Translation of "Taşıyabilecek" in English

0.010 sec.

Examples of using "Taşıyabilecek" in a sentence and their english translations:

Onu kendim taşıyabilecek durumdayım.

I'm perfectly capable of carrying it myself.

Sen çantayı taşıyabilecek tek kişisin.

You are the only one who can carry the bag.

Buz bizim ağırlığını taşıyabilecek mi?

Will the ice bear our weight?

Taşıyabilecek altyapıyı kurma sürecini başlatmıştır ki bu zaten yapılmıştır.Bugün, Emirlikler şehirleri

development that the coming years carry, which is what has already been done. Today, the cities of the