Translation of "Torunu" in English

0.005 sec.

Examples of using "Torunu" in a sentence and their english translations:

Tom komşumun torunu.

Tom is my neighbor's grandson.

Tom'un bir torunu var.

Tom has a grandson.

O, Julius Caesar'ın torunu.

He was a descendant of Julius Caesar.

Onun torunu Hollanda'da yaşıyor.

His grandchild lives in the Netherlands.

Onların torunu Hollanda'da yaşıyor.

Their grandchild lives in the Netherlands.

Tom'un üç torunu var.

Tom has three granddaughters.

Tom ve Mary'nin bir erkek torunu ve üç kız torunu var.

Tom and Mary have one grandson and three granddaughters.

O Alp Er Tunga'nın torunu

He is the grandson of Alp Er Tunga

Tom ve Mary kardeş torunu.

Tom and Mary are second cousins.

Tom'un torunu bazı oyuncaklar yaptı.

Tom made his grandson some toys.

Tom'un Boston'da erkek torunu var.

Tom has a grandson in Boston.

Tom, Mary'nin tek torunu değil.

Tom isn't Mary's only grandchild.

Sonunda Büyük Han Mongke,Cengizhan'ın torunu

Finally, the Great Khan Mongke, grandson of Genghis Khan, gave his brother Hulagu command

Yaşlı adama torunu tarafından eşlik edildi.

The old man was accompanied by his grandchild.

Tom, torunu için bazı oyuncaklar yaptı.

Tom made some toys for his grandson.

Yaşlı kadına torunu tarafından eşlik edildi.

The old woman was accompanied by her grandchild.

Tom ve Mary'nin birkaç torunu var.

Tom and Mary have several grandchildren.

Tom'un Mary'nin torunu olduğunu bilmiyor muydunuz?

Didn't you know Tom was Mary's grandson?

Tom'un Mary'nin torunu olduğunu biliyor muydunuz?

Did you know Tom was Mary's grandson?

Tom ve Mary'nin üç torunu var.

Tom and Mary have three grandsons.

Tom senin komşunun torunu, değil mi?

Tom is your neighbor's grandson, isn't he?

Tom, Mary'nin erkek torunu, değil mi?

Tom is Mary's grandson, isn't he?

Tom, Mary'nin kardeş torunu, değil mi?

Tom is Mary's second cousin, isn't he?

Yaşlı adama her zaman torunu eşlik eder.

The old man is always accompanied by his grandson.

Yaşlı adama kız torunu tarafından eşlik edildi.

The old man was accompanied by his granddaughter.

Yaşlı kadına erkek torunu tarafından eşlik edildi.

The old woman was accompanied by her grandson.

Yaşlı kadına kız torunu tarafından eşlik edildi.

The old woman was accompanied by her granddaughter.

Yaşlı adama erkek torunu tarafından eşlik edildi.

The old man was accompanied by his grandson.

Tom'un bir kızı ve üç torunu var.

Tom has one daughter and three grandchildren.

Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin 680 yılında Kerbela'da şehit edildi.

Hussein, the grandson of Prophet Mohammad, was martyred in Karbala in the year 680.

Tom ve Mary'nin üç yetişkin çocuğu ve iki torunu var.

Tom and Mary have three grown children and two grandchildren.

Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.

Living in a colony on Titan, Tomas' grandson was a clone of his son, who was a clone of himself, Tomas. They were three generations of clones.