Translation of "Vuruş" in English

(Üç vuruş sesi)

(Three knocks)

Vuruş sırası bende.

It's my turn to bat.

Kötü bir vuruş yaptı.

He hit an easy fly.

Tom iyi bir vuruş yaptı.

Tom made a good putt.

Mac'in harika bir vuruş yaptığını gördük

We saw Mac make a fantastic shot.

Onun yüksek bir topa vuruş averajı vardır.

He has a high batting average.

Tom ekibin ikinci en iyi vuruş oyuncusuydu.

Tom was the second-best hitter on the team.

- Ne güzel vuruş!
- Ne de güzel bir atış!

What a good shot!

Zamanında vuruş olmasaydı, bizim takım oyunu kaybetmiş olurdu.

If it had not been for his timely hit, our team would have lost the game.

Ve bir anda çok hızlı bir tempo [vuruş hızı] istiyor.

go and then calls he this really fast tempo.

Hızlıdan kastettiği neredeyse 300 bpm [dakikada 300 vuruş] olan bir parçada her iki vuruşta bir.

By quickly, he means like every two beats in a song that’s nearly 300 bpm.