Translation of "Sakıncası" in Finnish

0.006 sec.

Examples of using "Sakıncası" in a sentence and their finnish translations:

Sakıncası yoksa birlikte gelmek istiyorum.

Minä haluaisin myös tulla mukaan, jos ei haittaa.

Gitmemin bir sakıncası var mı?

- Haittaako, jos menen?
- Pahastutko jos menen?

Başlamamın bir sakıncası var mı?

- Sopiiko, että aloitan?
- Käykö, että aloitan?

Onu böyle yemenin hiç sakıncası yok.

Sen voi syödä sellaisenaan.

Televizyonu açmamın bir sakıncası var mı?

Sopiiko, että laitan television päälle?

Burada oturmamın bir sakıncası var mı?

- Sopiiko tähän istua?
- Sopiiko tässä istua?
- Sopiiko tähän istahtaa?

Konuyu değiştirmemizin bir sakıncası var mı?

Sopiiko, että vaihdamme aihetta?

Bir göz atmamızın sakıncası var mı?

- Haittaako, jos katsomme?
- Haittaako, jos vilkaisemme?

Işığı kapatmamın bir sakıncası var mı?

- Voinko sammuttaa valot?
- Sopiiko, että sammutan valot?
- Käykö, että sammutan valot?
- Onko OK, jos sammutan valot?

Perdeyi açmamın bir sakıncası var mı?

Voinko avata verhot?

Umarım senin için bir sakıncası yoktur.

Toivon ettet välitä.

Size katılmamın bir sakıncası var mı?

Haittaako, jos liityn seuraan?

Seninle yürümemin bir sakıncası var mı?

Haittaako, jos kävelen kanssasi?

Burada beklememin bir sakıncası var mı?

Haittaako jos odotan tässä?

Affedersiniz, buraya oturmamın bir sakıncası var mı?

Anteeksi, käykö, että istun tähän?

Kendi evinde çıplak olmanın ne sakıncası var?

Mitä vikaa on olla alasti omassa kodissaan!

Bu konuşmayı kaydetmemin bir sakıncası var mı?

- Pahastutko, jos äänitän tämän keskustelun?
- Haittaako sinua, jos nauhoitan tämän keskustelun?

Sana birkaç soru sormamın sakıncası var mı?

- Haittaako sinua, jos kysyn sinulta muutamia kysymyksiä?
- Panetko pahaksesi, jos kysyn sinulta muutaman kysymyksen?

"Bu mantarı yememin bir sakıncası var mı?" "Herhangi bir şeyi bir kez yemenin bir sakıncası yok."

”Voiko tämän sienen syödä?” ”Mitä tahansa voi syödä kerran.”

- Tom'la çıkmamın sakıncası var mı?
- Tom'la çıkabilir miyim?

Onko se OK, jos käyn ulkona Tomin kanssa?

Daha erken çıkmamızın senin için sakıncası var mı?

Panetko pahaksesi, jos lähdemme jo hieman aikaisemmin?

Yalnızca seni gerçekten öpmek istiyorum. Sakıncası var mı?

Haluan todella vain suudella sinua. Panetko pahaksesi?

Biraz daha çay içmemin bir sakıncası var mı?

Sopisiko, että joisin vielä vähän lisää teetä?

- Kanalı değiştirmemin bir sakıncası var mı?
- Kanalı değiştirebilir miyim.?

Haittaako, jos vaihdan kanavaa?

- Sizi öpmemin bir sakıncası var mı?
- Sizi öpebilir miyim?

- Pahastutko jos suutelen sinua?
- Panetko pahaksesi, jos suutelen sinua?
- Voinko suudella sinua?

- Araba sürebilir miyim?
- Araba sürmemin bir sakıncası var mı?

Sopiiko sinulle, jos ajan?

- Yardım edebilir miyim?
- Yardım etmemin bir sakıncası var mı?

Pahastutko jos autan?

- Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı?
- Pencereyi açabilir miyim?

- Saanko avata ikkunan?
- Häiritseekö jos avaan ikkunan?

- Sizinle oturabilir miyim?
- Sizinle oturmamın sizce bir sakıncası var mı?

Haittaako, jos istun kanssasi?

Gelecek sefer yürüyüşe giderken seninle beraber gelmemin bir sakıncası var mı?

- Haittaako sinua, jos liityn seuraasi ensi kerran kun menet kävelylle?
- Panetko pahaksesi, jos tulen mukaasi seuraavan kerran kun menet kävelylle?

- Sana bir soru sorabilir miyim?
- Sana bir soru sormamın sakıncası var mı?

Pahastutko, jos kysyn sinulta kysymyksen?

- Bir süre TV izleyebilir miyim?
- Bir süre TV izlememin bir sakıncası var mı?

Pahastutko jos katson hetken TV:tä?

Biraz geç olduğunu biliyorum ama şimdi uğramamın bir sakıncası var mı? Seninle tartışmam gereken bir şeyim var.

Tiedän, että on melko myöhä, mutta pahastutko, jos tulen nyt käymään? Minun täytyy puhua kanssasi eräästä asiasta.