Translation of "Becerikli" in English

Becerikli misin?

Are you resourceful?

Tom becerikli.

Tom is resourceful.

O, becerikli.

He's skillful.

Tom becerikli görünüyor.

- Tom seems to be resourceful.
- Tom seems resourceful.

Tom çok becerikli.

Tom is very ingenious.

Sen becerikli görünüyorsun.

You seem resourceful.

Tom son derece becerikli.

Tom is extremely resourceful.

Tom çok becerikli değildir.

Tom isn't very resourceful.

Tom becerikli, değil mi?

Tom is resourceful, isn't he?

O, zeki ve becerikli.

He's clever and resourceful.

İngilizler becerikli bir millettirler.

The English are a practical people.

Sami becerikli bir adamdı.

Sami was a resourceful guy.

Tom bunu yapmada becerikli.

Tom is skillful at doing that.

Tom çok becerikli değildi.

Tom wasn't very resourceful.

Tom çok becerikli idi.

Tom was very resourceful.

Tom becerikli bir adamdır.

Tom is a resourceful guy.

Tom oldukça becerikli, değil mi?

- Tom is quite resourceful, isn't he?
- Tom is quite proficient, isn't he?

Tom çok becerikli, değil mi?

Tom is very resourceful, isn't he?

Tom gerçek bir becerikli işçi.

Tom is a real handyman.

Eskisi kadar becerikli olmadığını görüyorum.

I see you haven't lost your touch.

Tom'un göründüğü kadar becerikli görünmüyorsun.

Don't forget to tell Mary that she has to do that.

Tom çok becerikli değil, değil mi?

Tom isn't very resourceful, is he?

Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın.

You really are quite a skillful investigator.

Tom'un bu kadar becerikli olmasını beklemiyordum.

I didn't expect Tom to be so resourceful.

becerikli iş gücü ve iyi maaş gerekiyordu.

highly skilled labour and good salaries.

O, New Yorklu becerikli bir avukatla evlendi.

She married a hotshot lawyer from New York.

Becerikli genç buluşu için bir ödül kazandı.

The ingenious boy won a prize for his invention.

Bakmak ile ilgili ne kadar becerikli görünseniz de

The fact is that no matter how skilled you might be at looking,

Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.

Either skillful or lazy. But not both.

Osmanlılara I Beyazıt gibi çok becerikli bir lider nasip olmuştu.

But… in Bayezid I, the Ottomans were blessed with a gifted leader.

- Tom ve Mary dürüst ve yetenekli bir ressam buldukları için çok mutlu.
- Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun.

Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.