Translation of "Utangaçtır" in English

Kızlar utangaçtır.

The girls are shy.

Genellikle, Japonlar utangaçtır.

Generally, Japanese people are shy.

Tom biraz utangaçtır.

Tom is a little embarrassed.

Tom çok utangaçtır.

- Tom is very shy.
- Tom is very timid.

Genellikle oldukça utangaçtır.

He's usually pretty shy.

O genellikle oldukça utangaçtır.

She's usually pretty shy.

Tom genellikle oldukça utangaçtır.

Tom is usually pretty shy.

Tom muhtemelen hâlâ utangaçtır.

Tom is probably still shy.

Tom korkunç düzeyde utangaçtır.

Tom is terribly shy.

Tom ve Mary utangaçtır.

Tom and Mary are shy.

O utangaçtır ve az konuşur.

She is shy and talks little.

Tom utangaçtır ve çok konuşmaz.

Tom is shy and doesn't talk much.

Tom utangaçtır ama Mary değil.

Tom is shy, but Mary isn't.

O, kızlarla konuşamayacak kadar çok utangaçtır.

He is too shy to talk to girls.

O, onu yapamayacak kadar çok utangaçtır.

He was too shy to do that.

Tom utangaç değildir ama Mary utangaçtır.

Tom isn't shy, but Mary is.

Çok utangaçtır bu yüzden "Seni seviyorum." diyemez.

She is shy so she cannot say "I love you".

Tom halk içinde şarkı söyleyemeyecek kadar utangaçtır.

Tom is too shy to sing in public.

Belki de Tom buraya gelemeyecek kadar utangaçtır.

Maybe Tom is too shy to come over here.

Tom diğer çocuklarla oyunlara katılmayacak kadar çok utangaçtır.

Tom was too shy to take part in games with the other boys.

Tom Mary ile konuşmak için bile çok utangaçtır.

Tom is too shy to even talk to Mary.

- Tom çok utangaçtır.
- Tom çok ürkektir.
- Tom çok utangaç.

- Tom is very shy.
- Tom is very timid.

Merhaba. Oradaki arkadaşım utangaçtır ve şirin olduğumu düşünüp düşünmediğinizi bilmek istiyor.

Hi. My friend over there is shy and he wants to know if you think I'm cute.