Translation of "Temizlemeye" in English

Temizlemeye gideceğim.

I'm going to go clean up.

Yaralarını temizlemeye çalıştı

She tried to clean the wounds,

Kendini temizlemeye git.

Go clean yourself up.

Evi temizlemeye çalışıyorum.

I'm trying to clean the house.

Tom temizlemeye başladı.

Tom started cleaning.

Temizlemeye devam ettim.

I kept cleaning.

Odanı temizlemeye git.

- Go clean your room.
- Go clean your room!

Tom masayı temizlemeye başladı.

Tom started clearing the table.

Odanı temizlemeye yardım edeceğim.

I'll help you clean your room.

Banyoyu temizlemeye can atmıyorum.

I'm not looking forward to cleaning the bathroom.

Tom temizlemeye devam etti.

Tom kept cleaning.

- Sami suç mahallini temizlemeye çalıştı.
- Sami olay yerini temizlemeye çalıştı.

Sami tried to clean up the crime scene.

İnsanlar sokaktaki karları temizlemeye çalıştı.

The people tried to clear the street of snow.

Tom masayı temizlemeye devam etti.

Tom resumed clearing the table.

O, odamı temizlemeye söz verdi.

She promised me to clean my room.

Bahçenin otlarını temizlemeye can atmıyorum.

I'm not looking forward to weeding the garden.

Mikel evdeyken pencereleri temizlemeye çalışır.

When Mikel is at home, he works on cleaning the windows.

Bu odayı temizlemeye ihtiyacımız olacak.

We're going to need to clean out this room.

Madem buradasın temizlemeye yardım edebilirsin.

Now that you are here, you can help do the cleaning.

Aman Allahım. Banyoyu temizlemeye can atmıyorum.

Oh God. I'm not looking forward to cleaning the bathroom.

Giysilerimi temizlemeye ayda iki kere götürüyorum.

I take my clothes to the cleaner's twice a month.

Ev bitkileri havayı temizlemeye yardım eder.

Houseplants help purify the air.

Tom kalktı ve masayı temizlemeye başladı.

Tom got up and began clearing the table.

Erken kalktık ve evimizi temizlemeye başladık.

We got up early and set about cleaning our house.

- Tom temizlemeye başladı.
- Tom temizliğe başladı.

Tom started cleaning.

Tom karı kürekle temizlemeye devam etti.

Tom resumed shoveling the snow.

Temizlemeye başlamadan önce bu yeri görmeliydin.

- You should've seen this place before I started cleaning it up.
- You should have seen this place before I started cleaning it up.

Leyla evi Sami için temizlemeye başladı.

Layla started cleaning house for Sami.

Ayağa kalktım ve masayı temizlemeye başladım.

I got up and began clearing the table.

Onu kuru temizlemeye yolladım, yeni gibi oldu.

I sent it to dry cleaning, and it's as good as new.

Tom bunu sabun kullanmadan temizlemeye çalışmış olmalı.

- Tom must've tried cleaning this without using soap.
- Tom must have tried cleaning this without using soap.

Tom bulaşıkları sabun ile yıkayıp temizlemeye başladı.

Tom started rinsing off the dishes.

O, evi temizlemeye yardım etmek için hazırdı.

She was ready to help him with cleaning the house.

Mary ziyarete geldiğinde, Tom odasını temizlemeye henüz başlamıştı.

Tom had just started to clean his room when Mary came over to visit.

Okuldan sonra kalıp sınıfı temizlemeye yardım etmemiz gerekir.

I'm supposed to stay after school and help clean the classroom.

Sonunda Tom'u odasını temizlemeye ikna etmek için uğraşmaktan vazgeçtim.

I finally stopped trying to persuade Tom to clean his room.

Tom elektrikli süpürgenin fişini taktı ve odayı temizlemeye başladı.

Tom plugged in the vacuum cleaner and started vacuuming the room.

Sami, Leyla'nın dairesinde bulduğu deterjanla kan lekelerini temizlemeye çalıştı.

Sami tried to clean the blood stains with detergent found in Layla's apartment.

Tom yıllardır kötü bir şekilde darmadağın edilmiş garajını temizlemeye niyetleniyor.

- Tom's been meaning to clean out his badly cluttered garage for years.
- Tom has been meaning to clean out his badly cluttered garage for years.

Tom mutfağı temizlemeyi bitirdi ve sonra oturma odasını temizlemeye başladı.

Tom finished cleaning the kitchen and then started cleaning the living room.

- Madem buradasın temizlemeye yardım edebilirsin.
- Madem buradasın temizliğe yardım edebilirsin.

Now that you are here, you can help do the cleaning.

Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, odasını temizlemeye başladı.

For the lack of something better to do, Tom started cleaning his room.

"Tom, odanı temizlemeye git." "Arkadaşlarım beni bekliyor. Onu daha sonra yapamaz mıyım?"

"Tom, go clean your room." "My friends are waiting for me. Can't I do it later?"