Translation of "'temel" in Finnish

O temel fikirdi.

Se oli perusajatus.

Temel taktik piyade birlikleri taburlardı.

Jalkaväen taktinen perusyksikkö oli pataljoona.

O, eğitimin yanında temel sorundur.

Se on koulutuksen ohella kaikkein keskeisin ongelma.

Bunun temel anlamı aynı kalır.

Sen perusmerkitys pysyy ennallaan.

Aile, toplumun en temel birimidir.

Perhe on kaikista perustavanlaatuisin yhteiskunnan yksikkö.

Konuşma özgürlüğü, demokrasinin temel taşıdır.

Sananvapaus on demokratian kulmakivi.

Aksi durumda, en temel destekten mahrum kalırlar.

Muuten ei saa tukea.

Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.

Sinun mielipiteesi ja minun välillä on perusero.

Kuantum fiziği böylece evrenin temel bir birliğini ortaya koyar.

Siten kvanttifysiikka paljastaa maailmankaikkeuden perustavan ykseyden.

Kırkayağın avcı olarak temel görevi böcek popülasyonlarını kontrol altında tutmaktır.

Juoksujalkaisen päärooli saalistajana on pitää hyönteispopulaatio kurissa.

Bu sayıya bir hastalığın 'temel üreme sayısı' veya "R-sıfır" denir.

Tätä lukua kutsutaan "perustarttuvuusluvuksi" tai R-nollaksi.

Mavi renk gibi, kakımlar da temel düzeyde bana hitap eden şeylerden biridir.

Sinisen värin tavoin, muun muassa kärpät vetoavat minuun alkukantaisella tasolla.

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.

Kaikilla on oikeus koulutukseen. Koulutuksen tulee olla ilmaista, vähintään alkeis- ja perustasoilla. Alkeiskoulutuksen tulee olla pakollista. Tekninen ja ammattimainen koulutus tulee olla yleisesti saatavilla ja korkeakoulutuksen tulee olla kaikille yhdenvertaisesti saatavilla ansioitumiseen pohjautuen.