Translation of "ölümü" in Finnish

0.003 sec.

Examples of using "ölümü" in a sentence and their finnish translations:

Hiç kimse ölümü önleyemez.

Kukaan ei voi välttää kuolemaa.

Onun ölümü cinayet olarak nitelendirildi.

Hänen kuolemansa päätettiin oikeudessa olleen murha.

Tom'un ölümü Mary'nin kalbini kırdı.

Tomin kuolema särki Marin sydämen.

Onun ani ölümü bir trajedi idi.

Hänen äkillinen kuolemansa oli tragedia.

Oğlumun ölümü hakkındaki gerçeği bilmek istiyorum.

Haluan tietää totuuden poikani kuolemasta.

Filozof Sokrates hapishanede arkadaşıyla ölümü tartıştı.

Filosofi Sokrates jutteli vankilassa kuolemasta ystäviensä kanssa.

Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.

Isoäitini kuolema oli suuri shokki.

Tom, Mary'nin ölümü için kendini suçladı.

Tomi syytti itseään Marin kuolemasta.

Roman bir kahramanın ölümü ile sona erer.

Romaani päättyy sankarittaren kuolemaan.

Mary'nin ölümü için hâlâ Tom'u suçladığını biliyorum.

Tiedän että sinä yhä syytät Tomia Maryn kuolemasta.

Dan, Linda'nın ölümü konusunda kendini suçlu hissetti.

Dan tunsi syyllisyyttä Lindan kuolemasta.

Onun ölümü firmamız için büyük bir kayıptı.

Hänen kuolemansa oli suuri menetys yrityksellemme.

Tarihte orangutan kaynaklı hiç insan ölümü olmamasının sebebi bence bu.

ja siksi, luullakseni, oranki ei ole koskaan tappanut ihmistä.

Ölümü bir ceza olarak kullanmaya karşıyım. Onu bir ödül olarak da kullanmaya karşıyım.

Vastustan kuoleman käyttämistä rangaistuksena. Vastustan myös sen käyttämistä palkintona.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.

Ihmisellä on monia toiveita, joita hän ei oikeasti toivo täyttyvän; vastaisen väittäminen olisi väärinymmärrys. Hän haluaa niiden pysyvän toiveina, niillä on merkitystä vain hänen mielikuvitukselleen — toiveiden täyttyminen olisi hänelle katkera pettymys. Eräs tällainen mielihalu on ikuisen elämän kaipuu. Mikäli täyttyisi, ihminen kyllästyisi perinpohjin elämiseen ja kaipaisi kuolemaa.