Translation of "Vurguladı" in English

Barışın önemini vurguladı.

He emphasized the importance of peace.

Arasındaki karizma uçurumunu vurguladı .

who was loved by the troops,  and Davout, who was not.

Öğretmen eğitimin önemini vurguladı.

The teacher emphasized the importance of education.

O, eğitimin önemini vurguladı.

She emphasized the importance of education.

Çok çalışmanın önemini vurguladı.

He emphasized the importance of working hard.

Tom suçsuz olduğunu vurguladı.

Tom insisted he was innocent.

Şehir hayatının elverişli yönlerini vurguladı.

He stressed the convenient aspects of city life.

Öğretmen not almanın önemini vurguladı.

The teacher stressed the importance of taking notes.

Öğretmen günlük çalışmanın önemini vurguladı.

The teacher underlined the importance of daily exercises.

O, onların zamanında gelmesi gerektiğini vurguladı.

He stressed that they must arrive punctually.

O, onu kendi başına yaptığını vurguladı.

She stressed that she did it by herself.

- Doktor hastanın yalnızca birkaç gün yaşayacağını vurguladı.
- Doktor hastanın yaşamak için sadece birkaç günü olduğunu vurguladı.

The doctor emphasized that the patient only had a few days to live.

Doktor hastanın sadece birkaç günlük ömrü olduğunu vurguladı.

The doctor emphasized that the patient had only a few days.

Vladimir Putin vurguladı, "ancak bugün başka bir durumdur."

"However", stressed Vladimir Putin, "today is another situation".