l'activité cérébrale.

Ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.

et je vous montre une chose plus utile qu’un laser partant du cerveau.

Bu ise normalde sizin yemek yapmak için beyin fırtınası yapmanız:

Et voici comment vous devriez normalement réfléchir à une recette :

- Beynin karmaşık bir yapısı vardır.
- Beyin karmaşık bir yapıya sahiptir.

Le cerveau a une structure complexe.

Beyin hakkında bildiğimiz şey onun nefes kesici bir hızla değişiyor olması.

Ce que nous savons du cerveau est en train d'évoluer à une vitesse incroyable.

REM uykusu sırasında beyin dalgaları uyanıkken olduğu gibidir ve bu, rüyalar gördüğün zamanki aşamadır.

Les ondes cérébrales au cours du sommeil paradoxal sont les mêmes que lors de l'éveil, et c'est le stade auquel vous faites des rêves.