Translation of "Tartışırlar" in English

0.016 sec.

Examples of using "Tartışırlar" in a sentence and their english translations:

Her karşılaştıklarında, tartışırlar.

- Whenever they meet, they quarrel.
- Every time they meet, they quarrel.

Her konuştuklarında tartışırlar.

Every time they talk, they argue.

Birçok çiftler anlamsız meselelerde tartışırlar.

Many couples quarrel over meaningless matters.

Annem ve babam çok tartışırlar.

My parents argue a lot.

Tom ve Mary çok tartışırlar.

Tom and Mary argue a lot.

Bazen Tom ve Mary tartışırlar.

Tom and Mary sometimes argue.

Sami ve Leyla çok tartışırlar.

Sami and Layla would argue a lot.

Ergenler sık sık anne babalarıyla tartışırlar.

Teenagers often argue with their parents.

Onlar ara sıra farkları üzerinde tartışırlar.

Every now and then they clash over their differences.

Tom ve Mary oldukça sık tartışırlar.

Tom and Mary argue quite often.

Tom ve Mary bütün gün tartışırlar.

Tom and Mary bicker all day long.

Onlar nadiren, kırk yılda bir, birbirleriyle tartışırlar.

They seldom, if ever, quarrel with each other.

Bazı çiftler küçük sorunlarla ilgili olarak tartışırlar.

- Some couples argue over minor issues.
- Many couples quarrel over meaningless matters.

Tom ve Mary sık sık para konusunda tartışırlar.

Tom and Mary often argue about money.

Tom ve Mary birbirleri ile her zaman tartışırlar.

Tom and Mary argue with each other all the time.

Tom ve Mary çok tartışırlar ama yine de birlikte oldukça iyi geçinirler.

Tom and Mary argue a lot, but they still get along quite well together.