Translation of "Okuma" in Finnish

Günlüğümü okuma.

Älä lue minun päiväkirjaani.

Tom okuma gözlüğünü çıkardı.

Tom otti lukulasinsa pois.

Okuma beni mutlu eder.

Lukeminen tekee minut onnelliseksi.

Ben okuma güçlüğü çekiyorum.

Minulla on lukihäiriö.

Sen okuma-yazma bilmiyorsun.

Olet lukutaidoton.

Okumak istemiyorsan, o zaman okuma.

Jos et halua lukea, niin älä sitten lue.

Bu büyük bir meydan okuma.

Se on suuri haaste.

Bir milyar yetişkin okuma yazma bilmemektedir.

Miljardi aikuista on lukutaidottomia.

- Disleksik misin?
- Okuma güçlüğü mü çekiyorsun?

Onko sinulla lukihäiriö?

- Bu cümleyi okumayın.
- Bu cümleyi okuma.

Älä lue tätä lausetta.

Fransızca kelimeler öğrenmek için okuma fişleri kullanırım.

Tom käytti opettelukortteja ranskan sanaston opiskeluun.

Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.

Tomi on kohdannut haasteen.

Çizgi roman okuma genellikle çocukların eğlencesi olarak görülüyor.

Sarjakuvien lukeminen nähdään yleensä lasten ajanvietteenä.

Okuma birinin kendi kafası yerine başka birinin kafasıyla düşünmeye eşdeğerdir.

Lukeminen vastaa ajattelua jonkun toisen päällä, sen sijaan, että käyttäisi omaansa.

Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.

Harvat ihmiset vaivautuvat lukemaan kaikki sopimusehdot ennen kuin allekirjoittavat ne.