Translation of "Yanağından" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yanağından" in a sentence and their english translations:

- O, onu yanağından öptü.
- Onu yanağından öptü.

She kissed him on the cheek.

Babasını yanağından öptü.

She kissed her father on the cheek.

Onu yanağından öptüm.

I gave him a kiss on the cheek.

Kız babasını yanağından öptü.

The girl kissed her father on the cheek.

O, onu yanağından öptü.

He kissed her on the cheek.

Tom onu yanağından öptü.

Tom kissed her on the cheek.

O, yanağından gözyaşını sildi.

She wiped a tear from her cheek.

Tom, Mary'yi yanağından öptü.

- Tom kissed Mary on the cheek.
- Tom gave Mary a kiss on the cheek.

Ben onu yanağından öptüm.

I kissed him on the cheek.

Mary Tom'u yanağından öptü.

Mary kissed Tom on his cheek.

Köpek yavrusu onu yanağından yaladı.

The puppy licked her on the cheek.

Tom'un yanağından bir gözyaşı süzüldü.

A tear ran down Tom's cheek.

Yanağından bir damla ter aktı.

A drop of sweat ran down his cheek.

Mary genç adamı yanağından öptü.

Mary kissed the young man on the cheek.

Tom Mary'yi yanağından hafifçe öptü.

Tom kissed Mary lightly on the cheek.

Bir gözyaşı onun yanağından aşağıya süzüldü.

A tear ran down her cheek.

Tom Mary'yi her iki yanağından öptü.

Tom kissed Mary on both cheeks.

Tom eğildi ve Mary'yi yanağından öptü.

Tom leaned in and gave Mary a kiss on the cheek.

Tom onu her iki yanağından öptü.

Tom kissed her on both cheeks.

Mary onu her iki yanağından öptü.

Mary kissed him on both cheeks.

Tom yanağından bir öpücükle Mary'yi şaşırttı.

Tom surprised Mary with a kiss on the cheek.

Tom'un Mary'yi yanağından aceleyle öptüğünü gördüm.

I saw Tom give Mary a peck on the cheek.

Tom Mary'yi kucakladı ve yanağından öptü.

Tom gave Mary a hug and a kiss on the cheek.

Tom Mary'ye yanağından hızlı bir öpücük verdi.

Tom gave Mary a quick peck on the cheek.

Oğlan kızın çenesini okşadı ve yanağından öptü.

The boy caressed the girl's chin and kissed her cheek.

Mary Tom'u yanağından öptü ve okula gönderdi.

Mary gave Tom a kiss on the cheek and sent him off to school.

Tom, Mary'ye yanağından hızlı bir öpücük verdi.

Tom gave Mary a quick kiss on the cheek.

Mary Tom'a yanağından hızlı bir öpücük verdi.

Mary gave Tom a quick kiss on the cheek.

Tom, Mary'ye yanağından küçük bir öpücük verdi.

Tom gave Mary a little kiss on her cheek.

Tom Mary'ye yanağından kocaman bir öpücük verdi.

Tom gave Mary a quick kiss on her cheek.

Tom kolunu Mary'ye koydu ve onu yanağından öptü.

Tom put his arm around Mary and kissed her cheek.

- Tom, Mary'yi yanağından öptü.
- Tom, Mary'nin yanağını öptü.

Tom kissed Mary's cheek.

Tom öne doğru eğildi ve Mary'yi yanağından öptü.

Tom leaned forward and gave Mary a kiss on the cheek.

- Tom, Mary'yi yanağından öptü.
- Tom Mary'nin yanağını öptü.

Tom kissed Mary on the cheek.

Tom Mary'yi yanağından öptü ve sonra onun arabasına bindi.

Tom kissed Mary on the cheek and then got into his car.

Tom Mary'ye yanağından bir öpücük verdi ve sonra gitti.

Tom gave Mary a kiss on the cheek and then he left.

Tom, Maria'yı kollarına aldı ve ona yanağından bir öpücük verdi.

Tom took Maria in his arms and gave her a kiss on the cheek.

Tom yeni gelinini eşikten taşıyan bir adamla aynı şekilde Mary'yi kaldırdı ve onu yanağından öptü.

Tom picked Mary up the same way a man carries his new bride across the threshold and gave her a kiss on the cheek.