Translation of "Tanımadı" in English

0.630 sec.

Examples of using "Tanımadı" in a sentence and their english translations:

- Sesimi tanımadı bile.
- Sesimi bile tanımadı.

He didn't even recognize my voice.

Tom onu tanımadı.

Tom didn't recognize her.

O beni tanımadı.

She didn't recognize me.

Dünya onu tanımadı.

The world did not recognize him.

Tom beni tanımadı.

Tom didn't recognize me.

Tom, Mary'yi tanımadı.

Tom didn't recognize Mary.

Tom numarayı tanımadı.

Tom didn't recognize the number.

Kimse seni tanımadı.

- No one recognized you.
- Nobody recognized you.

Sami beni tanımadı.

Sami didn't recognize me.

Tom herhangi birimizi tanımadı.

Tom didn't recognize any of us.

Tom Mary'yi hemen tanımadı.

Tom didn't recognize Mary right away.

Tom, Mary'nin sesini tanımadı.

Tom didn't recognize Mary's voice.

Tom kamyon sürücüsünü tanımadı.

Tom didn't recognize the truck driver.

Bize fazla seçenek tanımadı.

You didn't give us much choice.

Tom babasını hiç tanımadı.

Tom never knew his father.

Tom ebeveynlerini hiç tanımadı.

Tom never knew his parents.

Dan, Linda'yı bile tanımadı.

Dan didn't even recognize Linda.

Tom neredeyse Mary'yi tanımadı.

Tom almost didn't recognize Mary.

Tom eski karısını tanımadı.

Tom didn't recognize his ex-wife.

Tom beni tanımadı bile.

Tom didn't even recognize me.

Tom babasını hiç tanımadı bile.

Tom never even knew his father.

Tom odadaki hiç kimseyi tanımadı.

Tom didn't recognize anyone in the room.

Tom, yanında oturan kişiyi tanımadı.

Tom didn't recognize the person sitting next to him.

Tom ilk başta Mary'yi tanımadı.

Tom didn't recognize Mary at first.

Bunu başka hiç kimse tanımadı.

No one else recognized this.

Tom bana pek fırsat tanımadı.

Tom didn't really give me a chance.

Kimse ona uygun bir fırsat tanımadı.

No one gave him a good chance.

- Tom kimseye tanımadı.
- Tom kimseye tanımıyordu.

Tom didn't know anyone.

O hayatta iken hiç kimse Tom'un dehasını tanımadı.

No one recognized Tom's genius while he was alive.

- Leyla, Sami'nin arabasını tanımadı.
- Leyla, Sami'nin arabasını bilmiyordu.

Layla didn't recognize Sami's car.

- Tom, Mary'nin arabasını tanımıyordu.
- Tom, Mary'nin arabasını tanımadı.

Tom didn't recognize Mary's car.

- Tom, Mary'nin köpeğini tanımıyordu.
- Tom, Mary'nin köpeğini tanımadı.

Tom didn't recognize Mary's dog.

- Tom neredeyse Mary'yi tanımadı.
- Tom zar zor Mary'yi tanıdı.

Tom hardly knew Mary.

O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.

She was burned so extensively that her children no longer recognized her.

- Sami, Leyla'nın sesini hiç tanımadı.
- Sami, Leyla'nın sesini hiç tanımıyordu.

Sami didn't recognize Layla's voice at all.