Translation of "Ayında" in French

0.010 sec.

Examples of using "Ayında" in a sentence and their french translations:

Ekim ayında evleniyoruz.

Nous nous marions en octobre.

Ekim ayında evleniyorum.

Je vais me marier en octobre.

Ekim ayında Boston'daydım.

J'étais à Boston en octobre.

Ekim ayında evleneceğiz.

Nous allons nous marier en octobre.

Okul nisan ayında başlar.

L'école commence en avril.

Ocak ayında karımız var.

Chez nous, il neige en janvier.

Ben temmuz ayında geliyorum.

Je viens en juillet.

Kızım haziran ayında evlenecek.

Ma fille va se marier en juin.

Şubat ayında Sao Paulo'daydım.

En février, j'étais à Sao Paulo.

Eylül ayında üzümler olgundur.

En septembre, le raisin est mûr.

Onunla ocak ayında tanıştım.

- Je l'ai rencontré en janvier.
- Je le rencontrai en janvier.

O ekim ayında oldu.

C'est arrivé en octobre.

Ben ekim ayında doğdum.

Je suis né en octobre.

Ekim ayında seni göreceğim.

- Je vous verrai en octobre.
- Je te verrai en octobre.

Ekim ayında tekrar buluşacağız.

Nous nous reverrons en octobre.

Ekim ayında otuz oluyorum.

Je vais avoir trente ans en octobre.

Ekim ayında emekliye ayrılıyorum.

Je prends ma retraite en octobre.

Tom'la ekim ayında tanıştım.

J'ai rencontré Tom en octobre.

- İsviçre'de İlkbahar mayıs ayında gelir.
- İsviçre'de ilkbahar mayıs ayında gelir.

En Suisse, le printemps arrive en Mai.

Martin Luther King, Nisan ayında, Bobby Kennedy ise Haziran ayında öldürüldü.

Martin Luther King a été assassiné en avril et Bobby Kennedy en juin.

Aralık ayında, savaş Polonya'ya taşındı.

En décembre, la guerre s'était installée en Pologne.

Ocak ayında bir sınava giriyorum.

Je passe un examen en janvier.

Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.

- L'école commence en septembre en Europe.
- Les cours commencent en septembre en Europe.

Biz temmuz ayında Tanabata'yı kutluyoruz.

- Nous célébrons le Tanabata en juillet.
- Nous célébrons Tanabata en juillet.

Benim doğum günüm temmuz ayında.

Mon anniversaire est en juillet.

O mayıs ayında Çine gider.

Il va en Chine au mois de mai.

O, Mart ayında okulu bitirdi.

Il a terminé l'école en mars.

Ekim ayında Avustralya'ya geri dönüyorum.

Je retourne en Australie en octobre.

Rio karnavalı şubat ayında yapılır.

Le carnaval de Rio a lieu en février.

Ağustos ayında kamp yapmaya gittik.

- Nous avons fait du camping au mois d'août.
- Nous sommes allés au camping en août.

Yaz tatili temmuz ayında başlar.

Les grandes vacances commencent en Juillet.

Ekim ayında yine bana sor.

- Redemande-moi ça en octobre.
- Repose-moi la question en octobre.

Ocak ayında gece erken gelir.

La nuit arrive de bonne heure en janvier.

Dan temmuz ayında sözleşme imzalayacaktı.

Il était prévu que Dan signe le contrat en Juillet.

Önümüzdeki nisan ayında lisede olacağım.

J'entrerai au lycée en avril prochain.

Şubat ayında São Paulo'da idim.

En février, j'étais à Sao Paulo.

Biz Ekim ayında açmayı umuyoruz.

Nous espérons ouvrir en octobre.

Ekim ayında otuz yaşında olacağım.

Je vais avoir trente ans en octobre.

Geçen ekim ayında buraya taşındım.

J'ai déménagé ici en octobre dernier.

Şubat ayında kertenkele delikten çıkar.

En février, le lézard sort de son trou.

Eylül ayında okula dönmek için istekliydi.

Il était impatient de retourner à l'école en septembre.

Aralık ayında soğuk bir gecede öldü.

Elle mourut par une froide nuit de décembre.

Mayıs ayında bir tatil yapmayı umuyorum.

Je compte prendre des vacances en mai.

Bir genel seçim mayıs ayında düzenlenecek.

L'élection générale se tiendra en mai.

Biz temmuz ayında Yıldız Festivalini kutluyoruz.

Nous célébrons le Festival des Étoiles en juillet.

Plajlar eylül ayında daha az kalabalık.

Les plages sont moins encombrées en septembre.

Bu fotoğrafın, Mayıs ayında çekildiğini düşünüyorum.

Je crois que cette photo a été prise en mai.

Japonya'da haziran ayında çok yağmur yağar.

Il pleut beaucoup en juin au Japon.

Birçok mağaza ağustos ayında indirimler sunar.

Beaucoup de magasins proposent des rabais au mois d'août.

Şubat ayında kısa bir tatil yaptık.

Nous avons eu de courtes vacances en février.

Bu ekim ayında 30 yaşına giriyorum.

- Je vais avoir trente ans cet octobre.
- J'aurai trente ans cet octobre.

Bu fotoğrafın mayıs ayında çekildiğini düşünüyorum.

Je crois que cette photo a été prise en mai.

Şubat ayında yalnızca 28 gün var.

Il n'y a que vingt-huit jours en février.

Mary ve ben ekim ayında evleniyoruz.

Tom et Marie se marient en octobre.

Tom Ekim ayında suçunu kabul etti.

Tom a plaidé coupable en octobre.

Sam, ocak ayında kayak yapmaya gitti.

Sam est allé skier en janvier.

Şubat ayında kısa bir tatilimiz vardı.

En février, nous avons eu de courtes vacances.

O, geçen ağustos ayında geri geldi.

Il est revenu en août dernier.

Yaşadığım yerde Ocak ayında kar yağar.

Chez nous, il neige en janvier.

2005 yılının Ağustos ayında, fabrikanın anahtarları bendeydi.

En août 2005, on me remettait les clés de l'usine.

Genel kurulun ekim ayında yapılması önerisi vardı.

Il y a eu une proposition selon laquelle l'assemblée générale devrait être tenue en octobre.

Önümüzdeki şubat ayında on yedi yaşında olacak.

Elle aura dix-sept ans en février.

Ağustos ayında neredeyse tüm mağazalar indirim sunar.

Au mois d’août, presque tous les magasins offrent des rabais.

Oktoberfest önceden genellikle eylül ayında sona erer.

L'Oktoberfest se termine souvent déjà en septembre.

Ben bu ekim ayında 30 yaşında olacağım.

J'aurai trente ans cet octobre.

Bu nehir, Temmuz ayında, yüzmek için tehlikelidir.

Nager dans cette rivière en juillet est dangereux.

Kazu ona mayıs ayında Brezilya'ya gideceğini söyledi.

Kazu lui a dit qu'il irait au Brésil en mai.

Mart ayında hava daha da sıcak olacak.

Il fera bien plus chaud en mars.

Avustralya'da, aralık ayında çok nadiren kar yağar.

En Australie, il neige très rarement en décembre.

Tom ve Mary geçen Ekim ayında evlendi.

Tom et Mary se sont mariés en octobre dernier.

- O önümüzdeki şubat ayında on yedi yaşında olacak.
- O önümüzdeki şubat ayında on yedi yaşına basacak.

Elle aura dix-sept ans en février.

Geçen yılın Ekim ayında bir ateşkes anlaşması yapılmıştı

mois de discussions. Il a été précédé d'un accord de cessez-le-feu en

Fırsata 2000 yılının Ağustos ayında duyurulduğunda sahip oldu.

appropriée en août 2000 quand cela a été annoncé

Gelecek mart ayında bir yıldır burada yaşamakta olacağız.

En mars, ça fera un an que nous habitons ici.

Ekim ayında bir sürü çok güzel günlerimiz var.

Il y a beaucoup de jours où il fait beau en octobre.

Gelecek nisan ayında iki yıldır burada yaşamakta olacağız.

Cela fera deux ans que nous vivons ici avril prochain.

Geçen nisan ayında Kanada genelinde bir gezi yaptım.

J'ai voyagé à travers le Canada en avril dernier.

Japonya'da yeni bir okul yılı nisan ayında başlar.

Au Japon, la nouvelle année scolaire commence en avril.

Tom ve Mary ekim ayında evlenmeye karar verdiler.

Tom et Mary ont décidé de se marier en octobre.

Eşim ve ben Noel alışverişini ekim ayında yaptık.

Ma femme et moi avons fait nos achats de Noël en octobre.

Geçtiğimiz Ocak ayında risk alıp babamı doğum gününde aradım

En janvier, j'ai pris le risque d'appeler mon père pour son anniversaire,

O Aralık ayında, Austerlitz'de Napolyon, Soult'un birliklerine düşman merkezine

En décembre, à Austerlitz, Napoléon confie au corps de Soult la principale attaque contre le

Denetiminden de sorumlu olacak . 2000 yılının Aralık ayında yapılacak

élections législatives et présidentielles. Se tiendra en décembre 2000

. Bin dokuz yüz yetmiş bir yılının ikinci Aralık ayında

stable, ce sont les deux choses que les Émirats arabes unis ont en même temps.

Aralık ayında Bali'de hava son derece sıcak ve nemlidir.

Il fait extrêmement chaud et humide à Bali en décembre.

Önümüzdeki şubat ayında beş yıldır İngilizce eğitimi alıyor olacağım.

À partir de février prochain, j'aurais étudié l'anglais pendant cinq ans.

Thomas Jefferson 1809'un Mart ayında Beyaz Saray'dan ayrıldı.

Thomas Jefferson a quitté la Maison Blanche en mars 1809.

Bu da yılın Ekim ayında bin sekiz yüz yetmiş yıl

qui a causé d'énormes destructions dans la ville sur une période de trois jours en

Ocak ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre % 20 yukarıdaydı.

Les exportations de janvier ont été supérieures de 20% par rapport à l'an dernier.

2015'in Eylül ayında Japonya'daki işsizlik oranı yüzde 3,4'tü.

Le taux de chômage au Japon était de 3,4 pour cent en septembre 2015.

Önümüzdeki şubat ayında beş yıl boyunca İngilizce eğitimi alıyor olacağız.

Cela va faire cinq ans que nous étudions l'anglais en février prochain.

Ekim ayında Napolyon ile Fransa'ya döndü ve çok geçmeden karısını boşadı.

Il est rentré en France avec Napoléon en octobre et a divorcé de sa femme peu de temps après.

Niemen Nehri'ni Haziran ayında geçtiğinde, askerleri o kadar iyi ortaya çıktı

Lorsqu'il a traversé le fleuve Niémen en juin, ses troupes étaient si bien arrivées

Nisan ayında, her zamanki gibi açık sözlü olan Ney, Napolyon'u pozisyonunun

En avril, Ney - franc comme toujours - a été parmi les premiers à confronter Napoléon à la réalité

2000 yılında proje resmen ortaya çıktı. Ve aynı yılın Nisan ayında

En 2000, le projet est officiellement apparu. Et la première pierre a été posée pour cela

. Nitekim 2000 yılının Ekim ayında iki taraf arasında bir anlaşmaya varıldı

. Dans des circonstances mystérieuses, il a été suivi de soupçons et de nombreuses spéculations

Mayıs ayında, Mareşal Ney'e kafa karıştıran bir emir , Bautzen Savaşı'na geç gelmesine

en mai, un ordre confus au maréchal Ney contribua à son arrivée tardive à