Translation of "Uyuyordu" in English

Uyuyordu.

She was napping,

Neredeyse uyuyordu.

He was almost asleep.

Şehir uyuyordu.

The town slept.

Tom uyuyordu.

- Tom was sleeping.
- Tom slept.

Onlar uyuyordu.

They were sleeping.

O uyuyordu.

She was asleep.

Kızlar uyuyordu.

The girls were asleep.

Mary uyuyordu.

Mary was sleeping.

Herkes uyuyordu.

Everyone was asleep.

Sami uyuyordu.

Sami was sleeping.

O sesli uyuyordu.

He was sound asleep.

Kedi kıvrılmış uyuyordu.

The cat was curled up asleep.

Tom neredeyse uyuyordu.

Tom was almost asleep.

Köpek paspasta uyuyordu.

The dog was asleep on the mat.

Tom konutunda uyuyordu.

Tom was asleep in his quarters.

Tom odasında uyuyordu.

Tom was asleep in his room.

Bebek beşikte uyuyordu.

The baby was sleeping in the cradle.

Tom yatağında uyuyordu.

Tom was in his bed asleep.

Tom ranzada uyuyordu.

Tom was asleep on the bunk.

Tom genelde uyuyordu.

Tom was asleep half the time.

Şehrin çoğu uyuyordu.

Most of the town was sleeping.

Tom vurulduğunda uyuyordu.

Tom was asleep when he was shot.

İnsanlar dışarıda uyuyordu.

People were sleeping outside.

Kim kime uyuyordu?

Who was following who?

Sami'nin bebeği uyuyordu.

Sami's baby was sleeping.

Tom kanepede uyuyordu.

- Tom slept on the sofa.
- Tom was sleeping on the sofa.
- Tom slept on the couch.
- Tom was asleep on the sofa.
- Tom was asleep on the couch.

Tom yatakta uyuyordu.

Tom was in bed, asleep.

Sami yatakta uyuyordu.

Sami was asleep in bed.

O camide uyuyordu.

He was sleeping in the mosque.

- Bir sürücü, arabanın içinde uyuyordu.
- Bir sürücü arabada uyuyordu.

A driver was sleeping in the car.

- Sami bir kanepede uyuyordu.
- Sami bir divanın üzerinde uyuyordu.

Sami was sleeping on a couch.

Otobüsteki yolcuların çoğu uyuyordu.

Most of the passengers on the bus were sleeping.

Köpek hasırın üzerinde uyuyordu.

The dog was sleeping on the mat.

Ben çıktığımda Tom uyuyordu.

Tom was asleep when I left.

O, ders sırasında uyuyordu.

He was asleep during the lesson.

Eve geldiğimde Tom uyuyordu.

Tom was asleep when I got home.

Tom deprem sırasında uyuyordu.

Tom slept through the earthquake.

Çocuk annesinin kucağında uyuyordu.

The child was sleeping on its mothers lap.

Çocuklar üst katta uyuyordu.

The children were asleep upstairs.

Tom mışıl mışıl uyuyordu.

Tom was sound asleep.

- Onlar uyuyordu.
- Onlar uyuyorlardı.

They were sleeping.

Tom kanepede mışıl uyuyordu.

Tom was sleeping soundly on the couch.

Tom zil çaldığında uyuyordu.

Tom was asleep when the doorbell rang.

O, ağacın altında uyuyordu.

He was sleeping under the tree.

Tom o zaman uyuyordu.

Tom was asleep at that time.

Tom TV'nin önünde uyuyordu.

Tom was asleep in front of the TV.

Leyla kendi odasında uyuyordu.

Layla was sleeping in her room.

Leyla yatak odasında uyuyordu.

Layla was asleep in her bedroom.

Sami kanepenin üzerinde uyuyordu.

Sami was asleep on the couch.

Sami yatak odasında uyuyordu.

Sami was sleeping in the bedroom.

Sami'nin karısı bebekleriyle uyuyordu.

Sami's wife was sleeping with their baby.

Tom eve geldiğimizde uyuyordu.

Tom was asleep when we got home.

Yanni sadece emirlere uyuyordu.

Yanni was just following orders.

- Bebek annesinin kollarında mışıl mışıl uyuyordu.
- Bebek annesinin kollarında rahat uyuyordu.

The baby was sleeping soundly in his mother's arms.

Birçok yolcu son trende uyuyordu.

Many passengers were sleeping on the last train.

O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu.

He was at the meeting, to be sure, but he was asleep.

Bebek bütün gün boyunca uyuyordu.

The baby was sleeping all day long.

Adının çağrıldığını duyduğunda neredeyse uyuyordu.

He was almost asleep when he heard his name called.

Sarhoş bir adam bankta uyuyordu.

A drunken man was sleeping on the bench.

Gece çalışıyordu ve gündüz uyuyordu.

He worked at night and slept in the daytime.

Kapı zili çaldığında Tom uyuyordu.

Tom was sleeping when the doorbell rang.

Sürücü dışında otobüsteki herkes uyuyordu.

- Everyone on the bus was asleep except the driver.
- Everybody on the bus was asleep except the driver.

Bas davulda bir kedi uyuyordu.

A cat was sleeping in the bass drum.

Tom sessizce horlayarak, hamakta uyuyordu.

Tom was asleep in the hammock, snoring quietly.

Tom hafifçe horlayarak yatakta uyuyordu.

Tom was asleep in bed, snoring slightly.

Ayı geldiğinde yaşlı adam uyuyordu.

That old man was sound asleep when the bear came.

Sami, oturma odası kanepesinde uyuyordu.

Sami was asleep on the living room sofa.

Odaya girdiğimde Tom kanepede uyuyordu.

Tom was sleeping on the sofa when I walked into the room.

Mary eve geldiğinde Tom uyuyordu.

Tom was asleep by the time Mary got home.

Tom eve geldiğimde kanepede uyuyordu

Tom was asleep on the couch when I got home.

Mike Jane'in evine gittiğinde, o uyuyordu.

When Mike went to Jane's house, she was sleeping.

Mike Jane'in evine döndüğünde o uyuyordu.

When Mike returned to Jane's house, she was sleeping.

Tom öğleden sonranın çoğunda kanepede uyuyordu.

Tom was sleeping on the couch most of the afternoon.

O yorgun çocuk mışıl mışıl uyuyordu.

That tired boy is sound asleep.

Mary kapı zilini çaldığında Tom uyuyordu.

Tom was sleeping when Mary rang the doorbell.

- O, tanıma uyuyordu.
- O, tanıma uydu.

She matched the description.

O, eve vardığında Tom'un ebeveynleri uyuyordu.

- Tom's parents were asleep when he got home.
- Tom's parents were asleep when Tom got home.

Tom eve geldiğinde Mary uyuyordu dedi.

- Tom said Mary was asleep when he got home.
- Tom said that Mary was asleep when he got home.

Tom eve geldiğinde Mary zaten uyuyordu.

When Tom got home, Mary was already asleep.

Tom ve Mary ikisi de uyuyordu.

- Both Tom and Mary were asleep.
- Tom and Mary were both asleep.

Yangın çıktığında aile yaklaşık iki saattir uyuyordu.

The family had been sleeping for about two hours when the fire broke out.

- Adam tanımlanmış özelliklere sahipti.
- Adam tanımlamaya uyuyordu.

The man answered to the description.

Kaza olduğunda neredeyse otobüsteki yolcuların hepsi uyuyordu.

Almost all of the passenger in the bus were asleep when the accident happened.

Odasına son kez baktığımda Tom hâlâ uyuyordu.

Tom was still sleeping the last time I looked into his room.

Bu sabah evden ayrıldığımda, Tom hala uyuyordu.

When I left the house this morning, Tom was still sleeping.

Mary odaya girdiğinde Tom mışıl mışıl uyuyordu.

Tom was sound asleep when Mary walked into the room.

Kaza anında, neredeyse otobüsteki yolcuların hepsi uyuyordu.

At the time of the accident, almost all of the passengers on the bus were sleeping.

Ben eve geldiğimde Tom ve Mary uyuyordu.

Tom and Mary were sleeping when I got home.

Tom, Mary'nin evine geldiğinde, o zaten uyuyordu.

When Tom got to Mary's house, she was already sleeping.

Sami'nin karısı ve bebeği yan odada uyuyordu.

Sami's wife and baby were asleep in the next room.