Translation of "Yapmada" in English

Paten yapmada iyiyim.

I'm good at skating.

O, konuşmalar yapmada mükemmeldir.

She is excellent at making speeches.

Tom resim yapmada iyidir.

Tom is good at painting.

Kayak yapmada iyi misin?

Are you good at skiing?

Onu yapmada amaç nedir?

What's the point in doing that?

Onu yapmada zaman kaybetmedim.

I lost no time in doing it.

Sen onu yapmada iyisin.

You're good at doing that.

Tom onu yapmada iyidir.

Tom is good at doing that.

Tom bunu yapmada becerikli.

Tom is skillful at doing that.

Bunu yapmada iyi değilim.

I'm not good at doing that.

Bunu yapmada iyi misin?

Are you good at doing that?

O hayır işi yapmada aktiftir.

He's active doing charity work.

Onlar giysiler yapmada gerçekten iyiler.

They're really good at making clothes.

Onu yapmada aleyhte karar verdim.

I decided against doing that.

Karınız yemek yapmada iyi mi?

Is your wife good at cooking?

Bunu yapmada hiçbir sorunum yoktu.

I had no problem doing it.

Onu yapmada çok sorunum var.

I have a lot of trouble doing that.

Tom onu yapmada ısrar etti.

Tom insisted on doing that.

Onu yapmada iyisin, değil mi?

You're good at doing that, aren't you?

Sen onu yapmada çok iyisin.

You're very good at doing that.

Tom onu yapmada oldukça iyidir.

Tom is pretty good at doing that.

Tom onu yapmada oldukça iyi.

Tom is fairly good at doing that.

Tom bunu yapmada ilgisini kaybetti.

Tom has lost interest in doing that.

Tom bunu yapmada tereddütlü olacak.

Tom will be hesitant to do that.

Tom bunu yapmada iyi değil.

Tom isn't good at doing that.

Tom'un onu yapmada yardımı var.

Tom has help doing that.

Tom bunu yapmada oldukça iyiydi.

Tom used to be pretty good at doing that.

Bunu yapmada senden daha iyiyim.

I'm better at doing that than you.

Bunu yapmada daha iyi oluyorum.

I'm getting better at doing that.

Bunu yapmada daha iyi oldum.

I've gotten better at doing that.

Bunu yapmada oldukça iyi oldum.

I've become pretty good at doing that.

Bunu yapmada özellikle iyi değilim.

I'm not particularly good at doing that.

Tom yemek yapmada iyi mi?

Is Tom good at cooking?

Böyle şeyler yapmada gerçekten kötüyüm.

I'm really bad at doing stuff like this.

Hangisinde daha iyisin, yarım sörf tahtasıyla sörf yapmada mı yoksa sörf yapmada mı?

Which are you better at, boogie-boarding or surfing?

Tom fiyat üzerinde pazarlık yapmada iyidir.

Tom is good at bargaining the price down.

Bunu yapmada yardıma ihtiyacın var mı?

Do you need help doing this?

Onu yapmada oldukça iyi gibi görünüyorsun.

It looks like you're pretty good at doing that.

Tom onu yapmada benden daha iyi.

Tom is better at doing that than I am.

Tom kayak yapmada benden daha iyi.

Tom is better at skiing than I am.

Onu yapmada çok iyisin, değil mi?

You're very good at doing that, aren't you?

Tom onu yapmada pek iyi değil.

Tom isn't very good at doing that.

Tom'un bunu yapmada bir deneyimi yok.

- Tom has no experience doing that.
- Tom doesn't have any experience doing that.

Tom, bunu yapmada zorbalık etmeyeceğini söylüyor.

Tom says he won't be bullied into doing that.

Bunu yapmada hiç tecrüben var mı?

Do you have any experience doing that?

Tom bunu yapmada daha iyi oluyor.

Tom is getting better at doing that.

Tom bunu yapmada daha iyi oldu.

Tom has gotten better at doing that.

Tom bunu yapmada Mary'den daha iyi.

Tom is better at doing that than Mary is.

Tom bunu yapmada Mary'den daha hızlıydı.

- Tom was quicker at doing that than Mary.
- Tom was quicker at doing that than Mary was.

Tom bunu yapmada Mary'den daha hızlıdır.

Tom is quicker at doing that than Mary.

Tom bunu yapmada Mary'den daha iyidir.

Tom is better at doing that than Mary.

Tom bunu yapmada oldukça iyi oldu.

Tom has become pretty good at doing that.

Tom bunu yapmada tereddütlü gibi görünmüyordu.

Tom didn't seem hesitant to do that.

Tom bunu yapmada pek iyi değildi.

Tom wasn't very good at doing that.

Bunu yapmada Mary'den daha hızlı değildim.

I wasn't any quicker at doing that than Mary was.

Tom neden bunu yapmada çok iyi?

Why is Tom so good at doing that?

Tom bunu yapmada çok iyi oldu.

Tom got pretty good at doing that.

Tom kayak yapmada iyidir, değil mi?

Tom is good at skiing, isn't he?

Onun kahve yapmada iyi olduğunu biliyor muydun?

Did you know she is good at making coffee?

Tom yapacağını söylediği şeyi yapmada başarısız oldu.

Tom failed to do what he said he would do.

Tom kayak yapmada benden çok daha iyi.

Tom is much better than I am at skiing.

Onun kahve yapmada iyi olduğunu biliyor muydunuz?

Did you know he is good at making coffee?

Görünüşe göre Tom kayak yapmada çok iyi.

Apparently, Tom is very good at skiing.

Tom genellikle Mary'ye ödevini yapmada yardım eder.

Tom often helps Mary do her homework.

Onu yapmada çok iyi değilsin, değil mi?

- You're not very good at doing that, are you?
- You aren't very good at doing that, are you?

Tom bunu yapmada çok iyidir, değil mi?

Tom is very good at doing that, isn't he?

Tom, bunu yapmada Mary'den çok daha iyidir.

- Tom is a lot better at doing that than Mary.
- Tom is a lot better at doing that than Mary is.
- Tom is much better at doing that than Mary is.
- Tom is much better at doing that than Mary.

Tom bunu yapmada Mary'den çok daha iyidir.

Tom is a lot better at doing that than Mary is.

Tom'un bunu yapmada çok fazla deneyimi yok.

Tom doesn't have very much experience doing that.

Tom da bunu yapmada çok iyi değil.

Tom isn't very good at doing that, either.

Tom, Mary'nin bunu yapmada iyi olduğunu söyledi.

- Tom says that Mary is good at doing that.
- Tom says Mary is good at doing that.

Tom bunu yapmada Mary'den daha hızlı görünüyor.

It looks like Tom is quicker at doing that than Mary.

Tom bunu yapmada Mary'den daha hızlı değildi.

Tom wasn't any quicker at doing that than Mary was.

Tom bunu yapmada Mary'den çok daha hızlıdır.

Tom was much quicker at doing that than Mary was.

Tom hâlâ bunu yapmada Mary'den daha çabuktur.

Tom is still quicker at doing that than Mary.

Ben de bunu yapmada pek iyi değilim.

I'm not very good at doing that, either.

Tom bunu yapmada Mary'den çok daha hızlıydı.

- Tom was a lot faster at doing that than Mary was.
- Tom was a lot faster at doing that than Mary.

Tom yemek yapmada Mary kadar iyi değil.

- Tom isn't as good at cooking as Mary.
- Tom isn't as good at cooking as Mary is.

Tom bunu yapmada Mary'den daha hızlı olabilir.

- Tom may be faster at doing that than Mary.
- Tom might be faster at doing that than Mary.

O, karar vermede yavaş fakat eylem yapmada hızlıdır.

He is slow to decide, but he is quick to act.

Pizza yapmada çok iyi değilim ama Tom iyidir.

I'm not very good at making pizza, but Tom is.

- Demir, gemi yapmada kullanılır.
- Demir, gemi inşasında kullanılır.

- Iron is used in building ships.
- Iron is used in shipbuilding.
- Iron is used in ship construction.

Yeni başlayanlar her zaman bunu yapmada sıkıntı yaşar.

Beginners always have trouble doing this.

Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.

Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.

- Maya bira yapmada kullanılır.
- Maya, bira yapımında kullanılır.

Yeast is used in making beer.

Tik ağacı mobilya yapmada kullanılan koyu bir ahşaptır.

Teak is a tropical dark wood used for making furniture.

Umarım Tom bunu yapmada benden daha hızlı değildir.

- I hope Tom isn't faster at doing that than I am.
- I hope Tom isn't faster at doing that than me.

Tom muhtemelen bunu yapmada Mary'den daha iyi olacaktır.

- Tom is likely to be better at doing that than Mary.
- Tom is likely to be better at doing that than Mary is.

Tom'un bunu yapmada Mary'den daha hızlı olacağından eminim.

I'm sure Tom will be faster at doing that than Mary.

Bence Tom bunu yapmada hâlâ Mary'den daha hızlıdır.

- I think Tom is still quicker at doing that than Mary.
- I think that Tom is still quicker at doing that than Mary.

Tom muhtemelen bunu yapmada Mary'den daha hızlı olacak.

Tom will probably be faster at doing that than Mary.

Tom muhtemelen bunu yapmada Mary'den daha iyi olacak.

Tom will probably be better at doing that than Mary.

Tom bunu yapmada olduğunu düşündüğü kadar iyi değildir.

Tom isn't as good at doing that as he thinks he is.

Tom bunu yapmada hiç şüphesiz daha iyi olacak.

Tom will no doubt get better at doing that.

Tom'a paten yapmada ne kadar iyi olduğumu göstermek istedim.

I wanted to show Tom how good I was at skating.

Tom bana bunu yapmada Mary'den daha hızlı olduğunu söyledi.

- Tom told me that I'm faster at doing that than Mary.
- Tom told me that I'm faster at doing that than Mary is.
- Tom told me I'm faster at doing that than Mary.

Tom Mary'ye, bunu yapmada John'dan daha iyi olduğunu söyledi.

- Tom told Mary that she's better at doing that than John.
- Tom told Mary that she's better at doing that than John is.

Tom bana bunu yapmada Mary'den daha çabuk olduğunu söyledi.

- Tom told me that he's quicker at doing that than Mary.
- Tom told me he's quicker at doing that than Mary.

Tom bana bunu yapmada Mary'den daha hızlı yaptığımı söyledi.

- Tom told me that I'm faster at doing that than Mary is.
- Tom told me I'm faster at doing that than Mary is.